1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

TÜRKLERLE BASA ÇIKILMAZ

Gönderilme zamanı: Pzr Şub 18, 2007 1:38 am
gönderen Ayla
TÜRKLERLE BASA ÇIKILMAZ

Mucizeler ülkesi de denilebilir... Ülkemizden bahsediyorum. Bana herhangibir ülke gösterin ki, bizim sabredebildiklerimize katlanabilsin.

Hiçsanmıyorum. Elektrik kesik, ses eden yok! Sular akmaz, aynı sabır!Heriktidara gelen zaman ister, eskisini aratır hale gelir, tık yok! Ama bütünbunlara rağmen en ufak şeylere sevinir, mutlu olur, her şeyi unuturuz.Gösterişi sevmediğimiz gibi, yarattığımız mucizelerin de farkında olmayız. Aşağıdaki örnek gibi; Bir reklam ajansımız, 50 000 adetlik baskılı T-Shirt ihracat bağlantısıyapmıştı. Sıcak baskı tekniği ile yapılan bu uygulama, herhangi birfotoğrafın T-Shirt'e basılması şeklinde oluyordu. İlk 10 000 adetlik Partiyerine ulaştığında, alıcı firma işin mükemmelliği karşısında gözlerineinanamamış, uygulamayı yerinde inceleyip bilgi sahibi olmak için bu konudauzman iki kişilik heyeti

Türkiye'ye yollamış. Olay buraya kadar göğüskabartıcı. Ancak, reklam şirketini almış bir panik. O kadar iptidai bir yöntemuyguluyorlar ki, bunun ilgili firma tarafından anlaşılıp siparişin iptaledileceği korkusunu yaşıyorlar. Derken heyet geliyor. Karşılıklı sevgigösterileri,iltifatlar, izzet, ikram;heyet sabırsız, illaki imalatıgöreceğiz diye sızlanıyorlar. Bizimkiler hala panikte;yapacak başka bir şeykalmıyor, utana sıkıla atölyenin yolunu tutuyorlar.

Sanayi sitesinin loş birkatındaki atölyeye girdiklerinde manzara şöyle; bir kırık dökük masa,yerlerde boyalar, yırtık elbiseli birkaç çırak,iki usta ve onbeş metrelikuzun bir tezgah ve tabiiki meşhur T-Shirt'ler baskı için sıra bekliyorlar.Bu ortamda beyaz T-Shirt'lere bu kadar temiz baskı yapmak olanaksız. Amaheyet nezaketen uygulamanın başlamasını istiyor. Kaybedecek hiçbir şeyi kalmayan firma yetkilileri, çaresiz gösteriyebaşlıyorlar.

İki çırak, masaya paralel tahtanın iki ucundan tutuyorlar. Buarada usta gerekli boya ayarını yapıyor ve Şimdi! diye bağırıyor. Iki çırakvar güçleri ile öteki uca koşuyorlar. Sonuç:Harika... Ertesi gün heyetteşekkür ederek ayrılıyor. Korku İle beklenen birkaç gün sonra karşıfirmadan 50 000 adetlik bir sipariş daha geliyor. Bizimkiler, kabuledilmenin sarhoşluğu içinde bayram yapıyorlar. Olaydan bir yıl sonra heyetin verdiği rapor tesadüfen ellerine geçiyor.Aynen şöyle: "Türkler bütün ısrarlarımıza rağmen söz konusu fabrikayı bizegöstermediler.Ancak sanayi casusluğuna karşı aynı ürünün sahtesininyapıldığı yerde bizi aldatmaya çalıştılar.Biz nezaketen inanmış göründük.Orada bu sürede değil 50 000 adet, 500 adet dahi yapılamayacağını çocuklarbile anlar. Bu bakımdan siparişin devamını Türklere vermekten başka çaremizyoktur." Yarattığımız mucizelerin bile farkında değiliz.


(Y.Kemal Erener'in Düzenli Karmaşa adlı kitabından alınmıştır.)

:))

Gönderilme zamanı: Pzr Şub 18, 2007 11:50 am
gönderen tokad_i
bir daha gururlandım
beni ben yapan içimdeki bende saklı