DEMİRCİLİ ve SELEMEN'in İnternetdeki En Güzel Köşesi

adamın bırı hep dua edermiş allahım bana şu şeytanı göster diye aradan bı haylı zaman geçmiş bir gün kör keçi sakallı çirkın bı adam buna bakıp duruyormuş ne bakayorsun be adam demış seytan bakşu adama 10 yıldır dua ediyo benı gtörmek şçin şimdide kızıyo sende kımsın demış ben şeytanım demiş demek sen şeytansın ha al sana bir tokat şap dıye bır yapıştırmış şeytan ulan demiş senın 100 yıl ömrün olmasaydı sana sorardım demiş bana çok lazımsın demış adam demek benım yüz yıl ömrüm var he demiş seytan tabiiii sen daha 100 yıl yaşayacaksın demiş kusura bakma şeytan kardeş çok acıdımı demış yok demiş şeytan bu nekı sen bundan sonrakı yıyecegın tokatları düşün demış şeytan tabıııı içinden vesair adamı gıne kandırmış adam her şeyden vazgeçmiş yaşamaya başlamış sankı ölmeyecekmiş gibi son 10 sene tövbe ederimde allah affeder demiş kendıkendıne teseli ediyormuş tam 10 yıl gecmeden bir gün bir adam gelmiş ama bu adam banbaşka bir adam ne bakıyorsun be sende kımsin demiş ben ezrail deyınce ulan şeytan demiş ?????? iş işten geçmiş
bu sözlerde hep hikmetler vardır hıkmetlı sözler çoktur
degerlı kardeşlerrim gelın şeytana uymayalım kabede nasıl şeytanı taşlıyorsak içimizdekı şeytanıda taşlıyalım
saygılar h.ömer

EGER MAKBUL OLURSA HAK KATINA
VESİLE GETURUR CENNETINE
BANA ÖMÜR VERİRSE ULU ALLAH
DAHA NELER YAZARIZ İNŞALLAH

HIKMETLI SÖZLER DIYE VERDIK AD
MANASI OKUYANLAR ALIR TAD
HULİSİ KALP İLE YAZDIK BUNU NBIZ
TEMENNIMIZ SİZİN HALIS DUANIZ.

HIKMETLI SÖZLERİ DOSLAR YAZAR
OKUMASANIZ SİZLERE KIZAR
SAYGILARIMLA HACI ÖMER
...................................

Her derde bir deva bulunur. Lakin ahlaksızlık illetini iyi edecek bir ilaç yoktur. (Hazret-i Ali)

Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. (Mevlana Celaleddin-i Rumi)


En kolay şey insanın kendisini aldatmasıdır, çünkü bir insan genellikle arzu ettiği şeyin gerçek olduğuna inanır.(DEMOSTHENES)

Neleri bilmediğini bilen çoktur, güçlük, neleri hiçbir zaman bilemeyeceğini bilmektir.(Cenap Şehabettin)
saygılar h. ömer

Her insan öfkelenir, bu kolaydır; fakat tam adamına, tam ölçüsünde,tam zamanında, tam yerinde ve tam usülünde öfkelenmek, ne herkesin kudretindedir, ne de kolaydır.

Nerede yumuşak huylu insanlar varsa orada ticaret vardır. Nerede ticaret varsa orada insanlar yumuşak huylu olurlar.
(

Düşüncelerini değiştiremeyenler yalnızca delilerle ölülerdir.(T.Lowell).. . . .

Ağzımızdan çıkan kelimelere aman dikkat,dua niyetine geçebilirler, nasıl mı, okuyun;

Ferhat kendi halinde bir insan ve ses sanatçısıdır.
İyidir hoştur ama onun da kendince kusurları vardır...

O da günün birinde ölmüştür.
Derken kıyamet kopmuş,herkes gibi onun da hesabı görülmüştür.
Eline sınav sonuç kağıdı verilir:
'Yerleştirildiğiniz bölüm:CENNET '

Ferhat sevinçle cennete koşar.
Kapıdaki görevli 'biz de seni bekliyorduk' der ve
bir adet saç telini Ferhat’a uzatıp derhal mekânı terk etmesini söyler.

Olanları anlamakta güçlük çeken Ferhat gaipten gelen
CENNETİ DEĞİŞMEM SAÇININ TELİNE
nağmelerini duyunca kafasına dank eder ve işte o anda FERHAT göçer

-alıntı-

BELA İNSANIN DİLİNE BAĞLIDIR BİRKİMSE BİRŞEYİ
YAPMAM DEDİMMİ ŞEYTAN HER İŞİNİ BIRAKIP
YAPTIRANA KADAR UĞRAŞIR



SAKIN KENDİNE VERDİĞİN KIYMETİ
SANA VERMEYENLE ARKADAŞ OLMA

Akıl tamam olunca, söz azalır. Hazreti Ali Radıyallahu anh

Mutlu ya da mutsuz olmanız küçük bir şeye bağlıdır. Düşünce biçiminize. (Marcus Aurelius Antonius)

İNSANLAR DÜNYADA ANCAK DÜNYAYA BOŞ VERDİĞİ ZAMAN MUTLU OLUR..

Hatırlar mısın doğduğun zamanları: sen ağlarken herkes gülüyordu. Öyle bir ömür geçirki: herkes ağlasın sen öldüğünde, sen mutlulukla gülümse. Sabırlı, sevecen, erdemli ol. (?)

3 Çeşit Dost Vardır: 1-Su gibidir: Her Zaman İhtiyacın Olur. 2- İlaç gibidir: Sadece Gerektiğinde İhtiyacın Olur. 3-Mikrop gibidir : O gelip Seni Bulur.(?)

ey nefis azdıkca sana bır ikap olsun da gör
şeyyiatın defterine bir kitap olsun da gör
geçti ömrümn gaflet ile ne aceb uyanmadın amalın RÜZ.İ CEZA da bır hısapb olsun da gör
h. ömer

Dövene Elsiz, Sövene Dilsiz Gerek
“Dövene elsiz, sövene dilsiz, Derviş gönülsüz gerek.” diye Yunus Emre’nin dizelerini hep duyardım. Ancak, bu dizeler, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” veya “Bir haksızlık görünce, ya elinle, ya dilinle engel olup gidermeye çalış, bunları yapmaya muktedir değilsen en azından kalben buğuz et, yani haksızlığa öfke duy, engel olamadığın için üzül!” hadisi ile bir çelişki gibi görünürdü. Ancak aşağıdaki Mevlana’dan alınan hikayeciği okuyunca bunun bir çelişki değil, aşama olduğunu anladım ve sizlerle paylaşmak istedim:

Mevlana “Tasavvuftaki Kapılar”ı 4’e ayırır: “1-Şeriat Kapısı, 2-Tarikat Kapısı, 3-Marifet Kapısı, 4-Hakikat Kapısı.” ve ekler: “Öğreti olarak bu kapılar birer birer geçilerek Hakikate ulaşılır.” Öğrencilerinden biri

Mevlana'ya sormuş: "Efendim bu 4 kapı meselesini ben pek anlayamıyorum. Bana anlayabileceğim bir lisanla anlatır mısınız?" Mevlana da der: "Şimdi bak, karşı medresede dersini çalışan dört kişi var ve hepsi rahlelerine eğilmiş. Sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at, sonra gel sana anlatayım." Öğrenci gitmiş birincinin ensesine bir tokat akşetmiş. Tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arksını dönmüş ve daha kuvvetli bir tokatla Mevlana'nın öğrencisini yere yıkmış. Öğrenci dayağı yemiş, geri dönecek ama hocasına itaat var. Yaratana güvenip ikinciye de bir tokat akşetmiş. O da derhal ayağa kalkıp elini kaldırmış, tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş. Öğrenci devam etmiş, üçüncüye de bir tokat atmış. Üçüncü şöyle bir kafasını çevirip baktıktan sonra çalışmasına devam etmiş. Dördüncü, tokadı yemesine rağmen hiç oralı bile olmadan çalışmasına devam etmiş. Öğrenci Mevlana'ya dönmüş, olanları anlatmış.

Mevlana ; "İşte sana istediğin örnekler.... Birinci, şeriat kapısını geçememiş biri idi. Şeriatta kısasa kısas olduğu için, tokadı yiyince kalktı, aynısını sana iade etti. İkinci, tarikat kapısındadır. Tokadı yiyince o da kalktı, tam tokadı iade edecekti ki tarikat öğretisinde verdiği söz aklına geldi. "Sana kötülük yapana bile iyilik yap". Onun için döndü, oturdu. Üçüncü, marifet kapısına kadar gelmiştir. İyinin ve kötünün tek Yaratandan geldiğini bilir, inanır. “Yaratan bu kötülüğe hangi iblisi alet etti?” diye merakından şöyle bir dönüp baktı. Dördüncü, hakikat kapısını da geçmiştir. İyinin ve kötünün tek sahibi olduğunu ve ayni olduğunu bilir. Onun için dönüp bakmadı bile....”

İnsanlarla öyle iyi geçininiz ki düşmanınız bile ölümünüze ağlasın. Hazreti Ali Radıyallahu anh