NE SENİ SEVDİGİMDEN EMİNİM
NEDE VAZGECE BİLECEGİMDEN
Bazı duygular vardır anlatılamaz, anlaşılır sadece.
Sevenin sevdiğini bilmesi kadar, sevilen de anlar sevildiğini.
Sevgi her zaman belirli kelimelerle söylenmez.
Çoğu defa bir bakış yeter de artar bile...
Yeryüzünde hiçbir kuvvet insanoğlunu
sevme hakkından alıkoyamaz.
Sevmek çoğu zaman var olmaktır.
Sonunda bizi yok olmaya götürse bile.
Ben şimdi varım ve seni sevmek hakkımı kullanıyorum.
Sen bile buna karşı koyamazsın.
Sana gelinceye kadar sonu gelmez bir arayıştı sevgilerim.
Bir zaman başkalarında aradım seni,
başka yüzlerde, başka ellerde aradım.
Aldandım, fakat birgün seni bulmak ümidini kaybetmedim.
Nasıl olsa gelecektin birgün.
Ve işte geldin de!
Bana tatmadığım hüzünleri tattırmaya,
bilmediğim kederleri öğretmeye geldin.
Acıdan yana ne kalmışsa yaşamadığım
hepsini bir bir sen yaşatacaksın bana.
Birgün yaşamanın gereksizliğini de senden öğreneceğim.
Bu selin akışını hiçbirşey duduramaz artık.
Ummadığım ve ummadığın bir anda çıktın karşıma.
Coşkun ırmaklar gibi, amansız seller gibi geldin,
mutlaka yıkarak ve benden birçok şeyleri
beraberinde sürükleyerek gideceksin.
İşte o zaman yoklukların
en dayanılmazı ile karşı karşıya kalacağım.
Ergeç gideceksin; beni anlayamadan,
beni sevemeden gideceksin.
Yalnız bir iç kırıklığı kalacak senden,
tesellisiz bir hüzün kalacak.
Yıllardır aradığım sendin
ama sen gittikten sonra başkasını aramayacağım.
Gelmeyecek bile olsan, ömrümün sonuna kadar arardım seni
Ama geldin bir kere; ister bilerek gelmiş ol, ister bilmeden...
Geldin ya!
Şimdi herşey güzel seninle.
Yürümenin, konuşmanın,
nefes almanın bir başka anlamı var artık.
Sen varsın ya, herşey bambaşka gözlerimde...
SEVMESİNİ BİLENLERE
-
YILDIZOGLU
- Kayıtlı Üye

- Mesajlar: 133
- Kayıt: Sal Kas 28, 2006 6:37 pm
- Konum: Türkiye
-
YILDIZOGLU
- Kayıtlı Üye

- Mesajlar: 133
- Kayıt: Sal Kas 28, 2006 6:37 pm
- Konum: Türkiye
maralaaaaa delalllllllllllllll
Sevgilim,
Sana sevgilim diyorum.
"Ayrılık da sevdaya dahil çünkü;
ayrılanlar hâlâ sevgili" dediği gibi İlhan'ın.
Sevgilim, sana sevgilim diyorum,
bir daha hiç demeyeceğim içindir belki.
"Ayrılmamız neyi değiştirecek
ayrılık, yüreğimden silip atabilir mi seni?" derdin.
Kimbilir...
Bu sana son yazışım.
Sözcüklere yüklemeye çalıştığım duygularım,
beyaz kağıtların keskin kenarlarıyla
nasıl da parçalanıyor böyle.
İlk kez, yazmak böyle zor, anlatmak, bu kadar olanaksız.
İçimde çağıldayan herşeyin,
sana doğru aktığını duyup da bunu anlatamamak.
Ne acı...
Oysa, seni her düşündüğümde,
sesim, zamanın ve mekânın olmadığı
görünmeyen ince ipeksi bir yolda ilerleyip
kulaklarına akmadı mı?
Her düşündüğümde seni, yapmam gereken sadece izlemekti.
Ruhumun sana akışı, hızlı ama bir o kadar yavaş,
delice ama bir o kadar sakin,
coşkuyla ama nasıl huzurlu bir çağlamaydı onların hepsi.
Hemen duyardın, büyük kalabalıklarda,
iki kişilik yalnızlıklarda,
ya da gözlerin maviliklere kilitlenmiş. Duyardın...
Hâlâ duyuyorsun.
Şimdi, şuan seninle konuşurken,
ruhunda geziniyorum yine.
Baktığın yerden uzaklaşan bakışlarını,
o kimselere hissettirmediğin bir anlık dalgınlığı,
sadece anın yakaladığı o ince sızıyı...
Kapa gözlerini!
Sen hep duyacak mısın beni,
ben hep anlatacak mıyım bilmiyorum...
Ama madem ayrılanlar hâlâ sevgili,
ayrılanlar hâlâ sevdalı.
Bu ayrılıkta bitmeli...
Ayrılık...
Ne çok korkardık bu sözcüğe yüklenen anlamdan.
Oysa şimdi anlıyorum ki, ayrılığın kendisi değil,
ayrılmakmış asıl zor olan.
Ayrılmayı başarana kadar yaşanılanlar,
o kanatan acıtan korkulu bekleyişler...
O kopuşu yaşamak, artık başka biri değil,
sen olan o varlığı olduğu yerden çıkarmaya çalışmak,
Ağlayarak git artık içimden diyebilmek
ama daha derken pişman olup
hayır kal ne olur diye yalvarmak...
Ne kadar zordu...
Öyle içimdeydin ki, seni ordan çıkarmak
kendimi paramparça etmek demekti.
Ayrılık...
O kanlı zafer... Şimdi paylaştığımız işte bu.
İçimizde o boşluğun büyük acısı
yüzümüzde birbirimizin kanı var hâlâ...
Sevgilim,
Sevgilim diyorum son kez sana.
Bir daha demiyeceğimdendir bu ve bir daha
yazmayacağımdan. Ayrılık da bitmeli..
Sana sevgilim diyorum.
"Ayrılık da sevdaya dahil çünkü;
ayrılanlar hâlâ sevgili" dediği gibi İlhan'ın.
Sevgilim, sana sevgilim diyorum,
bir daha hiç demeyeceğim içindir belki.
"Ayrılmamız neyi değiştirecek
ayrılık, yüreğimden silip atabilir mi seni?" derdin.
Kimbilir...
Bu sana son yazışım.
Sözcüklere yüklemeye çalıştığım duygularım,
beyaz kağıtların keskin kenarlarıyla
nasıl da parçalanıyor böyle.
İlk kez, yazmak böyle zor, anlatmak, bu kadar olanaksız.
İçimde çağıldayan herşeyin,
sana doğru aktığını duyup da bunu anlatamamak.
Ne acı...
Oysa, seni her düşündüğümde,
sesim, zamanın ve mekânın olmadığı
görünmeyen ince ipeksi bir yolda ilerleyip
kulaklarına akmadı mı?
Her düşündüğümde seni, yapmam gereken sadece izlemekti.
Ruhumun sana akışı, hızlı ama bir o kadar yavaş,
delice ama bir o kadar sakin,
coşkuyla ama nasıl huzurlu bir çağlamaydı onların hepsi.
Hemen duyardın, büyük kalabalıklarda,
iki kişilik yalnızlıklarda,
ya da gözlerin maviliklere kilitlenmiş. Duyardın...
Hâlâ duyuyorsun.
Şimdi, şuan seninle konuşurken,
ruhunda geziniyorum yine.
Baktığın yerden uzaklaşan bakışlarını,
o kimselere hissettirmediğin bir anlık dalgınlığı,
sadece anın yakaladığı o ince sızıyı...
Kapa gözlerini!
Sen hep duyacak mısın beni,
ben hep anlatacak mıyım bilmiyorum...
Ama madem ayrılanlar hâlâ sevgili,
ayrılanlar hâlâ sevdalı.
Bu ayrılıkta bitmeli...
Ayrılık...
Ne çok korkardık bu sözcüğe yüklenen anlamdan.
Oysa şimdi anlıyorum ki, ayrılığın kendisi değil,
ayrılmakmış asıl zor olan.
Ayrılmayı başarana kadar yaşanılanlar,
o kanatan acıtan korkulu bekleyişler...
O kopuşu yaşamak, artık başka biri değil,
sen olan o varlığı olduğu yerden çıkarmaya çalışmak,
Ağlayarak git artık içimden diyebilmek
ama daha derken pişman olup
hayır kal ne olur diye yalvarmak...
Ne kadar zordu...
Öyle içimdeydin ki, seni ordan çıkarmak
kendimi paramparça etmek demekti.
Ayrılık...
O kanlı zafer... Şimdi paylaştığımız işte bu.
İçimizde o boşluğun büyük acısı
yüzümüzde birbirimizin kanı var hâlâ...
Sevgilim,
Sevgilim diyorum son kez sana.
Bir daha demiyeceğimdendir bu ve bir daha
yazmayacağımdan. Ayrılık da bitmeli..
