EVLENEN ÇİFTLERE
- ERKAN_OZDEMIR
- Onursal Üye
- Mesajlar: 2218
- Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
- Konum: Amasya
EVLENEN ÇİFTLERE
Değerli gençler
Hepimizin bildiği gibi toplumun temelini aile oluşturur.Bir toplumun sağlıklı ve huzurlu olması,her şeyden önce aile yapısının sağlam olmasına bağlıdır.İnsan hayatı boyunca yalnız yaşayan varlık değildir.İhtiyaçlarını karşılayabilmek için can yoldaşına muhtaçtır.Uyumlu bir eş,kadın içinde,erkek içinde,mutluluk ve güven kaynağıdır.Hayatın acı ve tatlı günleri birlikte paylaşılır.Sevgili peygambarimiz''Ey gençler topluluğu! Kimin gücü yeterse evlensin.....Çünki evlilik gözü(haramdan)sakındırır ve iffeti en iyi şekilde korur...buyurmuşlardır.
Bu vesileyle sizlere bundan sonraki hayatınızda ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Erkan ÖZDEMİR
Hepimizin bildiği gibi toplumun temelini aile oluşturur.Bir toplumun sağlıklı ve huzurlu olması,her şeyden önce aile yapısının sağlam olmasına bağlıdır.İnsan hayatı boyunca yalnız yaşayan varlık değildir.İhtiyaçlarını karşılayabilmek için can yoldaşına muhtaçtır.Uyumlu bir eş,kadın içinde,erkek içinde,mutluluk ve güven kaynağıdır.Hayatın acı ve tatlı günleri birlikte paylaşılır.Sevgili peygambarimiz''Ey gençler topluluğu! Kimin gücü yeterse evlensin.....Çünki evlilik gözü(haramdan)sakındırır ve iffeti en iyi şekilde korur...buyurmuşlardır.
Bu vesileyle sizlere bundan sonraki hayatınızda ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Erkan ÖZDEMİR
-
- Mesajlar: 4
- Kayıt: Pzt Eki 29, 2007 3:40 pm
- Konum: İstanbul
SLM
[font=Arial Black]SAGOL ERKAN ABICIM GUZEL OGUTLER KUPE OLSUN EVLENEN VEDE EVLECEK OLANLARA....
(KUZEN BU KADAR KESIN KONUSMA BAKARSIN DUYARIZ MURAT NISANLANMIŞ HEHEHEHEH :D :D (MURAT ARSLANA NOTUM)[/font]
(KUZEN BU KADAR KESIN KONUSMA BAKARSIN DUYARIZ MURAT NISANLANMIŞ HEHEHEHEH :D :D (MURAT ARSLANA NOTUM)[/font]
- KIYMET_OZDEMIR
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 677
- Kayıt: Çrş Mar 21, 2007 11:49 am
- Konum: İstanbul
- esmer_jojuk
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 360
- Kayıt: Pzr Kas 26, 2006 9:43 pm
- Konum: Türkiye
slm,
guzel dileklerin icin rsk ederim erkan abi,bukonuda bir kac kelime yaziyim bari ehh az cok beni ilgilendiriyor cunku tam evlenecekken direkten donen birisi olarak, ustun tecrubelerime dayanarak konusuyorum ki evleneceginiz kisiyi iyi taniyin ve ona gore karariniz verin derimm...saygilar...
guzel dileklerin icin rsk ederim erkan abi,bukonuda bir kac kelime yaziyim bari ehh az cok beni ilgilendiriyor cunku tam evlenecekken direkten donen birisi olarak, ustun tecrubelerime dayanarak konusuyorum ki evleneceginiz kisiyi iyi taniyin ve ona gore karariniz verin derimm...saygilar...
Ben hayati NEDENSIZ ve TARIFSIZ yasarim,,,,,,
Türkiye''''de olduğu gibi tüm dünyada boşanma davalarının artaması üzerine, uzmanlar evlenecek çiftleri nikah defterini imzalamadan önce dikkat
etmeleri gereken hususlar konusunda uyardı...
Uzmanların, nikah masasında ''''evet'''' demeden önce çiftlere tavsiyeleri şöyle:"
- 30 yaşından önce evlenmeyin: İstatistikler 30 yaşından sonra evlenen çiftlerin evliliklerinin daha uzun sürdüğünü gösteriyor.
- Evlenmeden önce birkaç tecrübe yaşayın: Bu tecrübeler, size karşı cinste neye önem verdiğinizi öğretecektir.
- Umutsuz evlilikler yapmayın: Korku, güven duymak ya da evden uzaklaşmak için yapılan evlilikler uzun ömürlü olmuyor.
- Evleneceğiniz kişiyi tanıyın: Onun kim olduğunu gerçekçi şekilde saptayın ve sadece sizin istediğiniz kişi olması için çaba harcamayın.
- Denginizle evlenin: Karı-kocadan birinin diğeri üzerinde hakimiyet kurduğu evliliklerden hayır gelmiyor.
- En az bir yıl bekleyin: İstatistikler, acele evlenen kişilerin aynı hızla boşandıklarını ortaya koyuyor.
- Bağımlılığı olan kişilere dikkat: Sigara alışkanlığı gibi basit bağımlılıklar bile, bir evliliği yıkmaya yeterli olabiliyor.
- Sizinle benzer amaçları olan biriyle evlenin ve eşinizle çocuk yapıp yapmama konusunu konuşmak için zifaf gecesini beklemeyin.
- Diyalog kurabileceğiniz biriyle evlenin: Evlenmeden önce müstakbel eşinizle diyalog kuramıyorsanız, nikahtaki keramet pek bir işe yaramayacaktır.
- Heyecanı göz ardı etmeyin: Evlilik ateşinin yıllarca yanabilmesi için heyecan ve ihtirasın gerekli olduğunu aklınızdan çıkarmayın
etmeleri gereken hususlar konusunda uyardı...
Uzmanların, nikah masasında ''''evet'''' demeden önce çiftlere tavsiyeleri şöyle:"
- 30 yaşından önce evlenmeyin: İstatistikler 30 yaşından sonra evlenen çiftlerin evliliklerinin daha uzun sürdüğünü gösteriyor.
- Evlenmeden önce birkaç tecrübe yaşayın: Bu tecrübeler, size karşı cinste neye önem verdiğinizi öğretecektir.
- Umutsuz evlilikler yapmayın: Korku, güven duymak ya da evden uzaklaşmak için yapılan evlilikler uzun ömürlü olmuyor.
- Evleneceğiniz kişiyi tanıyın: Onun kim olduğunu gerçekçi şekilde saptayın ve sadece sizin istediğiniz kişi olması için çaba harcamayın.
- Denginizle evlenin: Karı-kocadan birinin diğeri üzerinde hakimiyet kurduğu evliliklerden hayır gelmiyor.
- En az bir yıl bekleyin: İstatistikler, acele evlenen kişilerin aynı hızla boşandıklarını ortaya koyuyor.
- Bağımlılığı olan kişilere dikkat: Sigara alışkanlığı gibi basit bağımlılıklar bile, bir evliliği yıkmaya yeterli olabiliyor.
- Sizinle benzer amaçları olan biriyle evlenin ve eşinizle çocuk yapıp yapmama konusunu konuşmak için zifaf gecesini beklemeyin.
- Diyalog kurabileceğiniz biriyle evlenin: Evlenmeden önce müstakbel eşinizle diyalog kuramıyorsanız, nikahtaki keramet pek bir işe yaramayacaktır.
- Heyecanı göz ardı etmeyin: Evlilik ateşinin yıllarca yanabilmesi için heyecan ve ihtirasın gerekli olduğunu aklınızdan çıkarmayın
- demet.sahin
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 746
- Kayıt: Prş Ağu 09, 2007 6:12 pm
- Konum: Sakarya
Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyelerde bulunuyormuş. "Son tavsiyemi mutfakta anlatmak istiyorum" demiş. Mutfağı ve yemek yapmayı bilmeyen delikanlı "Olur" demiş çekine çekine.
Baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş, hepsini suyla doldurup üçünün de altını yakmış. "Şimdi, istediğim her şeyden iki tane vereceksin bana" demiş oğluna. Sırasıyla havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve çekirdeği istemiş...
Oğlu hepsinden ikişer tane vermiş babasına. Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki kavrulmamış kahve çekirdeğini üçüncü kaba koymuş.
Her üçünü de yirmi dakika süreyle kaynatmış. Daha sonra kapları indirip yemek masasına buyur etmiş oğlunu. Yemek masasında üç tabak duruyormuş. Kaplarda kaynayan havuçları, yumurtaları ve kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara yerleştirmiş.
Sonra oğluna dönüp sormuş: "Ne görüyorsun?" :?:
Oğlu düşünürken açıklamaya başlamış.
"Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip yumuşamış.
Yumurtalar görünüşte baştaki gibi sert duruyorlar ama içleri katılaşmış.
Kahve taneleri ise olduğu gibi duruyor,
başta neyseler sonunda da öyleler.. "
Sonra asıl tavsiyesine sıra gelmiş:
"Evlilikte aşk ve şefkat birlikte olmalıdır.
Aşksız bir evlilikte her iki eş de şu gördüğün havuçlar gibi
birbirlerini tüketirler, eskitirler, pörsütürler.
Şefkatsiz bir evlilikte ise eşler birbirlerine ne kadar tahammül etseler de,
şu gördüğün yumurtalar gibi içten içe katılaşırlar, birbirlerinden uzaklaşırlar.
Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise,
şartlar ne olursa olsun, eşler tıpkı şu kahve taneleri gibi,
birbirlerinin yanında kalırlar, kendi kişiliklerini yitirmezler.
Kahve tanelerinin tekrar kaynatılmaya hazır olmaları gibi,
onlar da birbirleriyle baş başa uzun yıllar geçirmeye isteklidirler.
Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa benziyordu.
"Asıl ders bu değil!" dedi baba.
Oğlunun elinden tuttu, ocağın üzerinde bıraktığı kapların içinde kalan suları gösterdi.
"Havuçlardan ve yumurtalardan arta kalan suya bak...
İkisinde de bir tat yok "
Kahve çekirdeklerini çıkardığı kaptaki suyu
yavaşça bir fincana boşalttı.
Mis gibi taze kahve kokuyordu. Fincanı oğluna uzattı.
"İçmek istersin herhalde" dedi.
Oğlu kahvesini yudumlarken konuşmasını sürdürdü.
"Kahve çekirdekleri gibi
birbirlerini tüketmeyen eşlerin paylaştığı yuva da işte böyle olur.
Mis gibi, temiz ve huzur verici.
Herkesin fincanına koyup yudumlayacağı taze kahve gibi...
Çünkü onlar birbirlerini harcamayarak, birbirlerine aşkla ve
şefkatle davranarak hayata kendi tatlarını, kokularını ve renklerini katmayı başarırlar."
Kahve taneleri gibi olabileceğiniz bir yaşam geçirmeniz dileklerimizle… .
Baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş, hepsini suyla doldurup üçünün de altını yakmış. "Şimdi, istediğim her şeyden iki tane vereceksin bana" demiş oğluna. Sırasıyla havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve çekirdeği istemiş...
Oğlu hepsinden ikişer tane vermiş babasına. Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki kavrulmamış kahve çekirdeğini üçüncü kaba koymuş.
Her üçünü de yirmi dakika süreyle kaynatmış. Daha sonra kapları indirip yemek masasına buyur etmiş oğlunu. Yemek masasında üç tabak duruyormuş. Kaplarda kaynayan havuçları, yumurtaları ve kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara yerleştirmiş.
Sonra oğluna dönüp sormuş: "Ne görüyorsun?" :?:
Oğlu düşünürken açıklamaya başlamış.
"Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip yumuşamış.
Yumurtalar görünüşte baştaki gibi sert duruyorlar ama içleri katılaşmış.
Kahve taneleri ise olduğu gibi duruyor,
başta neyseler sonunda da öyleler.. "
Sonra asıl tavsiyesine sıra gelmiş:
"Evlilikte aşk ve şefkat birlikte olmalıdır.
Aşksız bir evlilikte her iki eş de şu gördüğün havuçlar gibi
birbirlerini tüketirler, eskitirler, pörsütürler.
Şefkatsiz bir evlilikte ise eşler birbirlerine ne kadar tahammül etseler de,
şu gördüğün yumurtalar gibi içten içe katılaşırlar, birbirlerinden uzaklaşırlar.
Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise,
şartlar ne olursa olsun, eşler tıpkı şu kahve taneleri gibi,
birbirlerinin yanında kalırlar, kendi kişiliklerini yitirmezler.
Kahve tanelerinin tekrar kaynatılmaya hazır olmaları gibi,
onlar da birbirleriyle baş başa uzun yıllar geçirmeye isteklidirler.
Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa benziyordu.
"Asıl ders bu değil!" dedi baba.
Oğlunun elinden tuttu, ocağın üzerinde bıraktığı kapların içinde kalan suları gösterdi.
"Havuçlardan ve yumurtalardan arta kalan suya bak...
İkisinde de bir tat yok "
Kahve çekirdeklerini çıkardığı kaptaki suyu
yavaşça bir fincana boşalttı.
Mis gibi taze kahve kokuyordu. Fincanı oğluna uzattı.
"İçmek istersin herhalde" dedi.
Oğlu kahvesini yudumlarken konuşmasını sürdürdü.
"Kahve çekirdekleri gibi
birbirlerini tüketmeyen eşlerin paylaştığı yuva da işte böyle olur.
Mis gibi, temiz ve huzur verici.
Herkesin fincanına koyup yudumlayacağı taze kahve gibi...
Çünkü onlar birbirlerini harcamayarak, birbirlerine aşkla ve
şefkatle davranarak hayata kendi tatlarını, kokularını ve renklerini katmayı başarırlar."
Kahve taneleri gibi olabileceğiniz bir yaşam geçirmeniz dileklerimizle… .
- KIYMET_OZDEMIR
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 677
- Kayıt: Çrş Mar 21, 2007 11:49 am
- Konum: İstanbul
Re: EVLENEN ÇİFTLERE
PAYLAŞIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER