REŞADİYE TARİHİ
Gönderilme zamanı: Çrş Oca 13, 2010 9:51 pm
Tokat ili Reşadiye ilçesi Tarihi
--------------------------------------------------------------------------------
Reşadiye'nin Tarihi
--------------------------------------------------------------------------------
Reşadiye, Anadolu'nun orta kesiminde Kizilirmak yayi içinde kalan Kapadokya arazisi içerisinde yer alan bir Tokat ilçesidir. Kelkit Irmagi'nin kenarinda, E 80 karayolu üzerindedir.
Eski Kapadokya arazisi elden ele geçmis, degisik milletler bu arazide medeniyetler kurmuslardir. Sirasiyla Hititliler, Persler, Makedonyalilar, Mithridat, Romalilar, Bizanslilar, Selçuklular, Danismendliler, Kadi Burhanettin, Akkoyunlular bu bölgede hüküm sürmüslerdir. Sonralari da bu arazi Osmanli Imparatorlugunun hakimiyetine geçmistir.
Resadiye’nin eski ismi olarak bilinen Iskefsir’in tarihi 15. yy’a kadar gitmektedir. Bu bölgeden geçerek Erzurum’a giden yine ayni güzergahtan Istanbul’a dönen meshur Türk gezgini Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu bölgeden bahsetmektedir. O yüzyillarda Dogu ile Bati arasinda kara ulasiminin yapildigi “Sark Yolu” diye adlandirilan yolun Resadiye’den geçtigi Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde belirtilmektedir. Bu yol üzerinde eskiden kalma büyük mezarliklar halen mevcuttur.
Resadiye’nin cografi özellikler bakimindan çam ormanlariyla kapli olmasi, güzel ve sirin bir yer olmasi, kisin sert geçen iklim kosullarindan fazla etkilenmemesi, köylerin konumuna göre merkezi bir yerde olmasi, sagliga yararli kaplicalarinin bulunmasi, Kelkit vadisi üzerindeki Sark Yolunun buradan geçmesi ilçe merkezi olarak seçilmesini etkileyen nedenlerdir.
1939 yilinda 26 Aralik’i 27 Aralik’a baglayan gece sabaha karsi tarihte 'Erzincan Depremi' olarak da bilinen deprem Resadiye ve köylerinde etkili olmus ve bu depremde Resadiye’de ayakta tek bir bina kalmamistir. Bu haliyle ilçe merkezi ve köyleri uzun bir süre kendi kaderine terk edilmistir. Köylerle birlikte toplam 2100 kisinin öldügü resmi kayitlarda mevcuttur. Zamanin Tokat valisi Izzeddin Çagpar, ilçe Kaymakami Necati Gökmogol ve olusturulan kurulun uzun tartismalari sonucu yeni Resadiye’nin yerlesim yeri eski yerlesim yerinin kuzeyine dag etegine kaydirilmistir.
Uzun yillar deprem yarasini sarmaya çalisan Resadiye’de 1966 yilindan sonra zamanin idarecilerinin yogun çalismalari ve Resadiye halkinin da katkilariyla yeni bir atilim ve yapilanma ortaya çikmis, önce maddi sorunlar asilip, günün sartlari içinde son derece önemli yatirimlar gerçeklesmistir.
1970’li yillarda tüm Türkiye’de oldugu gibi Resadiye de yurt disina çok sayida isçi göndermistir. Bu isçiler kazançlarini ilçelerine aktarmislar böylece ilçe merkezi hizli bir kentlesme sürecine girmistir.
Bugüne kadar Resadiye’de Romalilara, Bizanslilara ve Türklere ait çesitli seramik esya, sikke, yayla ve köylere yayilmis tarihi mezarlar bulunmustur. Köylerde yer yer bozulmus kale kalintilarina rastlanir. Tamami yikilmistir, Çogunun temel harabeleri kalmistir. Göllüköy, Çamlikaya, Saraydüzü, Kalecik, Mengen Kalesi, Kaledüzü, Kizilcaören, Turaç Köyü Yaylasinda Bizans dönemine ait olan ve sonralari Müslümanlarin da defnedildigi tarihi bir mezar alani vardir.
--------------------------------------------------------------------------------
Reşadiye'nin Tarihi
--------------------------------------------------------------------------------
Reşadiye, Anadolu'nun orta kesiminde Kizilirmak yayi içinde kalan Kapadokya arazisi içerisinde yer alan bir Tokat ilçesidir. Kelkit Irmagi'nin kenarinda, E 80 karayolu üzerindedir.
Eski Kapadokya arazisi elden ele geçmis, degisik milletler bu arazide medeniyetler kurmuslardir. Sirasiyla Hititliler, Persler, Makedonyalilar, Mithridat, Romalilar, Bizanslilar, Selçuklular, Danismendliler, Kadi Burhanettin, Akkoyunlular bu bölgede hüküm sürmüslerdir. Sonralari da bu arazi Osmanli Imparatorlugunun hakimiyetine geçmistir.
Resadiye’nin eski ismi olarak bilinen Iskefsir’in tarihi 15. yy’a kadar gitmektedir. Bu bölgeden geçerek Erzurum’a giden yine ayni güzergahtan Istanbul’a dönen meshur Türk gezgini Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu bölgeden bahsetmektedir. O yüzyillarda Dogu ile Bati arasinda kara ulasiminin yapildigi “Sark Yolu” diye adlandirilan yolun Resadiye’den geçtigi Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde belirtilmektedir. Bu yol üzerinde eskiden kalma büyük mezarliklar halen mevcuttur.
Resadiye’nin cografi özellikler bakimindan çam ormanlariyla kapli olmasi, güzel ve sirin bir yer olmasi, kisin sert geçen iklim kosullarindan fazla etkilenmemesi, köylerin konumuna göre merkezi bir yerde olmasi, sagliga yararli kaplicalarinin bulunmasi, Kelkit vadisi üzerindeki Sark Yolunun buradan geçmesi ilçe merkezi olarak seçilmesini etkileyen nedenlerdir.
1939 yilinda 26 Aralik’i 27 Aralik’a baglayan gece sabaha karsi tarihte 'Erzincan Depremi' olarak da bilinen deprem Resadiye ve köylerinde etkili olmus ve bu depremde Resadiye’de ayakta tek bir bina kalmamistir. Bu haliyle ilçe merkezi ve köyleri uzun bir süre kendi kaderine terk edilmistir. Köylerle birlikte toplam 2100 kisinin öldügü resmi kayitlarda mevcuttur. Zamanin Tokat valisi Izzeddin Çagpar, ilçe Kaymakami Necati Gökmogol ve olusturulan kurulun uzun tartismalari sonucu yeni Resadiye’nin yerlesim yeri eski yerlesim yerinin kuzeyine dag etegine kaydirilmistir.
Uzun yillar deprem yarasini sarmaya çalisan Resadiye’de 1966 yilindan sonra zamanin idarecilerinin yogun çalismalari ve Resadiye halkinin da katkilariyla yeni bir atilim ve yapilanma ortaya çikmis, önce maddi sorunlar asilip, günün sartlari içinde son derece önemli yatirimlar gerçeklesmistir.
1970’li yillarda tüm Türkiye’de oldugu gibi Resadiye de yurt disina çok sayida isçi göndermistir. Bu isçiler kazançlarini ilçelerine aktarmislar böylece ilçe merkezi hizli bir kentlesme sürecine girmistir.
Bugüne kadar Resadiye’de Romalilara, Bizanslilara ve Türklere ait çesitli seramik esya, sikke, yayla ve köylere yayilmis tarihi mezarlar bulunmustur. Köylerde yer yer bozulmus kale kalintilarina rastlanir. Tamami yikilmistir, Çogunun temel harabeleri kalmistir. Göllüköy, Çamlikaya, Saraydüzü, Kalecik, Mengen Kalesi, Kaledüzü, Kizilcaören, Turaç Köyü Yaylasinda Bizans dönemine ait olan ve sonralari Müslümanlarin da defnedildigi tarihi bir mezar alani vardir.