8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
- ERKAN_OZDEMIR
- Onursal Üye
- Mesajlar: 2218
- Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
- Konum: Amasya
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Değerli Hemşerilerim,
Kadın hakları, konusu her zaman gündeme gelen önemli konulardan bir tanesidir. Kadına dünya devletleri tarih boyunca çok farklı muamelelerde bulunmuşlardır. Bu gün bazı dünya devletleri kendi tarihlerine bakmadan diğer diğer devletleri kadın hakları konusunda sorgulamaktadır.
Kadının dünya tarihindeki önemini ve yerini Türk devletlerinden başlayarak anlatmaya çalışırsak, öyle zannediyorum, konu açıklığa kavuşur, daha anlaşılır olur. Türkler tarih boyunca kadınına gereken önemi vermiştir. Türklerde her zaman kadın erkek eşitliği, ön plana çıkmıştır. Bu durum İslamiyetten önceki Türk devletlerin de de islamın kabulünden sonraki Türk devletlerin de de böyleydi. Türklerde kadın Avrupalı kadınlardan her zaman daha fazla, haklara sahip olmuştur. Bunun sebebi de cenabı Allahın yarattığı varlıkların en güzeli insan olduğu için, değer görmüş toplumda ayrı bir yeri olmuştur.
Türklerde kadın devlet yönetiminden,evdeki yönetime kadar,Ailedeki çocukların,eğitiminden,aile ekonomisine katkıya kadar,her alanda söz sahibi olmuş,fikirlerini rahatça söyleyip,alınacak olan kararlarda da söz sahibi olmuşlardır.İslamiyet'ten önceki Türk devletlerinde kadına verilen önemi daha somut görebilmek için, o dönem Avrupa ve diğer ülkelerdeki kadınların durumuna baktığımızda Türklerin kadına verdiği önem daha net olarak ortaya çıkacaktır.
M.S. 6.ve7.yüzyıllarda, insanlık alemi, büyük bir bunalım içerisindeydi. dünyanın her yerinde, manevi değerler ayaklar altında çiğneniyordu.İnsan haklarına hürmet yoktu.Kaba kuvvet bir zülüm makinesi olarak işliyordu.Devletler tebaalarını korumak şöyle dursun,kuzuya bakan kurt misali onlardan nasıl faydalanacaklarını düşünüyorlardı.
İlahi din olan Hıristiyanlık ve Musevilik asli şekillerini kaybetmiş. Kiliseler parayla günah çıkartma saçmalığını sürdürüyordu. Şahsi hukuk yok denilecek kadar ilkeldi. Kanunlar zenginler ve kuvvetliler için işliyordu. Mal ve can emniyeti yok. İnsan öldürmek suçu bile, suçlunun zengin ve ya kuvvetine göre geliştiriliyordu. Yani hak kuvvetlinin di, sosyal hayat tamamen felç olmuştu.
6. yüzyılda yaşamış olan bir papaz, o zamanki durumu şu sözlerle özetliyordu. “Riya, Hıyanet, Sefalet ve Alçaklık” diyordu.
Avrupa'nın en demokrat olarak adlandırılan, en medeni devlet diye dünya ya örnek gösterilen Atina da kadın çarşıda satılır. Başkalarına devredilir, zevke tabii bir alet halinde kullanılırdı.
Yine dünyanın gözdesi olarak kabul edilen Hıristiyan -Bizans'ta da durum farklı değildi. Kadın erkeğinin malı olup,köle durumundaydı.kadın kızken babasının evlendikten sonra da kocasının,kocası ölünce de oğlunun esiri durumundaydı.Bizans ta kadın şehveti tatmin eden,vasıtadan başka bir şey değildi.Hıristiyan Avrupa da uzun zaman “Kadının ruhu var mıdır yok mudur?” tartışması sürüp gitmiştir.
İngiltere de 5. Asırdan itibaren,11. asıra kadar, kocalar eşlerini satabilirlerdi. Yine İngiltere de Kadın Murdar sayıldığından, İncil e el süremezdi.
Asya ülkelerin den olan eski Çin de de kadın aşağı görülür onlara ad bile verilmez, numara verilerek, sayı ile çağırılırlardı. Kızlar pis bir hayvanın adıyla anılırlardı.
Yahudilerin arasında da kadının itibarı yoktu. Musevi, kızları babalarının evlerinde bile hizmetkârdı. Gerektiği zaman satılırdı.
Hindistan da da kadının durumu yürekler acısıydı. Kadın hiçbir hakka sahip değildi. Kocası ölen, sadık zevcenin kendisini kocasının naşı üzerende yakması şerefli bir hareket kabul edilirdi. Hindistanlı Maunu'nun şu sözleri kadının durumunu açıklığıyla ortaya koyuyordu. “Kadınların murdar temayülleri, vardır. Kadınların seciyeleri zayıf, Ahlakları fenadır. Bunlar gece gündüz tahakküm altında tutulmalıdır.”
Diyor.
İranda da Mazdek adındaki birinin ortaya attığı, “Ana ve kız kardeşle evlenme” fikirleri tatbik edilmiştir. Zerdüştlük inancında da kız kardeşle evlenme vardı.
İslamiyetten önceki Arabistan da da kadının durumu içler acısıydı. Soylu kadınların dışındakiler,cariye idi.Alınıp satılır,sadece şehvet için kullanılırdı.Hiçbir sosyal ve ekonomik hakları yoktu.Erkekler sınırsız,istediği kadar kadınla evlenirdi.Kız çocuğuna sahip olmak,bir Arap için utanma meselesiydi.Bazı aileler kız çocuklarını diri,diri toprağa gömerdi.
Cahilliye döneminde kadınların durumu buyken,İslamiyetle birlikte kadın ayak altından kurtarılmış,gereken önem verilmiştir.Kuran ı kerimde kadının korunması ve yükseltilmesi için cenabı Allah tarafında gönderilen bir çok ayeti kerime vardır.YİNE KADINLARIN EMANET OLDUĞUNA İYİ KORUNMASI GEREKTİĞİNE DAİR Peygamber efendimizin hadisleri vardır.
En-Nisa Suresi 19. Ayette “Kadınlarınız ile iyi geçinin,Eğer onlardan hoşlanmadıysanız,bile…..Olabilir ki,bir şey sizin hoşunuza gitmezde Allah onda bir çok hayır takdir etmiş bulunur.” çok açık bir şekilde ayet mealinde de görüldüğü gibi cenabı Allah kadınlara iyilikle davranılmasını emretmiştir.
Peygamber efendimizin de hadislerin de kadın haklarıyla ilgili söylenmiş çok hadisleri vardır. “Kadın Allahu tealanın kefilliği altındadır.” “Cennet Anaların ayakları altındadır.” “Şüphe yok ki kadınlar erkeklerin, dengi, benzeri ve bir eşidir.” “Müminlerin iman yönünden, en kâmilleri, Ahlaken en güzel olanıdır. Sizin en hayırlınız, kadınlara karşı en iyi ve en nezaketli olanınızdır.” “İslam da kadının, namusu korunması icap eden, en önemli husustur.” Ben ırz ve namusumu koruma da aşırı hassasiyet sahibiyim. Kim bu hassasiyeti göstermezse onun kalbi eğridir”
Bu gün de Mustafa Kemal Atatürk 'ün önderliğinde kurulan cumhuriyetimiz'de Türk kadınına verilen önemin Türk geleneği ve İslam anlayışıyla örtüştüğünü, görüyoruz. Türk kadını medeni kanunla iş hayatı,memurluk,özellikle de anne olarak Türk İslam toplumundaki yüce yerini almıştır.
Bu vesileyle bütün annelerin ve müslüman Türk toplumunun kadınlar gününü kutlar saygılarımı sunarım. .. .. ...
Kadın hakları, konusu her zaman gündeme gelen önemli konulardan bir tanesidir. Kadına dünya devletleri tarih boyunca çok farklı muamelelerde bulunmuşlardır. Bu gün bazı dünya devletleri kendi tarihlerine bakmadan diğer diğer devletleri kadın hakları konusunda sorgulamaktadır.
Kadının dünya tarihindeki önemini ve yerini Türk devletlerinden başlayarak anlatmaya çalışırsak, öyle zannediyorum, konu açıklığa kavuşur, daha anlaşılır olur. Türkler tarih boyunca kadınına gereken önemi vermiştir. Türklerde her zaman kadın erkek eşitliği, ön plana çıkmıştır. Bu durum İslamiyetten önceki Türk devletlerin de de islamın kabulünden sonraki Türk devletlerin de de böyleydi. Türklerde kadın Avrupalı kadınlardan her zaman daha fazla, haklara sahip olmuştur. Bunun sebebi de cenabı Allahın yarattığı varlıkların en güzeli insan olduğu için, değer görmüş toplumda ayrı bir yeri olmuştur.
Türklerde kadın devlet yönetiminden,evdeki yönetime kadar,Ailedeki çocukların,eğitiminden,aile ekonomisine katkıya kadar,her alanda söz sahibi olmuş,fikirlerini rahatça söyleyip,alınacak olan kararlarda da söz sahibi olmuşlardır.İslamiyet'ten önceki Türk devletlerinde kadına verilen önemi daha somut görebilmek için, o dönem Avrupa ve diğer ülkelerdeki kadınların durumuna baktığımızda Türklerin kadına verdiği önem daha net olarak ortaya çıkacaktır.
M.S. 6.ve7.yüzyıllarda, insanlık alemi, büyük bir bunalım içerisindeydi. dünyanın her yerinde, manevi değerler ayaklar altında çiğneniyordu.İnsan haklarına hürmet yoktu.Kaba kuvvet bir zülüm makinesi olarak işliyordu.Devletler tebaalarını korumak şöyle dursun,kuzuya bakan kurt misali onlardan nasıl faydalanacaklarını düşünüyorlardı.
İlahi din olan Hıristiyanlık ve Musevilik asli şekillerini kaybetmiş. Kiliseler parayla günah çıkartma saçmalığını sürdürüyordu. Şahsi hukuk yok denilecek kadar ilkeldi. Kanunlar zenginler ve kuvvetliler için işliyordu. Mal ve can emniyeti yok. İnsan öldürmek suçu bile, suçlunun zengin ve ya kuvvetine göre geliştiriliyordu. Yani hak kuvvetlinin di, sosyal hayat tamamen felç olmuştu.
6. yüzyılda yaşamış olan bir papaz, o zamanki durumu şu sözlerle özetliyordu. “Riya, Hıyanet, Sefalet ve Alçaklık” diyordu.
Avrupa'nın en demokrat olarak adlandırılan, en medeni devlet diye dünya ya örnek gösterilen Atina da kadın çarşıda satılır. Başkalarına devredilir, zevke tabii bir alet halinde kullanılırdı.
Yine dünyanın gözdesi olarak kabul edilen Hıristiyan -Bizans'ta da durum farklı değildi. Kadın erkeğinin malı olup,köle durumundaydı.kadın kızken babasının evlendikten sonra da kocasının,kocası ölünce de oğlunun esiri durumundaydı.Bizans ta kadın şehveti tatmin eden,vasıtadan başka bir şey değildi.Hıristiyan Avrupa da uzun zaman “Kadının ruhu var mıdır yok mudur?” tartışması sürüp gitmiştir.
İngiltere de 5. Asırdan itibaren,11. asıra kadar, kocalar eşlerini satabilirlerdi. Yine İngiltere de Kadın Murdar sayıldığından, İncil e el süremezdi.
Asya ülkelerin den olan eski Çin de de kadın aşağı görülür onlara ad bile verilmez, numara verilerek, sayı ile çağırılırlardı. Kızlar pis bir hayvanın adıyla anılırlardı.
Yahudilerin arasında da kadının itibarı yoktu. Musevi, kızları babalarının evlerinde bile hizmetkârdı. Gerektiği zaman satılırdı.
Hindistan da da kadının durumu yürekler acısıydı. Kadın hiçbir hakka sahip değildi. Kocası ölen, sadık zevcenin kendisini kocasının naşı üzerende yakması şerefli bir hareket kabul edilirdi. Hindistanlı Maunu'nun şu sözleri kadının durumunu açıklığıyla ortaya koyuyordu. “Kadınların murdar temayülleri, vardır. Kadınların seciyeleri zayıf, Ahlakları fenadır. Bunlar gece gündüz tahakküm altında tutulmalıdır.”
Diyor.
İranda da Mazdek adındaki birinin ortaya attığı, “Ana ve kız kardeşle evlenme” fikirleri tatbik edilmiştir. Zerdüştlük inancında da kız kardeşle evlenme vardı.
İslamiyetten önceki Arabistan da da kadının durumu içler acısıydı. Soylu kadınların dışındakiler,cariye idi.Alınıp satılır,sadece şehvet için kullanılırdı.Hiçbir sosyal ve ekonomik hakları yoktu.Erkekler sınırsız,istediği kadar kadınla evlenirdi.Kız çocuğuna sahip olmak,bir Arap için utanma meselesiydi.Bazı aileler kız çocuklarını diri,diri toprağa gömerdi.
Cahilliye döneminde kadınların durumu buyken,İslamiyetle birlikte kadın ayak altından kurtarılmış,gereken önem verilmiştir.Kuran ı kerimde kadının korunması ve yükseltilmesi için cenabı Allah tarafında gönderilen bir çok ayeti kerime vardır.YİNE KADINLARIN EMANET OLDUĞUNA İYİ KORUNMASI GEREKTİĞİNE DAİR Peygamber efendimizin hadisleri vardır.
En-Nisa Suresi 19. Ayette “Kadınlarınız ile iyi geçinin,Eğer onlardan hoşlanmadıysanız,bile…..Olabilir ki,bir şey sizin hoşunuza gitmezde Allah onda bir çok hayır takdir etmiş bulunur.” çok açık bir şekilde ayet mealinde de görüldüğü gibi cenabı Allah kadınlara iyilikle davranılmasını emretmiştir.
Peygamber efendimizin de hadislerin de kadın haklarıyla ilgili söylenmiş çok hadisleri vardır. “Kadın Allahu tealanın kefilliği altındadır.” “Cennet Anaların ayakları altındadır.” “Şüphe yok ki kadınlar erkeklerin, dengi, benzeri ve bir eşidir.” “Müminlerin iman yönünden, en kâmilleri, Ahlaken en güzel olanıdır. Sizin en hayırlınız, kadınlara karşı en iyi ve en nezaketli olanınızdır.” “İslam da kadının, namusu korunması icap eden, en önemli husustur.” Ben ırz ve namusumu koruma da aşırı hassasiyet sahibiyim. Kim bu hassasiyeti göstermezse onun kalbi eğridir”
Bu gün de Mustafa Kemal Atatürk 'ün önderliğinde kurulan cumhuriyetimiz'de Türk kadınına verilen önemin Türk geleneği ve İslam anlayışıyla örtüştüğünü, görüyoruz. Türk kadını medeni kanunla iş hayatı,memurluk,özellikle de anne olarak Türk İslam toplumundaki yüce yerini almıştır.
Bu vesileyle bütün annelerin ve müslüman Türk toplumunun kadınlar gününü kutlar saygılarımı sunarım. .. .. ...
Re: 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Erkan bey,
Teşekkür ederiz.. 150 yıl önce kadınlar ABD bir tekstil fabrikasında kilitli kalıp yanmasalardı bügün 8 mart kadınlar günü diye bir günümüz olmayacaktı. nedense haklarımız hep yanıp yılıkdıktan sonra veriliyor...
Selametle kalınız.
Teşekkür ederiz.. 150 yıl önce kadınlar ABD bir tekstil fabrikasında kilitli kalıp yanmasalardı bügün 8 mart kadınlar günü diye bir günümüz olmayacaktı. nedense haklarımız hep yanıp yılıkdıktan sonra veriliyor...
Selametle kalınız.
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.
- yilmaz.sahin
- Forum Yöneticisi
- Mesajlar: 2053
- Kayıt: Cmt Tem 15, 2006 2:08 am
- Konum: İstanbul
- İletişim:
Re: 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Tüm kadınların günü kutlu olsun.
"Mümin erkeklerle mümine kadınlar birbirlerinin velisidirler." - (Tevbe, 71)
"Mümin erkeklerle mümine kadınlar birbirlerinin velisidirler." - (Tevbe, 71)
"Söz uçar yazı kalır"
- iskesurlu60
- Destekleyen
- Mesajlar: 519
- Kayıt: Çrş Şub 20, 2008 12:38 pm
- Konum: İstanbul
Re: 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
işte bu doğru zeynep hanım .teşekkürler. :super: bütün bayanların dünya kadınlar günü kutlu olsun...zeynep yazdı:Erkan bey,
Teşekkür ederiz.. 150 yıl önce kadınlar ABD bir tekstil fabrikasında kilitli kalıp yanmasalardı bügün 8 mart kadınlar günü diye bir günümüz olmayacaktı. nedense haklarımız hep yanıp yılıkdıktan sonra veriliyor...
Selametle kalınız.
*** PAYLAŞMANIN ASALETİNİ ,BENCİLLİĞİN ÇİRKİNLİĞİNE DEĞİŞMEM ! ***
- ERKAN_OZDEMIR
- Onursal Üye
- Mesajlar: 2218
- Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
- Konum: Amasya
Re: 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
.zeynep yazdı:Erkan bey,
Teşekkür ederiz.. 150 yıl önce kadınlar ABD bir tekstil fabrikasında kilitli kalıp yanmasalardı bügün 8 mart kadınlar günü diye bir günümüz olmayacaktı. nedense haklarımız hep yanıp yılıkdıktan sonra veriliyor...
Selametle kalınız.
Zeynep Hanım,
Şu tesbiti çok iyi yapmamız gerekir.Batı toplumları kuruldukları günden itibaren insanlık alemine hiç bir şey sunmamışlardır.Dünyanın en zalim liderleri Ebu Cehil'ler,Ebu Lehep'ler,Fravun'lar vs hep bu toplumlardan çıkmıştır,müslüman toplumlardan da zaman zaman zalim liderler çıkmıştır,yüzlerce insanı katletmişlerdir.
Batı toplumu ile bizim aramızdaki temel fark,onlar eğitime,bilime teknolojiye bizden daha çok önem vermeleridir.Verdikleri bu önem sayesinde sürekli kendilerini geliştirmişler bu gelişim sürecinde insanı ve insana verilen değerleri ön plana çıkarmışlardır.Bunu yaparkende Cenabı Allah'ın insanlık alemine sunmuş olduğu nimetlerden hep faydalanmışlardır.Bu nimetleri kendileri icat etmiş gibi malesef dünyaya sunumuşlardır.
Aslında bizler o kadar şanlı bir nesiliz ki elimizdeki nimetlerin değerini ve kıymetini ne biliyoruz nede anlayabiliyoruz.Halbuki Cenabı Allah bize bütün gerçekleri apaçık sunmuştur.Bakınız hepimizin evinde Kur'an-ı Kerim mevcuttur.Nisa suresi 19-21-25-32 ayetler tamamen kadın hakları ile ilgilidir.İslamiyetten önceki dönemlerde kadınlara çok kötü muamele edilmiştir.İşte Kur'an-ı Kerimdeki bu ayetler kadınlara yapılan haksızlıklara son vermek için indirilmiştir.
Bu konuyu inceleyebilir güzel şeyler çıkacağına inanıyorum.Tşk ederim düşüncelerinize.. . . ..
- huseyin.ozdemir
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 127
- Kayıt: Prş Mar 22, 2007 10:40 pm
- Konum: İstanbul
Re: 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Zeynep hanım ''HAK'' verilmez alınır.Sahzınızda haksızlıgın karşısında boyun eğmeyen kadınların coğalması dilegi ile (KADINLAR).zeynep yazdı:Erkan bey,
Teşekkür ederiz.. 150 yıl önce kadınlar ABD bir tekstil fabrikasında kilitli kalıp yanmasalardı bügün 8 mart kadınlar günü diye bir günümüz olmayacaktı. nedense haklarımız hep yanıp yılıkdıktan sonra veriliyor...
Selametle kalınız.
gününüz kutlu olsun.Sayanların ve sevenlerin daim olsun. Hüseyin ÖZDEMİR.
İnsanı etkili kılan,düşüncelerindeki haklılık değil, bu haklılığa yaptığı katkıdır
- erdinc.sahin
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 108
- Kayıt: Cum Tem 21, 2006 12:32 pm
- Konum: Ordu
- İletişim:
Re: 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
TÜM KADINLARIN KADIN GÜNÜNÜ GEÇERLİ SEBEPLERDEN DOLAYI 1 GÜN GEÇ OLARAK KUTLUYORUM..saygılarımla
Dünyada dost ararsan Hz.Allah yeter ...
- oktay.sahin
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 494
- Kayıt: Pzt Ara 18, 2006 11:02 pm
- Konum: Yurt Dışı
Re: 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
8 MART BAYANLAR GÜNÜNÜ KUTLARIM NICE YILLARA
BIR BABA, KENDI MUTLULUGUNDAN COK, COCUKLARININ MUTLULUGU ILE MUTLU OLUR