geçmişten günümüze değişim..
Gönderilme zamanı: Cum Kas 14, 2008 12:51 pm
Bizim zamanımızda bilgisayar mı vardı.
Elektrik bile yoktu gaz lambası bulan zengin sayılırdı.
Evlerimizdeki ocağın ateşini yakar hem ısınır hemde aydınlanırdık,
Yerde bir hasır varsa birde minder deymeyin keyfimize..
Aygazın A'sı yoktu o zamanlarda..
Ocakta pişen aşımız ekmeğimiz ne de lezizdi..
Kar yağdığında yollar kapanır.
Atlarla yola çıkmak zorlaşırdı,
Biz tabana kuvvet şehrin yolunu tutar ..
Gereken erzak içi saatlerce yürürdük,
Ayağımızda çarıklar, yarısı yırtık yarısı sağlam..
Ayaklarımız donmuş hissetmezdik ayaklarımızı..
çarıklarımızı çıkartıp ..karla ayaklarımızı ovar ısıtmaya çalışırdık..
Şehre geldiğimizde dizlerimizde derman kalmaz soluklanmak için en yakın kıraathaneye giderdik..
o zamanlar da kıraathanelerde çay servisi yoktu..
daha çok kitap okuma amaçlı açılmıştı ..
Biz donmuş halde ıhlamur araken ..
Kıraathane sahibi çay demler içimizi ısınsın diye bize ikram ederdi..
En çok ıhlamur çayını tercih ederdik..siyah çayın tadını pek sevmezdik..
Birde bulursak Türk kahvesi içerdik..
Çocuklara verilmezdi Türk kahvesi yaşlı dedeler içindi..Saçı sakalı ağarmış dedelerimiz sakallarını sıvazlayarak çok şükür elhamdülillah derler kahvelerini içerlerdi..
Isınıp dinlendikten sonra erzaklarımızı alır köyün yolunu tutardık..
Saatlerce yürüdükten sonra evlerimize gelir şöyle bir oh çeker evimize geldiğimiz için mutlu olurduk..
ocakta pişen tarhana çorbamız ,közde pişmiş mısır ekmeğiyle harika bir yemekti..
şimdilere bakıyorum da..
Varlıklar içinde yokluk çekiyoruz..
Kimbilir ... Değişen yaşam koşulları ve kolaylıklara alışınca herşey zor gelir olmuş gözümüze..
Eskiden çeşmelerden taşınırdı sular..
Şimdi evdeki musluklardan akıyor..
Eskiden elde yıkanırdı çamaşırlar..
Deterjan nerede .. kil ve arap sabunu çok bile onu bulabilene..
Şimdi makinalar çıktı hemde tam devir ..çamaşırdan tutunda bulaşık makinası mı dersin ,halı yıkama mı istersin ..
Sen paradan haber ver yok yok yani yeterki cebin dolu olsun hayat çok kolaylaştı..
Elektrik bile yoktu gaz lambası bulan zengin sayılırdı.
Evlerimizdeki ocağın ateşini yakar hem ısınır hemde aydınlanırdık,
Yerde bir hasır varsa birde minder deymeyin keyfimize..
Aygazın A'sı yoktu o zamanlarda..
Ocakta pişen aşımız ekmeğimiz ne de lezizdi..
Kar yağdığında yollar kapanır.
Atlarla yola çıkmak zorlaşırdı,
Biz tabana kuvvet şehrin yolunu tutar ..
Gereken erzak içi saatlerce yürürdük,
Ayağımızda çarıklar, yarısı yırtık yarısı sağlam..
Ayaklarımız donmuş hissetmezdik ayaklarımızı..
çarıklarımızı çıkartıp ..karla ayaklarımızı ovar ısıtmaya çalışırdık..
Şehre geldiğimizde dizlerimizde derman kalmaz soluklanmak için en yakın kıraathaneye giderdik..
o zamanlar da kıraathanelerde çay servisi yoktu..
daha çok kitap okuma amaçlı açılmıştı ..
Biz donmuş halde ıhlamur araken ..
Kıraathane sahibi çay demler içimizi ısınsın diye bize ikram ederdi..
En çok ıhlamur çayını tercih ederdik..siyah çayın tadını pek sevmezdik..
Birde bulursak Türk kahvesi içerdik..
Çocuklara verilmezdi Türk kahvesi yaşlı dedeler içindi..Saçı sakalı ağarmış dedelerimiz sakallarını sıvazlayarak çok şükür elhamdülillah derler kahvelerini içerlerdi..
Isınıp dinlendikten sonra erzaklarımızı alır köyün yolunu tutardık..
Saatlerce yürüdükten sonra evlerimize gelir şöyle bir oh çeker evimize geldiğimiz için mutlu olurduk..
ocakta pişen tarhana çorbamız ,közde pişmiş mısır ekmeğiyle harika bir yemekti..
şimdilere bakıyorum da..
Varlıklar içinde yokluk çekiyoruz..
Kimbilir ... Değişen yaşam koşulları ve kolaylıklara alışınca herşey zor gelir olmuş gözümüze..
Eskiden çeşmelerden taşınırdı sular..
Şimdi evdeki musluklardan akıyor..
Eskiden elde yıkanırdı çamaşırlar..
Deterjan nerede .. kil ve arap sabunu çok bile onu bulabilene..
Şimdi makinalar çıktı hemde tam devir ..çamaşırdan tutunda bulaşık makinası mı dersin ,halı yıkama mı istersin ..
Sen paradan haber ver yok yok yani yeterki cebin dolu olsun hayat çok kolaylaştı..