DEMİRCİLİ ve SELEMEN'in İnternetdeki En Güzel Köşesi

Boyle bir konu ac,ayi dusundum can sikintisinda vallahi.internet sayfalarinda yada rastladigniz ilginc konulari burda paylasabilirsiniz isterseniz.ben basliyorum devami sizden olsun.

Eger dünyâmizi, oranlarini degistirmeden 100 kisilik küçük bir kasaba boyutuna düsürebilseydik ne olurdu?
57 kisi Asya'li
21 kisi Avrupa'li
14 kisi Amerika'li
8 kiþi Afrika'li

52 kadin, 48 erkek
30 beyaz renkli, 70 diger renklerden
30 Hiristiyan, 70 diger dinlerden

Ve...

80 kisi standartlarin altinda evlerde yasardi.
70 kisi okuma yazma bilmezdi.
50 kisi kötü beslenirdi.

1 kisi dogmak üzere, 1 kisi de ölmek üzere olurdu.
Sadece 1 kisi üniversite egitimi alir, sadece 1 kisinin bilgisayari olurdu.

GORUSLERINIZ ICIN TSK EDERIM AMA HERKES PAYALASIRSA DAHA GUZEL OLUR:

BIR BASKA ILGINC KONU:Erkekler daha mi akilli?


Bir beynin digerinden farki ne? Önce iki cinsiyet arasindaki farka deginelim. Danimarka'da yapilan bir arastirmaya göre erkek beyni kadininkinden ortalama 120 gr daha agir ve ortalama 4 milyar daha fazla nörona sahip. Ancak hemen bundan "Yani erkekler daha akilli!" sonucu çikartmayin. Çünkü agirligin beynin kapasitesine herhangi bir etkisi yok. inandirici bulmuyor musunuz? Örnekleyelim: Einstein'ýn beyni özel izinle çikartilip incelendiginde agirliginin ve büyüklügünün herhangi bir insanin beyninden farkli olmadigi (Ayni durum nöronlar için de sözkonusu is sunu ortaya koyuyor: Önemli olan bunlarin sayisi degil, nasil kullanildigi!

Hüseyin bey,

Gerçekten' de ilginç konular. Birinci konuda ne anlatılmak istenmiş pek anlayamdım. 2.ci konu süper.3. konu evet erkekler kadınlardan daha zeki olduğunu bilim adamları söylüyor Einstein örneği kıstas alınamaz.


Her ikinizede teşekkür ederim.Klavyenize sağlık. :) devamını bekleriz.

fatih helal olsun kardesim paylasımın cok harika ilk defa gördüm bu arada hüseyin seninde emegine saglık

elimden geldiigi kadar siteye katki yapmaya calisiyorum dusunceleriniz icin tesekkeur ederim.devami gelecek bundan supeniz olmasin ancak zam,aninm oldugu surece birakacagim sizden destek bekliyorum ama bu konu benim kisisel konusm degil hepimiz bir seyler birakirsak anlami olur.tsekkurler.

ZAMANIMIZIN PARADOKSU

Daha yüksek binalarimiz var, ama daha küçük tapinaklarimiz.

Daha genis otoyollarimiz var, ama daha dar ufuklarimiz.

Daha çok harciyoruz, ama daha az sahip oluyoruz.

Daha çok satin aliyoruz, ancak aldiklarimiz bizi daha az mutlu ediyor.

Daha büyük evlerimiz ve daha küçük ailelerimiz var.

Daha fazla konfora sahibiz, ama daha az zamanimiz var.

Daha çok bilgiye ama daha az yargiya sahibiz.

Daha çok uzmanimiz var, ama bir o kadar fazla da sorunumuz.

Daha çok tedaviye, ama daha az sagliga sahibiz.

Daha pervasizca harciyor, daha az gülüyor, daha hizli ulasim yapiyor, daha çok ve daha çabuk sinirleniyor, daha geç uyaniyor, daha çabuk yoruluyoruz.

Daha az okuyor, daha fazla televizyon seyrediyoruz.

Sahip olduklarimizin sayisini katladik, ama deðerlerimizi azalttik.

Daha fazla konusuyor, daha nadir seviyor ve daha çok yalan söylüyoruz.

Bir yasanti kurmayi öðrendik, ama hayati degil; hayata seneler ekledik ama senelere hayat degil...

Aya gidip geldik, ama yeni komsumuza ziyarete gitmek için caddenin karsisina geçmekte zorlaniyoruz.

Dis uzayi fethettik, ama iç uzayi degil; daha büyük isler yaptik, ama daha iyi degil;

Havayi temizledik, ama ruhlari kirlettik; atomu parçaladik, ama önyargilarimizi kiramadik.

Daha çok yaziyoruz, ancak daha az ögreniyoruz; daha çok plan yapiyoruz, ama gerçeklestirdiklerimizin sayisi daha az...

Hizla hücum etmeyi öðrendik, ama beklemeyi degil.

Daha fazla gelirimiz, ama daha düsük ahlakimiz var; daha çok yiyecek, ama daha az tatmin, daha çok tanidigimiz var, ama daha az dostumuz; daha fazla çaba, ama daha az basari.

Daha fazla bilgi depolamak, simdiye kadarkinden de fazla kopya üretmek için daha çok bilgisayar yaptik, ama iletisimimiz daha az; sayica çoðaldik, ama kalitede azaldik


sizcede dogru degilmi ben okuyunca bir kendimi sorguladim nediyim yani...

Sofistike Afrikali der ki...


Sevgili Beyaz Adam, bilmen gereken birtakim seyler:

Dogarim, siyahim

Buyurum, siyahim

Guneslenirim, siyahim

Usurum, siyahim

Korkarim, siyahim

Hastalanirim, siyahim

Ve olurum, hala siyahim


Ve sen Beyaz Adam,


Dogarsin, pembesin

Buyursun, beyazsin

Guneslenirsin, kizarirsin

Korkarsin, sararirsin

Hastalanirsin, yesilsin

ve olursun, grisin.


Ve hala bana renkli dersin...

bence en ilginç konu insan oğludur .... paylaşımlar güzel ellerinize sağlık

ZENGÝNÝN ÇORABI

Çok zengin bir adamcaðýz, ölümünün yaklaþtýðýný hissedince, oðlunu yanýna çaðýrmýþ. Evvelâ en mühim vasiyetini bildirmiþ. Demiþ ki : “Beni mezara çoraplarýmla gömün.” Anlamamakla berâber kabul etmiþ oðlu. Adam bir de mektup tutuþturmuþ oðlunun eline. “Ölümümden sonra, ilk baþýn sýkýþtýðýnda bu mektubu açarsýn” demiþ sonra. Ona da “Peki” demiþ çocukcaðýz.
Neyse hak vâkî olmuþ, adam rûhunu teslim etmiþ. Eþ dost toplanýp aðýt yakarken, oðlaný almýþ bir düþünce. “Ben þimdi bu adamý çoraplarýyla nasýl gömerim” diye. Bir hoca bulup sormuþ acele tarafýndan. Ama müspet cevap alamamýþ. “Olmaz” demiþ hoca, “Dinimizce uygun deðil böyle bir þey.” Baþka hocaya sormuþ, o da “Olmaz” demiþ. Çoçuk çâresiz, ölüyü de artýk bekletmeden gömmek lâzým. Aklýna birden babasýnýn “Ýlk baþýn sýkýþtýðýnda aç” diyerek býraktýðý mektup gelmiþ. Hemen mektubu arayýp, bulmuþ. Mektupta þunlar yazýlýymýþ. “Oðlum, gördüðün gibi ben bunca zenginliðime raðmen yanýmda bir çorap bile götüremiyorum. Sen düþün gerisini...”

Amerikan halkının %60'ının ülkelerini, dünya haritasında bulamadıklarını...Alıntı doğuş2008

eeh sonradan keşf ettikleri için bulamamaları gayet dogal. :)

60 yasinda okumaya karar verdi,

90 yasinda rektör oldu, 120 yasinda öldü!


EI-Ezher Üniversitesi'nin kapisina Zekeriya EJ-Ensdrî adinda 60 yasinda bir ihtiyar gelmis ve "Burayi kim yönetiyor?" diye sormus. Bekçi, "Rektör!" demis, ihtiyar "Ben rektör olmak istiyorum, bana bunun yolunu anlatir misin?" deyince bekçi alayli tavirla ona egitim durumunu sormus, ihtiyar, ilkokul mezunu oldugunu söylediginde bekçi gülmüs ve "Amca! Rektör olabilmek için önce ortaokul, sonra lise, ardindan da üniversite okuyacaksin; daha sonra doktora yapip doçent ve profesör olacaksin; fakat senin yasin 60'a dayanmis, bunlari basarabilmen mümkün degil!" demis, ihtiyar yine de ümidini kaybetmemis, yalvara yakara idare amiriyle görüsme izni almis ve sonuçta hizmetçi olarak üniversitede göreve baslamis. Çalisirken bir taraftan da ilkokulu, liseyi, disaridan bitirmis. Sinavlara girip kendi üniversitesinde okumaya hakkazanmis. Bu arada büyük kültür hizmetlerinde bulunuyor, sosyal faaliyetlere, çalismalara öncülük ediyormus. Üniversiteyi bitirdikten sonra yüksek lisansini, doçentlik çalismalarini yapip 90 yasinda profesör olmus. Üniversite heyeti büyük basari ve çalismalarindan duyduklari memnuniyetten dolayi bu 90'lik ihtiyari üniversiteye rektör seçmisler. Birkaç sene görevini titizlikle yaptiktan ve nice talebeler yetistirdikten sonra görevinden ayrilmis. Yasama azmi, basarma askiyla dolu hayati 120 yasindayken noktalanmis.
Eger ne istediginizi bilir ve yilmadan çalisirsaniz, en gizli isteklere cevap veren Yaratici sizi duyacak ve mutlaka cevap verecektir. Zaten vermek istemeseydi, istemek duygusunu vermezdi. Öyle degil mi? O halde ne duruyorsun? Haydi is basina!

bunun gerceklik payı varmı yoksa hikayemi 60 yasından sonra cok zor

Eger ne istediginizi bilir ve yilmadan çalisirsaniz, en gizli isteklere cevap veren Yaratici sizi duyacak ve mutlaka cevap verecektir. Zaten vermek istemeseydi, istemek duygusunu vermezdi. Öyle degil mi? O halde ne duruyorsun? Haydi is basina! Alıntı Esmer


valla kardeşim ellerine ve yüreğine sağlık .Yazıyı okuyunca bir kere daha motovısyonum arttı.

Teşekkürler ESMER :)

bu sadece bir paylasim aslinda ne kadar gercekci oldugunu bende merak ettim ama sonucuna ulasamdim ama neden olmasin yas 60 70 far etmez ki istemek onemli olan ornegin:kemal sunal bile universiteyi disardan 52 yasinda bitirdi ve oldu.

eger size yardimci olabildiysem ne mutlu bana ancak bence tsk kiymet`e edin cunku o esinlendirdi boyle bir yaziyi birakmama beni.

10 şey İçin Daima Zaman Ayır!


1- Çalışmak için zaman ayır. Bu başarının bedelidir.

2- Düşünmek için zaman ayır. Bu kudret ve kuvvetin kaynağıdır.

3- Eğlenmek için zaman ayır. Bu genç kalmanın sırrıdır.

4- Okumak için zaman ayır. Bu bilginin temelidir.

5- ibadet için zaman ayır. Bu yücelmenin yolu, gözler den ve ruhtan dünyevî kirlerin ve tozların yıkanmasıdır.

6- Başkalarına yardım ve arkadaşlarınla sohbet için zaman ayır. Bu saadetin kaynağıdır.

7- Sevmek için zaman ayır. Bu hayatın kudsiyetierinden biridir.

8- Hayal için zaman ayır. Bu ruhu yıldızlara eriştirir.

9- Gülmek için zaman ayır. Bu hayatın yükünü hafifleten bir bo-şalıştır.

10- Plân için zaman ayır. Bu ilk dokuz şeyi yapabilmek için lüzumlu zamana sahip olmanın sırrıdır

sacma ne zamanı hayatın her zamanı işler
sorunlar neyaparsan yap yazmayla olmuyor

Ne güzel demis Mevlana...


Dost dedigin; radikal olmali; Sevilecek biri olmadigin zamanlarda bile seni sevmeli...
Sarilinacak biri olmadigin zamanlarda bile sana sarilmali...
Dayanilmaz oldugun zamanlarda bile sana dayanmali...
Dost dedigin; fanatik olmali; bütün dünya seni üzdügünde sana moral vermeli,
Güzel haberler aldiginda seninle dans etmeli,
Ve agladiginda, seninle aglamali...
Ama hepsinden daha çok; dost matematiksel olmali;
Sevinci çarpmali...
Üzüntüyü bölmeli...
Geçmisi çikarmali...
Yarini toplamali...
Kalbinin derinliklerinde ihtiyaci hesaplamali...
Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmali...
isi bitince seni bir tarafa atmamali.............''


Hz. Mevlana'nin Hayati

Allaha sukur benim boyle bir dostum var

SİGARA İÇİYORSANIZ SOL TARAFTAKİ İÇMİYORSANIZ SAĞ TARAFTAKİ CİĞER SİZİN SEÇ BEĞEN AL


ABD’nin Minnesota eyaletinde yapılan ve sonuçları İngiltere'de yayımlanan Cancer adlı tıp dergisinde açıklanan bir araştırma, akciğer filminin sonuçlarını gören sigara tiryakilerinin hiçbir destekleyici uygulamaya gerek duyulmadan sigarayı bırakabildiklerini ortaya koydu. Araştırmaya göre akciğerde röntgen filmiyle yapılan kanser taraması sırasında, film sonuçları kendilerine gösterilen 901 hastadan, 14'ünün hiçbir etkiye ve desteğe gerek kalmadan bir yıl içinde sigarayı bıraktığı belirtiliyor. Bu oran, normal koşullarda sigarayı bırakma oranının tam iki katı.