DEMİRCİLİ ve SELEMEN'in İnternetdeki En Güzel Köşesi

[font=Arial Black]Sılaya özlem

Dolaşsan dünyayı bir baştan başa
Bulunmaz benzeri eşi sılanın
Köyün görünsün de dağlarda yaşa
Şirin gelir kurdu kuşu sılanın

Gün dolanır gider mevsimler dönmez
Bayram gelir geçer gözyaşın dinmez
Yediğin içtiğin canına sinmez
Bal görünür yavan aşı sılanın

Akşam olup gün dağlardan aşınca
Sarar benliğini derin düşünce
Gönlün deli çaylar gibi coşunca
Zümrüt olur kara taşı sılanın

Evlerimiz tepelere bakardı
Yağmur yağar, toprak damlar akardı
Yazın buram buram toprak kokardı
Hoş olur yağmuru yaşı sılanın

Garip Hakkı gurbet elde yerinir
Ah çektikçe gönlü derde bürünür
Uzaklardan hayal meyal görünür
Şimdi duman duman başı sılanın[/font]

NURHANCIM PAYLAŞIMIN ÇOK GÜZEL.. :roll: TEŞEKKÜRLER :roll: YİNE GÖTÜRDÜN BİZİ ORALARA.... :roll:

[font=Arial Black]SAĞOLUN ARDAKASLAR SİZLERDENDE BEKLERİZ......[/font]

[font=Comic Sans MS]GÜZEL PAYLAŞIM.ELİNE SAGLIK.[/font]

SAĞOLASIN NURHAN SILAYI ÖZLEMEMEK MÜMKÜN MÜ..........

Nurhan Hn.

ellerın dert görmesin. paylaşımın için tesekkürler.

Muhabbetle kal. :)

[font=Arial Black]


BENİM MEHMEDİM


Benim Mehmedim

Ah gözümün nuru
Yüreğimin öbür yarısı
Ana kucağımdan çıktı
Vatan kucağına gitti
Bu ocaktan geçmeyene
Adam olmuş demezler dedi

Özlediğimde gömleğine sarılırdım
Şimdi her bayrağa sarılsam olur
Çünkü hepsinde Mehmedim
Senin gibilerin kokusu var
Her Mehmet benim Mehmedimdi
Şimdi Mehmedim benim memleketimin

Talihin buymuş şanlı yiğidim
Ana kucağına dönmeden
Vatan kucağında yatmak
Sütüm sana helal olsun şehidim
Bekle sen gelemedin
Ben sana geleceğim

…..Ben şehit anasıyım …… [/font]

[font=Arial Black]GENÇLİK İÇİN

Soldurmuştu Saltanat
Gençliğin al yüzünü,
Göstermedi hiç rahat
Dinlemedi sözünü.

Soldu güneş ve birgün
Soldu rengi Bayrağın,
Millet harap ve ölgün
Altındaydı bir ağın.

Bayrağı al boyayla
Boyayacak tek Gençlik,
Bir yıldızı bir ayla
Koyacaktı üstelik.

Yüzü solgun olsa da
Hem kanı var, hem canı,
Hem inancı var Hak'ka
Kendisine imânı.

Kaybolmuştu âniden
Yüzündeki sarılık,
Belirmişti yeniden
Kanındaki arılık.

Dayanağı Gençliğin
Bölünmez bir Vatandır,
Bayrak için tek rengin
Özü gençten akandır.

Asla solmaz bir daha
Şimdi rengi koyu pek,
Yüz tutmasın solmağa
GENÇLİK boyar ölerek...[/font]

kiz nurhannn ellerine saglik yüregine saglik, sen neymisin kiz böyle :D , dahasini beklerizzz

[font=Arial Black]TEK KALIYORUM BURDA SIZDENDE BEKLERIZ...................[/font]

[font=Arial Black]
Asker



Gecelerine sis düşmüş asker!
Gündüzleri kan kokan asker!
Uykusuz kirpiklerin donmuş,
Siperine ateş düşmüş asker!
Sevdiğin seni ister,
Düşmanın seni ister.
Geceler pusu kurmuş,
Yalnızlığın yarenlik ister.[/font]

Sevgili arkadaşlar,

Öncelikli olarak NURHAN kardeşimizin DEKADER bölümünde atmış oldugu ŞİİRLER DEKADER'den başlıgına göstermiş oldugunuz ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. Ayrıca Nurhan kardeşimizide kutluyorum Güzel bir başlık kullandıgı için ve güzel şiirleri için.
İnşaallah şiirleriniz bundan sonrada gelmeye devam eder. Bu bölüme gelen şiirler arasından en güzel üç şiir seçilerek şiirleri gönderen kişiler onure edilecektir.

Hadi arkadaşlar neden sizin şiiriniz ilk üçe girmesin.

Tekrar hepinize teşekkür ediyorum.
Şiirlerin devamını bekliyoruz.


İSMET ŞAHİN
DEKADER YÖNETİM KURULU BAŞKANI
YENİBOSNA/İİSTANBUL

[font=Arial Black]Özlem Sılaya,

Dert sardı içimi yakar kavurur
Hasret eksilmiyor Özlem Sılaya,
Hangi rüzgar beni sana savurur
Al götür ne olur Özlem Sılaya.

Ne dostluk benziyor ne akrabalık
Kaybettiğin nedir nerde insanlık
Gurbet caddeleri boş kalabalık
Candan merhabayla Özlem Sılaya.

Günler farklı göremezsin güneşi
Gurbet elin yok ki benzeri eşi
Aramazmış burda kardeş kardeşi
Kardeşe, anaya Özlem Sılaya.

Cepte paran yoksa o zaman yandın
Gurbet elde altın varmıdır sandın
Kim aldattı seni ne için kandın
Tütüyor burnumda Özlem Sılaya.

Sobada pişmiyor şimdi yemeğin
Eş dost aramıyor vardı demeyin
Bakkal veresiye vermez ekmeğin
Mısıra buğdaya Özlem Sılaya.

Hadi yavrum sılamıza dönelim
Yaz gelince yaylalara gidelim
Mezarda dedeni şenlendirelim
Onlar garip kaldı Özlem Sılaya.

Lavaş ekmek yenir inek yağıyla
Kahvaltıda bal, taze kaymağıyla
Sobada süt kaynar iç bardağıyla
Taze çay kokuyor Özlem Sılaya.

Peynir eritmesi birde böreği
Doğrarsın yoğurda mısır ekmeği
Lahana sarması kışın yemeği
O tatlar bambaşka Özlem Sılaya.

Bulamazsın koyun eti döneri
Ayranı unutma bir başka yeri
Bağdaş kurup altına al minderi
Saygı sevgi orda Özlem Sılaya.

Zulbiyet çok güzel ona doyulmaz
Kuymaksız yaylaya gittim sayılmaz
İçli kete yerken asla kırılmaz
Ah vatan diyerek Özlem Sılaya.

Garip Feryadi’nin olsa imkanı
Belki kavuşmanın gelir zamanı
Bu satırlar bir zerrecik olanı
Öyle hasretim ki Özlem Sılaya.






ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM İSMET ABİ...... UMARIM DAHA ÇOK İLGİ GÖRÜR...BEĞENMENİZE İSE SEVİNDİĞİMİ SÖYLEMEDEN EDEMEYECEĞİM.....[/font]

AH! ŞU DAĞLAR YOK MU AH!
ARAMIZA PERDE OLMUŞTA GEÇİLMEZ
DUMANIN KALKMAZ KARI ERİMEZ
BU YERLER VİRANE GÜL AÇIP BÜLBÜL ÖTMEZ
AH! NE DİYEYİM BİLMEMKİ AH!
HASRETİN ÇÖKMÜŞTE İÇİME İNLETİP DURUR
ŞİMDİ BEN KARLI DAĞLARDA SEN NERDESİN
AĞLAMAK İSTESEMDE AKMAZ YAŞLAR GÖZÜMDE KURUR
BEN YALÇIN KAYALARDA MAHPUS SEN GÜL AÇAN YERDESİN
SEVDİĞİM DUYARMISIN YANIK YÜREĞİMDEN ÇIKAN SESİ
BAK YIKTIM ARAMIZDAKİ DAĞLARI AÇILDI GÖNÜL PERDESİ
KİMİ SAVRULURUM UFUKLARINDA HASRET YAMAÇLARININ
BENİM YERİME AĞLASIN SENİ GÖRDÜKÇE ABDAL DERESİ
AH ! SEVDİĞİM YİNE DERTLENMİŞİM AH!
YALNIZIM SENSİZLİK BUHRANI SARMIŞTA BENİ
BÜTÜN DERTLERE GÖĞÜS GERERİMDE UNUTAMAM SENİ
BİR YOL ARARIM SANA GELMEK İÇİN AMA NAFİLE
HER YOLUMUN ÖNÜNE BİR DAĞ OTURMUŞ BIRAKMAZ BENİ
BU YERLER KARA BU GÖKLER KARA
HANİ BEMBEYAZDI YA YAĞAN KAR O DA KAPKARA
SEVDİĞİM SENSİZ OLMAK KARANLIĞIDA KARARTTI
TEK IŞIK KALDI GÖNLÜMDEKİ SEVGİN O DA SIZLAYAN BİR YARA
AH ! DELİ GÖNÜL AH!
BU DAĞLARDA YANIK YANIK NE ARARSIN
HER SİVRİ KAYANIN GÖLGESİNİ YAR MI SANARSIN
DURDA SİPER AL BAK İŞTE BU DÜĞÜNÜN SENİN
KİMBİLİR BELKİDE YARDAN ÖNCE AL BAYRAĞI SARARSIN
BU ŞENLİK BU DÜĞÜN SANA YAKIŞIR
ARTIK BU SAATTEN SONRA KURŞUN KURŞUNLA ÇAKIŞIR
HANİ KARANLIKTI DAĞLAR ZALİMDİ GECELER
GÜNEŞLER BATTIĞINDA GECEYİ BİR HİLAL IŞITIR
HANİ ISSIZDI YOLLAR SESSİZDİ DAĞLAR
BAK HER YANDA DÜĞÜN ALAYI KURŞUNİ ŞARKILAR
DÖVÜLEN HAVANLAR YAĞLI MARTİN BAK BUDA TANBURALI
NEDE GÜZEL ÖTTÜRÜYOR HER YAMAÇTA FARKLI YANKILAR
İŞTE FENER ALAYI BU GECE KINA GECESİ
YARIN BAYRAM EDİN HASRETLİĞİN KALMADI HECESİ
BU DAĞLARDA BİR BAŞKADIR MEHMEDLERİN DÜĞÜNÜ
FİRDEVSLERE URUC EDER GÜN DOĞMADAN NİCESİ
AH ! KINALI KOÇUM AH!
NERDE HASRET NERDE ÖZLEM NERDE YAR
ARTIK SANA ENGEL DEĞİL YAĞMUR FIRTINA VE KAR
SEN VATAN KUCAĞINDA ANA SICAKLIĞINDA YATARSINYA
İŞTE O DUR EBEDİYETLERDE BİLE BİTMEYECEK KAR
ŞİMDİ NAZLI YARİN BAĞLASIN KARAYI
GEÇİLMEZDİ NAZINDAN ŞİMDİ AĞLASIN ARAYI ARAYI
BİTMEZ BU SEVDA BİTMEZ Kİ BU DAVA
YETERKİ VATAN SAĞOLSUN NEYLERİM KÖŞKÜ SARAYI
AĞLAMASIN ANAM BU BİR AHİTTİR
VATAN DA ANAMDIR DAĞLAR ŞAHİTTİR
İSGESÜR YAYLASI BAYRAMDA BU GÜN
BEKLEYİN GELİYOR TURGUTUM ŞEHİTTİR
.............................................................



BİR ŞEHİDİN ANISINA

H. SELVİ

Selam Hüseyin bey,

Şiiriniz için çok teşekkür ederim. Gerçekten şehidimizin anısına laik bir şiir göndermişsiniz.
Size ayrıca teşekkür ediyorum. Sitemizin aktif üyelerinden birisi oldugunuz için. Bundan sonraki süreçlerde forumda ve DEKADER bölümünde yazılarınızı daha sık görmek üzere . İnşaallah yakın bir zamandada tanışmak dilegiyle,

hoşcakalınız.

İSMET ŞAHİN
DEKADER YÖNETİM KURULU BAŞKANI
YENİBOSNA/İSTANBUL

[font=Arial Black]

AH ! O ESKİ YILLAR




Geçmişi yaşasak o yıllarda yeniden
Seninle düşsek şöyle Boğaz'a
Kalender'e binsek eski köprüden
Akşamın nefesi inmeden suya...

Bir başkaydı o yıllar, her şey bambaşka
İnsanlar bir başkaydı, doğa bambaşka
Sevgiler içtendi, yapmacıksız, saf, temiz
Bir başkaydı o yıllar, her şey bambaşka...

" Köprüdeki insanlar oltaları salmışlar
Akşama istavrit var, çapari salkım salkım.
Az ötede sandalla ağ atan balıkçılar
Martılarla yarışıp nafaka avlıyorlar.
Önümüzden geçeni…
Dur ! Yadırgama hemen.
Yandan çarklı o işte,
Sahilbent onun adı.
Zarif görüntüsüyle süzülüp giden Halâs
Üsküdar'dan başlayıp bulacaktır Kavak'ı...
İçinde bildik yüzler kibar bir tebessümle
Selâmla sarılırlar saygı dolu sohbete.
Şu mahcup delikanlı belli ki çok sevdalı.
Ön sırada oturan o yemyeşil gözlere.

Yanaşılan iskele yaşadığımız yerdi.
Şu kahkaha taşan yer İsmet'in Meyhanesi. "

Ah ! O eski Kuzguncuk nasıl değişti böyle
Ne kadar köhneleşti ! Sanki silinmiş gibi...

İlk aşkımla ilk defa buluştuğum iskele
Tanınmaz halde şimdi, kimlerin eseri bu ?
Dostlarla toplanılan o eski çınar altı
Keyif vermez bir halde, nerde eskinin tadı ?
Vazgeçtim yolculuktan, koş inelim burada
Görmeye dayanamam bir sonraki durağı
Eski Beylerbeyi'ne ağıt yakmamak için
Dönelim bir taksiyle, gözlerimiz kapalı...

Bir başkaydı o yıllar, sana gösterecektim
Yüreğim elvermedi sen de kahrolma diye.
Ah ! O eski günleri bir daha bulmak için
Çok şeyleri bırakır, dönerdim ben geriye.

Bir başkaydı o yıllar her şey bambaşka
Balık ekmek başkaydı, doğa bambaşka
Sevgiler değişikti, yapmacıksız, saf, temiz
Dostluklar pek sıcaktı, semtler bile bambaşka... [/font]

[font=Arial Black]SILA



Ben görmedim gurbet elde güleni,
Garibin kurduğu sıla hayali,
Arar memleketten yeni geleni,
Garibin kurduğu sıla hayali.

Tatil yakın yer ayırtmış kendine,
Bu günlerden renk geliyor rengine,
Der ki anlat köyümüzü sen yine,
Garibin kurduğu sıla hayali.

Nemli gözler ufuklara bakıyor,
Buram,buram güller sıla kokuyor,
Gurbet elin derdi sine yakıyor,
Garibin kurduğu sıla hayali.

İçinden çıkmıyor hasret sancısı,
Gözünde tütüyor kardeş bacısı,
Günden güne artar ciğer acısı,
Garibin kurduğu sıla hayali.

Garipler ne yapsın yalnız başına,
Özlem duyar sılasının taşına,
Bakan olmaz gözlerinin yaşına,
Garibin kurduğu sıla hayali.

Gelir gider yoklar kara treni,
Gezer vagon,vagon arar yareni,
Görmek ister sılasını göreni,
Garibin kurduğu sıla hayali.

Kaya der gariplik yakar kavurur,
Güz gelmede yaprağını savurur,
Bedeni hayali ruhu yorulur,
Garibin kurduğu sıla hayali.[/font]

SAYIN BAŞKANIM,
DÜZENLEMİŞ OLDUGUNUZ ŞİİR YARİŞMASINDAN DOLAYI SİZİ TEBRİK EDERİM.
ŞİİRE İLGİ DUYANLARIN İLGİSİNİ BEKLİYORUM. İNŞAALLAH BENDE BİR ŞİİR İLE BU YARIŞMANIZA KATILACAGIM.

SAYGILAR,

ERDAL KANDOGMUŞ

öncelikle şiirler çok güzel yazanların ve hissedenlerin yüreğine sağlık
sanırım bu bölüme eniştem erdal kandoğmuşunda yazacak birkaç satırları vardır
onda gözün görmediği kulağın duymadığı şiirler olduğunu tahmin ediyorum

[font=Arial Black]
UMUTSUZLUK ......

Umutsuzluktur, sevgiye bakan gözleri körelten
Umutsuzluktur! Açan çiçekleri solduran
Evet! Ama sonrada, umutsuzlukla hayır! Dediren
Umutsuzluktur! Uzayan ömrü kısaltan

Umutsuzluktur, gözlerden akan bir damla yaşı sellendiren
Umutsuzluktur! Hedefe bakan gözleri yanıltan
Kötülüğü sindiren sevgiyi yok eden umutsuzluktur
Umutsuzluktur! Açılan kapıları kilitleyen

Umutsuzluktur, dünyanı karartan, seni yalnız bıraktıran
Umutsuzluktur! Verdiğin cevaptan döndüren
Titrek, güçsüz, sevgisiz bırakan umutsuzluktur
Umutsuzluktur! Açılan kapıları kilitleyen

Umutsuzluktur, bunları yaptıran
Umutsuzluktur hiçbir kapıyı açmayan
Sevgi dolu, kararlı azimli umutludur
Umutlu olan her şeyi başarandır.. [/font]

[font=Arial Black]ASLA VE ASLA UMUDUMUZU YİTİRMEMEK DİLEĞİ İLE........[/font]

SILAYA ÖZLEM

Taş tepenin kehten sallanır araba, yüzüngoylu

Daha yeni sığır sürmeye başlamış köylü

İçtikçe şifa verir insana aşağı pınarın suyu

Gönlüme bir serinlik düşer görünce bizim köyü;



Beni görünce, anamın gözlerinin içi güldü

Babamın nasırlı elleri bedenimi sardı

Beni garipseyen birde nazlı yar vardı

Onların sevinci bana en büyük hediyeyi verdi.



Kuşluk vakti kalkar giderdik nohut yolmaya

Varır varmaz başlardık dest koymaya

Birde öğlen olunca emmim köye salardı azık almaya

Rahmetli ebem sıkı sıkı tembih ederdi;Çabuk git ha.!



Tarladan yüklerdik arabaya ekini

Bin bir güçlükle tırmanırdık Çiğdemliğin dikini

Harmana varınca yapardık edemle malama

Atları koşardık binmek için dövene.



Yukarı ?????? aşağı ?????? bir daha elma yolmam tövbe

Çocukluk ne güzeldir bir sektim oynardık bir söbe

Koşardık saatlerce hiç durmazdık dağ tepe

Hatıralar saklıdır he o eski günlerde.



Sıla hasretiyle dolaştım kırları

Üzüm kayısı, erik doludur bağları

Tadına doyum olmaz kaçağın mantarı

Kıvrım kıvrımdır bağ pınarının yolları



Öteki geçeyle kara bağ arasında

Koyunlar kuzular yayılır merasında

Ezan sesi yükselir ortasında

Havasında yoğruldum be köyümün.



Üç beş kişi oturmuş tandırda, yaparlar ekşili

Doyamadım tadına mantısı sinisi, keşkülü

Bırak çalışsın bahçesinde, oyalama garip meşgulü

Koruyup gözetseler ne olur yoksul ile düşkünü.



Garip Adem derki:Şu dünyada bulamadım eşimi,

Çapa yaptım toprağıma tırnağımla dişimi,

Bazen katıkla bazen yavan yedim aşımı,

Bulamamamda karşılık vatanımdır benim köyüm.

KARA SEVDA

KARA SEVDA DEDİKLERİ
NEDİR ACEP BİLEN VAR MI ?
ACI HASRET YEDİKLERİ
DOYUP DOYUP GÜLEN VAR MI ?

SEVDA NEDİR NEDİR KARA
BAHTI KARA BAĞRIN YARA
AK SEVDAYI SORA SORA
ÇARŞI PAZAR BULAN VAR MI ?

KARA; SEVDANIN NERESİNDE
SEVDA GÖNÜL PENCERESİNDE
AŞK OD'UNUN PENÇESİNDE
CAYIR CAYIR YANAN VAR MI?

AŞK OD'UNA DÜŞÜNCE SEVDA
FİGAN EDER BÜLBÜLİ ŞEYDA
GÖNÜL YARASINA NEDİR FAYDA
İLAÇ OLUP ÇALAN VAR MI ?

BAKMIYORUM SEVDANIN KARASINA
SEVGİ KARIŞMIŞSA ARASINA
DOSTLAR GÖNÜL YARASINA
GÜL YAPRAĞI SARAN VARMI ?

ANLARMISIN SÖYLEDİĞİN SÖZLERİ
TANIRMISIN SEVDALANMIŞ GÖZLERİ
YILLAR ÖNCE HASRET ÇEKEN YÜZLERİ
BAKIP BAKIP DA TANIYAN VAR MI?

NE SEVDALAR ÇEKTİM KARADAN KARA
NE ACILAR ÇEKTİM DERİNDEN YARA
MEVLADAN BAŞKA YOĞUMUŞ ÇARE
O'NDAN GAYRISINA BEL BAĞLAYAN VARMI ?

DOSTUM ; TANI ALEMDE GERÇEK DOSTUNU
KURDA KUŞA KAPTIRMA CANINI POSTUNU
HAK İÇİN DÜZELT NİYETİNİ KASTINI
BAKSANA HAK İÇİN AĞLAYAN VARMI ?

HUSEYNİYEM BU DAĞLARDA GEZEREM
SENDEN ÖNCE KENDİ NEFSİMİ EZEREM
BİR AN KOPSAM GÜL BAĞINDAN AZARAM
GÜL BAĞIYLA AŞK OD'UNA BAĞLAYAN VARMI ?


HÜSEYİN SELVİ

[align=center]Almanya Yarası

Bu almanya bize varya efendi,
Her bir şeyi sinsi sinsi öğretti.
Türklüğümüz pasaportta küflendi,
Yetmişikibuçuk cinsi öğretti.

Parasıyla düdüğünü öttürdü,
Diyarında devesine güttürdü,
Kadere imanı kayıp ettirdi,
Lotoyu, totoyu, şansı öğretti.

Anlatmak zor bazısının halını,
Kimi tuttu yahova`nın yolunu,
Zeybekler unuttu 'harman dalı' nı,
Dadaşıma bile dansı öğretti.

Arif der ki; zıkkım olsun parası,
Zor kapanır almanya`nın yarası,
'ali' leri 'aleks' yaptı burası,
'hasan' ın yerine 'hans' ı öğretti.
BU YURT DIŞI YARASI.....
[/align]
[align=center]*********************************************[/align]

[align=center]Özledim
"Bu yıl da gidemedim babamın, köyüne.
Adana'nın sarı sıcağı amansız...
Özlem duygularımla ‘Özledim’ demişim."

Yüregimde kaynar oldu pinarlar
Gölgesine baş koydugum çinarlar
Dallarina güvercinler konarlar
Vatanimin kuşlarini özledim

Dilegimi esen yele buyurdum
Hasretimi kayalara duyurdum
Gölgesinde mişil mişil uyurdum
Hayal hayal düşlerini özledim

Bu duygular çocukluktan beridir
Beni böyle erim erim eridir
Babamin dedemin dogum yeridir
Topragini taşlarini özledim.

Dügünler oldu mu gelin indi mi
Mevlüdü okundu yemek yendi mi
Aranizda saniyorum kendimi
Sofrasini aşlarini özledim

Nazi sitem gelmez boyun egenin
Dostlar varsa bize bir yer begenin
Emmi dayi baci kardeş yegenin
Gözlerini kaşlarini özledim

Yillar var ki Aşudu'ya hasretim
Hayallerim yetim hallerim yetim
Bu sene gelmekti benim niyetim
Şu gönlümün eşlerini özledim

Hasan Turan bu güzellik nerde var
Gögü berrak yildizlari pirildar
Köpük köpük ak sulari şirildar
Şelalenin başlarini özledim.[/align]












[font=Arial] [/font]

ŞİİRLERİ BEĞENDİM ÇOK GÜZEL OLMUŞ TEŞEKKÜR EDERİM ELİNE SAĞLIK MERKEZ_60