2007 Türkçe Olimpiyatları...

[yilmaz.sahin]

Ne de iyi oldu şu Türkçe Olimpiyatları değil mi?
İlaç gibi geldi.
Haftalardır Ankara’daki siyasi gelişmelerle gerilmiş, canımız sıkılmıştı.
Ufkumuzu açtı Türkçe Olimpiyatları.
Bırakın Türkiye’yi, dünyanın geleceği adına ümitvar olun dedi bize Türkçe olimpiyatları.
Yüreğimize su serpti.
Damla düşmeyen göz pınarlarımızı çağlattı.
Katılaşan kalplerimizi yumuşattı ipeksi donuşuyla.
Sevinç ve hüzün, gözyaşı ve tebessüm birbirine karıştı.
Duygularımız coştu, göğsümüz kabardı.
Televizyon başında da olsa o salondaymış gibi seyrettik Türkçe Olimpiyatlarını.
Ama orada olmanın keyfi bir başka. Tadını alan bir daha bırakamıyor. Gelecek senelerde organizatörler ne yapacak bilmiyorum.
Çok daha fazla insan koşacak çünkü final gününe.
Tarihi anlara şahitlik etmek, duygu seline kapılıp sevgi okyanusunda arınmak, Türkçenin bayramına katılmak, bizden kokan rengarenk çiçek bahçesini görmek için.

Dünya Türkçe konuşuyor. Coğrafya derslerinde bile ismini duymadığımız ülkelerden gelmişti çocuklar. Sadece bizim gibi konuşmuyor bu çocuklar. Bizim gibi düşünüyor, bizim gibi seviniyor, üzülüyor, bizim gibi espri yapıyor.

İstikbal yeni nesillerin elinde şekillenecekse ki herkes öyle inanıyor, Türkçe Olimpiyatları’ndaki manzarayı görünce dünya barışı adına bir kez daha ümitlendik. Konuşmasıyla gönülleri coşturan Meclis Başkanı Sayın Arınç da aynı şeyi söyledi. “Dünyada barış isteyenler buraya baksın” dedi.

Çok yakın gelecekte Türkçemiz; dünyada sadece bir iletişim dili olmakla kalmayacak, sevgi, hoşgörü, diyalog, huzur ve barışın da dili olacak inşallah.

İstanbul Gösteri Merkezi’ndeki muhteşem tablo kolay oluşmadı tabii ki. İlmek ilmek dokundu bu tablo, bir kilime verilen desen gibi.

Çocukların başındaki görevli öğretmenler dışında bu işin kahramanları orda yoktu. Dünyanın dört bir yanındaki Türk Okullarına maddi manevi desteğini esirgemeyen Anadolu’nun cömert insanları da orda yoktu. Hepsinden önemlisi bu işin sahibi orda yoktu.
Tevazuda da zirve o büyük insan, gerçi Türkiye’de olsa orda olur muydu bilmem ama bu işin esas sahibi de orda yoktu. Ama unutmayalım elbette sanat, sanatkarını gösterir, eser ustasından haber verir.

kaynak : Samanyolu Haber Yazarı Ahmet Torun

[Ayla]

...

sagolasin

[zeynep]

...

Aylacigim canim benim tüm samimiyetimle soruyorum bu 3 nokta ne anlama geliyor.

kisada olsa cevap bekliyorum.

[yilmaz.sahin]

...

Aylacigim canim benim tüm samimiyetimle soruyorum bu 3 nokta ne anlama geliyor.

kisada olsa cevap bekliyorum.

Evet, bende merak ettim.

[KIYMET_OZDEMIR]

...

sagolasin

vardır bır aıcklaması bende merek etım sımdı

[Ayla]

bak iste o 3 noktanin hikmetine...

kac kisiyi merak icinde birakmis.

saka maka bir yana konu cok hosuma gitti ve birkac gün önce karsilastigim bir durum aklima gelmisti onu yazirsam simdi cok uzun olur diye düsündüm ve o üc noktayi lafin bittigi yer diye biraktim. Eklenecek birsey kalmamisti bence

olaya gelince: gecen bizim grubun kimlik kartlarini hazirliycaktim isimleri kontrol ediyordum ve eksik bilgileri tamamliyordum. Grupta iki kiz kardes var ben kücügüne (21 yasinda) "ya sizin soy adiniz neydi" diye sordum.
cevabi celik odu.
Benim not aldigim kagidi görünce ablasina seslendi...
"Seda bizim adimiz noktali C ilemi yaziliyor? Yanlis dimi?"

bunu duyduktan sonra zaten daha birsey söylemedim.

biz burada böyle 21 senesini neye verdigini tam anlayamadigimiz insanlarla ugrasmaya calisiyoruz elin bilmem nerelisi bizim lisanimiza, kültürümüze nekadar itina gösteriyor....

iste o an bu duygular icindeydim ve nasil yorumlayacagimi bilemedim.
Kunuyu begendigim icin, diger arkadaslarin okumasini istedim ve yorumsuz birakmak da isime gelmedig icin "..." de olsa bir sey yazmak istedim.