Mavi Patikler

Şiir, kitap, film, müzik, gösteri önerileriniz ve çeşitli röportajlar bu başlık altında. Ayrıca sanatsal olsun olmasın şiirlerinizi, okuduğun kitap ve roman yorumlarınızı, gittiğiniz tiyatro oyunları ve sinema filmleri hakkındaki öneri görüşlerinizi buradan aktarabilirsiniz...
Cevapla
Ayla
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 315
Kayıt: Cmt Kas 04, 2006 9:54 pm
Konum: Türkiye

Mavi Patikler

Mesaj gönderen Ayla » Pzr Ara 03, 2006 10:39 am

İhtiyar adam tapu dairesinden çıkarken sevinçliydi. Kendi kendine düşünüyordu; “-Oh. . be ferahladım. Ölümlü dünya”.
Oturduğu evin tapusunu, çocuğunun üstüne kaydettirmişti. Tapu dairesinde çıktıktan sonra bir küçük lokantada öğle yemeğini yedi, vakit geçirmek için parkları dolaştı. Bir parkta Cem Karaca’nın şarkısı çalınıyordu; “Allah Yar! Allah Yar!”.
Akşama doğru eve gitmek için yola çıktı. Bir yandan düşünceler içindeydi;
-Biz öldükten sonra bir sürü işlemle uğraşması gerek. Ne diye eziyet çeksin yavrum.
Oğlunun kendisini nerdeyse zorla doktora götürüşü aklına geldi; “-Kerata ?????? ısrar etmişti. Sağlığıma verdiği önem kadar, ziyarete gelmeye de önem verse ya. ”
Bir an dalgınlaştı; “-Gerçi, gelin bizle geçinmeye çalışmıyor ama…” derin bir nefes aldı “-Boş ver canım, ne de olsa torunlarımın annesi. Eşine, çocuklarına iyi baksın da…” biraz da kendini teselli etmek için söylendi …biz bu gün varız, yarın yoğuz. ”
Evine yaklaşınca yine durgunlaştı, “-Bakalım hanım ne diyecek? Gelin gelip-gitmiyor diye biraz kırgın ama…. ” Düşünceler içinde zili çalarken, güleryüzlü olmaya çalıştı; “-Yook, iyi oldu canım. Biz ölünce oğlan rahat edecek, kötü mü?”
Hanımı kapıyı açtı. Gülümsemesini bozmamaya çalışarak hanımına;
-Nasılsın hanım bu gün bakalım?
Hanımı elindeki çiçek suladığı kabı gösterdi;
-Ne yapayım, bir iki çiçekle uğraşıyorum yeşillik olsun diye.
Eve girerken devam etti;
-İnsan şehirde özlüyor çiçeği, yeşilliği.
-Eee. . köy gibi olmaz buralar tabii.
Kadının durgun yüzünde acı bir tebessüm dolaştı;
-Köy gibi olmaz dimi? Şimdi köyde olsak ne güzel olurdu.
İhtiyar adam bir an yüzüne baktı hanımının;
-Sen köyü pek sevmezdin! Geçen sene bir ay kalalım demiştim de “-Ben torunları özlerim. ” Diye tutturmuştun.
Kadın, yüzünü çiçeklere doğru döndü;
-Ne bileyim ben, düşündükçe bunalır oldum buralarda. İnsan çocukluğunun geçtiği yerleri özlüyor. Ağaçların altında, bahçelerde yürümeyi özlüyor.
-Allah Allah ! Tamam hanım gideriz. Sen iste yeter ki. Hele havalar ısınsın biraz gideriz
-Havalar kim bilir ne zaman ısınır. Beklemek şart mı?
-Yahu hanım, bunca yıllık eşimsin hala seni tam anladım diyemiyorum. Bir gün köye gitmem diye tutturuyorsun, bir gün de hemen gidelim diye. Dur da bu gün ne oldu anlatayım.
Kadın endişeyle baktı kocasına;
-Noldu, oğlanı mı gördün?
-Yok canım, nerden göreyim !
Koltuğuna oturdu, koynundaki tapu kağıdını çıkardı.
-Bu nedir biliyor musun?
-Hayırdır?
-Hanım, yarın ne olacağı belli olmaz, vademiz gelir de ölürsek, oğlumuz kapı kapı uğraşmasın, diye evin tapusunu onun üstüne yaptım.
Hanımının tepkisini beklerken, onun yüzündeki acı gülüşü gülümseme sandı. Hanımı fısıldar gibi söylendi;
-Oğlumuz da bu gün buraya gelmişti, öğleden önce.
-Öylemi, vay hayırsız. Demedin mi, ‘uzun zamandır niye gelmiyon’ diye. Seni üzülmesin diye söylemiyordum ama ‘bizi unuttu’, diye kızmaya başlamıştım. Torunları da getirdi mi?
-Murat’ı getirmiş. O da “-Sıkıldım, gidelim. ” Deyip durdu.
-Vay kerata vay. Akşam gelse de ben de görseydim. Neyse, hayırdır, gündüz vakti niye gelmiş ?
Hanımı elindeki kapta suyu bitmiş olduğu halde, çiçekleri sular gibi durarak masadaki kağıdı gösterdi;
-Şu kağıdı getirmiş.
İhtiyar adam, hanımının sesinde bir titreme hissetti ama emin olamadı. İçindeki sevinci kaybetmemeye çalışarak masadaki kağıda uzandı.
Bir mahkeme kararı olduğunu gördü. Yaşlı kadın kızaran gözlerini kocasının görmemesine dikkat ederek, eşinin kolundan tuttu koltuğa oturmasını sağladı, tekrar çiçeklere doğru uzaklaştı.
İhtiyar adam, yakın gözlüğünü çıkardı ve içinden yavaş yavaş okudu. “ Yaşı ilerlediği ve aklı muhakemesi yerinde olmadığına ve ekonomik varlığını idare ve idame edemeyeceği, ekteki doktor raporuyla da tespit edildiğinden, taşınır ve taşınmaz varlıklarının, resmi varisi oğlu Süleyman tarafından idaresine karar verilmiştir. ”
Resmi kağıt, yaşlı adamın elinden yavaşça yere kaydı. Başını yere eğdi, kağıda boş boş bakmaya başladı. Hanımı, gözlerini sildikten sonra çiçeklerin başından ayrılıp yanına geldi. Eşinin titreyen ellerini tuttu. İhtiyar adam, oğlunun neden kendini doktora götürdüğünü anlamıştı. Yüreğindeki sızıyı bastırmaya çalışarak;
-Üç senedir uğramadık, köydeki ev ne haldedir?
-Canım ne olacak, bir gün de temizlerim ben.
-O evde, dizlerin üşürdü senin.
İhtiyar kadın, daralan göğsünü hafifçe bastırdı, “Yüreğimin üşümesi daha kötü diye düşündü”.
-Merak etme, üşümem…üşümem…
-Yarın mı gidelim diyordun?
-Sen bilirsin bey.
-Eşyaları bir taksiye atarsak, Son otobüse yetişiriz.
-Olur. . Köyde zaten iyi kötü eşya var, ben hemen hazırlanırım.
-Hazırlan. Şu kağıdı da tapuyla beraber masaya koyuver, oğlan gelince aramasın.
İhtiyar adam, içinden düşünüyordu, “-Dünya fani, Allah Yar”

İhtiyar kadın, birileri gelmeden gitmek ister gibi telaşla hazırlanıyordu. Giysileri bir çantaya tıkıştırdı. Fotoğrafları duvardan toplarken oğlununkine bir an baktı, aldı, bir an düşünüp çantaya koymaktan vazgeçti. Masadaki kağıtların üstüne ters olarak bıraktı. En son duvardaki bir küçük patiği aldı, öptü. Bu büyük torununa ördüğü ama küçük gelmeye başlayınca hatıra olarak sakladığı mavi patiklerdi. Çantaya, fotoğrafların üstüne yerleştirirken, mavi patiklerin üstüne düşen göz yaşlarını yavaşça sildi.
söyledigin söz, karsindakinin anladigi kadardir.

Kullanıcı avatarı
GURBETTEN SILAYA
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 151
Kayıt: Sal Kas 21, 2006 12:37 pm
Konum: İSTANBUL

Mesaj gönderen GURBETTEN SILAYA » Pzr Ara 03, 2006 3:28 pm

Gelirmi Acep



Yıllarca bekledim ben o cananı,
Yüregi iman dolu ahlaklı olanı,
Elinde Kur anı, dilinde Duası,
Saliha ararım gelirmi acep.
Allah aşkı ile yanmış aşikar,
Dünyasından geçmiş ahiret için yaşar,
Resüllün sünneti her halinde var,
Saliha ararım gelirmi acep.
Örtünür Allah için yüreginde sevgi,
Ana Babaya saygı bilir, bilirki Allah emri,
Her vakit ibadetinde ıslanır gözleri,
Saliha ararım gelirmi acep.
İslamı bilen eşte düzen vardır,
Yuvasına bereket huzur serpilir,
Saygısı sevgisi muhabetle gelir,
Saliha ararım gelirmi acep.
Arzu ettim yarabbi yazdıklarım dua,
Dilerim senden muhabbetli bir yuva,
Bir çogu geldi geçti begenmedim daha,
Saliha ararım gelirmi acep.


KISACASI AYLA HANIM BEN DİYORUM Kİ RABBİM HERKESE HERŞEYİN HAYIRLISINI NASİP EYLESİN.NEDEN O EVLAT ANNESİNİN BABASININ ZİYARETİNE GELEMEMİŞTİR.HERŞEYDEN ÖNCE HAYIRLI Bİ EŞ NASİP ETSİN MEVLAM HERKESE....

SELAMLARLA...
Bİ MUKABELE...
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi. Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

Kullanıcı avatarı
zeynep
Bölüm Yetkilisi
Bölüm Yetkilisi
Mesajlar: 2659
Kayıt: Pzt Ağu 07, 2006 12:25 am
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen zeynep » Pzr Ara 03, 2006 10:42 pm

ahhh Aylacim

millet olarak cocuklarimizi yasliligimizin sigortasi olarak görmesek, bu hastaliktan bir kurtulabilsek daha saglikli huzurlu ve mutlu yasayacagiz.

bu hüzünlü hikayeyi bizlerle paylastigin icin sagol
:cry: :cry: :cry:
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.

Ayla
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 315
Kayıt: Cmt Kas 04, 2006 9:54 pm
Konum: Türkiye

Mesaj gönderen Ayla » Pzt Ara 04, 2006 7:14 pm

Selamlar...

öncelikle GURBETTEN SILAYA yazdigi siir icin tesükkürler.

Ve tabii ki tüm bekarlara dogru esi, hayirli esi bulmalari icin AMIINNNNN.


evet Zeynep hanim coookkk haklisiniz.
Bu konuda bende ayni sizin gibi düsünüyorum. Cocuklar hayat sigortasi degil.
Bunu bir anlaya bilsek ve böyle düsünebilsek millet olarak hayal kirikligimiz bukadar olmayacak.

Tabii ki bu evladin yaptigi ayibi arkalamak onlari hakli görmek degil.

annelerimiz babalarimiz, özellikle analarimizin biz evlatlari icin neler yapabilecegini ve simdiye kadar yapmis olduklari fadakarlari düsünürsek onlar icin hic birsey fazla degil.

Aslinda etrafimizdaki insanlari bu 40 yabancida olabilir, bi davranista bulunmadan önce "Ben olsam ne beklerdim" diye düsünerek davranmayi bi ögrensek....

ama ben umutluyum.....


muhabbetle kalin
söyledigin söz, karsindakinin anladigi kadardir.

Kullanıcı avatarı
GURBETTEN SILAYA
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 151
Kayıt: Sal Kas 21, 2006 12:37 pm
Konum: İSTANBUL

SELAM

Mesaj gönderen GURBETTEN SILAYA » Prş Ara 07, 2006 9:16 am

SELAM AYLA HANIM;

ZEYNEP HANIMINDA SİZİN DE DEDİĞİNİZ GİBİ ÇOCUKLARIMIZ GELECEK SİGORTAMIZ OLMAMALI.
ŞİİR İÇİN ÖNEMLİ DEĞİL... UMARIM KONUYLA ALAKALI OLMUŞTUR...
EVET BENDE DAHİL TÜM BEKAR ERKEKLERE TABİKİ BAYANLARA DA RABBİM HAYIRLI EŞLER NASİP EYLESİN.
HAKKI BİLİP HAKKA İTAAT EDENLERDEN EYLESİN.
GÜNAHI BİLİP GÜNAHTAN UZAK OLANLARDAN EYLESİN...
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi. Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

prensipli.prens
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 19
Kayıt: Cmt Ara 09, 2006 2:03 pm
Konum: istanbul
İletişim:

prensipLi.prens

Mesaj gönderen prensipli.prens » Pzr Ara 10, 2006 11:51 am

~ MUTLULUĞUM MUTLULUKTUR YALNIZDA OLSAM ~

ilk oldun ve bu gidişle galiba son olacaksın.
mutluluğu muhtemelen başkasıyla paylaşacaksın.
Üzülme acıma bana sakın.
sende kalsın o dramatik lafların.
Sevgimin açıklamalara ihtiyacı yok.

Mutluluğum mutluluktur yalnızda olsam.
Bunca şeye rağmen hala seni düşünüyorsam.
Senin için yada kimse için değil.
Ah Keşke seni düşünmeden mutlu olsam.

Karşılık vermiyorsun verme olsun.
Sen beni istemeden sırtımdan vurdun.
Zaten her sevdamın sonu vurgun.
Alıştım ben olsun zamanla elbet UNUTURUM.
Sende kurtulursun benden mutlu olursun.

Artık aşklara malzeme olacak bir insan yok sevda yolunda,
meğer değer vermemek gerekmiş insanlara.

Yazar:prensipli.prens
PrensipLi.PrenS

ozanyazar
Mesajlar: 6
Kayıt: Çrş Oca 17, 2007 11:09 am

Mesaj gönderen ozanyazar » Çrş Oca 17, 2007 11:22 am

Öykülerimi paylaşırken
Yazar : Ahmet Ünal ÇAM http://ahmetunalcam.googlepages.com/huzur.htm

diye de eklerseniz benim gibi amatör bir şair-yazara destek olmuş olursunuz.

Saygılarımla

Kullanıcı avatarı
yilmaz.sahin
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi
Mesajlar: 2053
Kayıt: Cmt Tem 15, 2006 2:08 am
Konum: İstanbul
İletişim:

Mesaj gönderen yilmaz.sahin » Çrş Oca 17, 2007 12:33 pm

ozanyazar yazdı:Öykülerimi paylaşırken
Yazar : Ahmet Ünal ÇAM http://ahmetunalcam.googlepages.com/huzur.htm

diye de eklerseniz benim gibi amatör bir şair-yazara destek olmuş olursunuz.

Saygılarımla
Yukarıdaki mesaja aynen katılıyorum ve tüm katılımcılarımızdan bundan sonra alıntılarının altına eser sahibinin ismini yazmalarını site yöneticisi olarak rica ediyorum. Hem emeğe hem de kanunlara saygı olmak insanlık görevi ve borcumuzdur. Bundan öte kul hakkıdır da zaten.
"Söz uçar yazı kalır"

Cevapla

“ŞİİRLERİNİZ, KİTAP, ROMAN, RÖPORTAJLAR, TİYATRO, SİNEMA ve NOSTALJİK” sayfasına dön