eğitim önemlidir

"Eüzübillahimineşeytani siyaset" düsturunda islami konuları bildiğiniz kadarıyla buradan paylaşabilirizsiniz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
MATRAX:)
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 215
Kayıt: Pzr Eyl 24, 2006 3:41 pm
Konum: Yurt Dışı
İletişim:

eğitim önemlidir

Mesaj gönderen MATRAX:) » Pzr Şub 18, 2007 4:41 pm

Karma eğitim;

Cinsel taciz ve sapıklığı körüklüyor...



Dünya son yıllarda karma eğitimi ciddi olarak tartışmaya başladı. Başta Almanya ve Amerika olmak üzere batıda ki birçok ülkede yapılan araştırmalar, karma eğitimin kızlara bir şey kazandırmadığını, onların yeteneklerini geliştirmelerine engel olduğunu, erkeklerle rekabet etmek zorunda kalan kızların özellikle fizik, kimya, matematik, bilgisaray derslerinde başarısızlığa uğradıklarını, çekingen, pasif hale geldiklerini ortaya koydu.
Bu araştırmalar neticesinde Amerika ve Almanya'da kız ve erkek öğrencileri ayırma trendi başladı.
Karma eğitim yapılan okullarda öğrencilerin özelliklede kız öğrencilerin başarısızlığı birkaç nedene dayanmaktadır. Bu nedenlerden biri çocukların ergenlik çağlarında birlikte aynı mekânı paylaşmaları, cinsellik noktasında değişik sapkınlıklara yol açıyor.
Değişik araştırmalar ortaya koymuştur ki; karma eğitim yapılan okullarda kızlara yönelik hem sözlü tacız hem de fiziki takılmalar sıkça cinsel tacizle neticeleniyor.
Okullarda yaşanan cinsel tacizleri her gün gazetelerden okuyoruz. Bunlardan bazılarını dikkatinize sunuyorum.
"Karma eğitim sapık üretiyor." Başlığı ile verilen haberin içeriğinde şöyle anlatılıyor.
"Karma eğitim, Eskişehir'in Osmaniye beldesinde ki bir ilköğretim okulunda tecavüz skandalı yaşanmasına neden oldu. Tecavüz olayı, ülke gündemine bomba gibi düştü. 13-14 yaşındaki 6 çocuğun, sınıf arkadaşları olan bir kıza iki yıl süreyle tecavüz ettiği haberiyle birlikte, eğitim sistemi yine tartışmaların odak noktası oldu.
Bir başka gazete haberinde de:
"Fuhuş ilkokul seviyesine indi."
"Bartın ili merkeze bağlı kozcağız beldesindeki …….. ilköğretim okulunda öğrenim gören …………. isimli öğrencilere tecavüz ettikleri ve pazarladıkları iddiaları üzerine il milli eğitim görevlileri olaya el koydu, "bir ilköğretim okulunda tecavüz ve pazarlama iddialarını araştırmaya başladı."


KARMA EĞİTİM VE AŞK CİNAYETLERİ
Karma eğitimin yol açtığı taciz ve tecavüz olayları, zaman zaman ülkemizde de basına yansıyor. Fakat olayları, eğitimciler ve pedagoglar tarafından mercek altına alınmadığı için, günün aktüalitesi içerisinde eriyip gidiyor. Gençleri geleceğe hazırlaması ve onların problemlerini çözmesi gereken okullar, problem yeri haline geliyor. Karma eğitimi ideolojik bir yaklaşımla tek doğru kabul eden bakanlık ve bir kısım eğitimciler, karma eğitim diğer handikapları gibi, cinsel tacize yol açtığı gerçeğini görmezden geliyorlar. Olaylar dikkatle gözlendiğinde okullardaki cinsel tacizlerin hiç de az olmadığı görülür.
Mesela bir gazete haberi şöyle:
"Okulda tacize protesto."
"Yedikule lisesinde bir gurup öğrenci ve veli, okulda görevli sekreter ile bazı kız öğrencileri taciz ettiğini öne sürdükleri lise müdürünü protesto gösterisi yaptı. Lisenin bahçesinde toplanan 300 kişilik öğrenci, sözleşmeli personel …. Ve bazı kız arkadaşlarını taciz etmekle suçladıkları okul müdürü A.Y. aleyhine slogan attı.
Milli Eğitme Müdürlüğü’ne dilekçe veren S.T. dilekçesinde, 16 Nisan Pazartesi günü, kendisini odasına çağıran müdürün cinsel tacizde bulunduğunu ve durumu okulun diğer personeline anlattığını ifade ederek, olaydan sonra psikologa başvurduğunu, tedavi sonucu 3 gün rapor aldığını belirtti.
Her olay gazetelere haber olmaz. Yüzlerce olaydan belki biri, gazeteye yansır. Böyle olmasına rağmen, gazetelere yansıyan taciz olaylarının sayısı hiç de az değil.
Yine bir gazete haberine dikkatinizi çekiyorum.
"Liseli aşk yine can aldı."
15 yaşındaki G.S. ile aynı okulun öğrencisi M.A. yaşadıkları ilişki sonucunda M. Birden silahı G.S. nın başına dayayıp tetiği çekti. Namludan çıkan iki kurşun genç kızı kanlar içinde bıraktı ve yere serdi. M. A. daha sonra tabancayı kendi kafasına dayayıp ateşledi.”(Star Gazetesi, 26 Mart 2001)
Karma eğitim, kız erkek arkadaşlığına zemin hazırlıyor ve arkadaşlıkların önemli bir kısmı üzücü şekilde sonuçlanıyor.
13-18 yaşları, çocukların evlenme çağı değil, eğitim alma ve kendilerini geleceğe hazırlama yaşıdır. Bu yaşlarda gençler; filmlerden, kliplerden, romanlardan, sokaktan çok fazla etkileniyor, sinema ve televizyonda gördükleri sanal aşklara imrenip âşık oluyorlar. Hâlbuki aşkın gerektirdiği sorumlulukları taşımaya hazır değiller. Hâlbuki aşkın gerektirdiği sorumlulukları taşımaya hazır değiller. Ne sevdikleriyle evlenebilecek durumdalar, nede evlendikleri takdirde bir ev kurabilecek ve onu sürdürebilecek olgunluktalar. Ekonomik şartlar ve kanunlarda zaten bu yaştaki gençlerin evlenmesine izin vermez.
Film, klip ve televizyon dizilerine özenerek başlatılan kız erkek birlikteliği, zamanla duygusal ilişkilere dönüşüyor, eğitim ve geleceğe hazırlık bir tarafta kalıyor, asıl hedeften sapılıyor. Arkadaş ilişkilerini mantıkla yürütemeyen gençler, hiç de seyrek rastlanmayan kavga, cinayet ve tecavüz olaylarının faili oluyor.
Gencecik insanların kimi mezarlığa gidiyor, kimi demir parmaklıklar arkasına tıkılıyor. Eğitimciler, karma eğitimin yol açtığı bu telafisi mümkün olmayan sakıncaların adeta bilincinde değilmiş gibi davranıyor. Facialarla biten problemler, görmezden geliniyor.
Problem yok sayılınca da kimse çözümü için fikir üretmiyor. Ama Avrupa ve Amerikada durum başka. Problem orada masaya yatırılıyor, araştırmalar yapılıyor, tartışılıyor ve çözüm yolları aranıyor.
Biz, her konuda olduğu gibi eğitim alanında da dünyayı takıp etmiyoruz.
Ülkemizde de karma eğitim sorgulanmalı, sebep olduğu problemlere çözüm üretilmeli.

OKUL SEKS MANYAKLARI İLE DOLU
2000 sensiydi. Görev yaptığım okul, o yıl karma yapılmıştı. Okul bir ilkle karşılaşıyordu: Okulda âşıklar türemişti! Bu yeni realiteyi yadırgıyor ve çocukları zaman zaman eleştiriyorduk. Hatta bir vesile ile okulumuza gelen belediye başkanı, okuldaki aşk dedikodularının esnafın diline düştüğünü ve bundan utanç duyduğunu söylemişti.
Tam o günlerde bayrak töreninden sonra sınıfları temizlemek için yukarı katlara çıkan hizmetli Kemal Efendi, en üst katta bir kızın bir erkek tarafından sıkıştırıldığını görmüş, bağırıp çağırmış o öfke ile idare odasına geldi ve kıpkırmızı olmuş bir yüzle "okulun seks manyakları ile dolu olduğunu, idarenin buna bir çare bulması gerektiğini, kendisinin tek başına bu tür sapıklarla baş edemeyeceğini" söyledi.
İdarede bulunan arkadaşlara baktım. Hepsinin yüzü kızardı.
Daha sonraki günlerde okulun son dersten sonra tamamen boşaltılması için dikkatle davranmaya başladık.
Bu olayın şokunu atlatmamıştık ki, idareci arkadaşlardan biri, üç kız velisinin "kızlarına tecavüz edildiği" gerekçesi ile avukata gittiklerini, dava açılmasını istediklerini; ama okulun adının kötüye çıkmaması için konunun gizli tutulmasını arzu ettiklerini söyledi.
Bir kere daha yüzüm kızardı, şoke oldum.



Almanya da öğretmenlik yaptığım sırada şahit olduğum bir öğretmenler toplantısını hatırladım. Okuldaki şiddet olaylarını ele aldığımız bir toplantıdaydı. Tarih öğretmeni, kız çocuklarının tecavüze uğramalarının sosyal bir vaka olduğunu ve büyük oranda tecavüz vakaları bulunduğunu söylemişti.
Öğretmenler, konunun ilgili derslerde ele alınmasını ve özellikle kız öğrencilerini bilinçlendirilmesi gerektiğini savundular.
Çok şaşırmıştım. Din dersi öğretmeninin konuya ahlakı açıdan bakmasını boşuna bekledim. Katolik ve Protestan dersi öğretmenleri bir şey söylemeyin söz aldım ve konuya ahlak açısından yaklaşılmasını önemli olduğunu, manevi sorumluluk duygusunun insanların hayvanı isteklerini sınırlamada önemli rol oynadığını vurguladım.
Yorumlarımda yalnız kaldığımı hatırlıyorum. Beni ne destekleyen oldu nede itiraz eden…
Bu olay bana, batı toplumunda dinin etkisinin çok az olduğunu öğretti.
Bizim toplumumuzda din ve ahlak kriterlerinin çok daha etkili olduğunu görürüz. Bunda İslam dininin kaynağı olan Kur'an'a olan inanç önemli yer tutar. Kur'an, değişmemiş bir vahiy kaynağıdır ve Allah'tan geldiği gibi korunmuştur; sağlam temellere dayanan bir kitaptır. Bu inanış, insanların Kur'an ahlakına değer ve önem vermesine yol açıyor.



KARMA EĞİTİM DEVAM ETTİĞİ SÜRECE YÜZLER KIZARIR

Cinsel tacız konusu ile Almanya'dan döndükten sonra, çalıştığım bir imam hatip lisesinde tekrar yüz yüze geliyordum. Okulun karma hale getirilmesi, kız erkek yakınlaşmasını kolaylaştırmıştı. Çok geçmedi, velilerin başvurduğunu duydum ve büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Bir düz lisede olsa anlardım, ama …
Bu tür yüz kızartıcı olayların örtbas edilmesinin doğru olmadığını, gizli tutulmasının ahlaksızların işine yaracağını, açıklandığı takdirde hiç değilse hassas olan verilerin çocuklarını daha iyi takıp edeceğini söyledim.
Konuyu kendi aramızda tartıştır ve unutmaya terk ettik. Mahkemelerin sonuçları ne oldu bilmiyorum.
Daha sonraki günlerde, çocuklarını, erkeklerle arkadaşlık kurduğu için okuldan alan veliler gördüm.
Bizde cinsel taciz hemen hemen tabudur. Görülmek, duyulmak istenmez. Bir yerde bir şekilde açığa çıkarsa ayıp olur düşüncesi ile üstü örtülür, kapatılmaya çalışılır. Kızları namusunun kirletildiği kabul edilir, bu ahlaksızlığın başkaları tarafından bilinmesinin çok daha kotu neticeler doğuracağı düşünülür.
Tecavüz ayıbını sağlamak, bir erdem midir?
Bu tartışılmalı.
Toplumun genel kabulleri, ebette kolay kolay değiştirilemez ama karma eğitimin cinsel tacize zemin hazırladığı, yol açtığı ve kızların erkekler tarafından büyük ölçüde rahatsız edildiği, sosyal bir olgudur. Mevcut tacizleri, ayıp olmasın, aman duyulmasın, kaygıları ile örtbas etmek ve konuyu kamuoyunda tartışmamak, tacizlerin devamını onaylamak anlamına gelir.
Cinsel tacız karma okulların en büyük problemlerinden biridir.
Doç. Dr. İlse Brehmer anlatıyor.
"1980 yıların başında ABD, İngiltere ve Avustralya'da iş yerindeki cinsel taciz, kamuoyunda tartışılmaya başlandı ve kanuni tedbirler alındı. Almanya'da çocukların özel yaşantılarında uğradığı cinsel tacız üzerine, yeterince değilse de bazı yayınlar var. Bu alanda okullardaki cinsel tacizi konu edinen üç kompozisyon bulunuyor."
MUTLU IKEN HERKEZ IYI OLUR ADAM KAVGADA BELLI OLUR[font=Arial Black][/font]

Kullanıcı avatarı
zeynep
Bölüm Yetkilisi
Bölüm Yetkilisi
Mesajlar: 2659
Kayıt: Pzt Ağu 07, 2006 12:25 am
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen zeynep » Pzt Şub 19, 2007 1:57 am

ne kadar dehset verici malesef kimse diyemezki konu benim ilgi alanim disinda diye hepimizin illaki evladi yakini okula gitmek mecburuyetinde öylede olmadi.lakin bugünkü karsi karsiya kaldigimiz durum cok can yakici.
birkac kisi ayri egitim sistemini savununca hemencik haremlik selamlik yaygaraligi ortaligi sarmaya basliyor. 1970 yillarinda almanyada (HIPPI) döneminin moda oldugu, gencleri öyle bir yönlendirdilerki okullarda nüfusun artmamisi icin iki cocuktan fazla olmamasi gerektigini özellikle beyinlerine enjekte ettiler.hatta korunma haplarini recetesiz alma imkani sagladilar daha yakin zamana kadar yasi 16`dan kücük olanlar bedava aliyorlardi.

sonucmu? malesef alman devleti pramit seklinde grafigini cizmis 2050 yilina gelince yasli bir toplum olacaginin.
bügün yüksek cocuk paralari ödemelerine ragmen bunun önüne gecemiyorlar hatalarini kabulleniyorlar telafisi mümkün degil,careyi ise güya almanyada yasayan yabancilara kolaylik gibi gösterilip 2000 yilindan sonra dogan cocuklari otamatikman alman vatandasi kimligi veriyor.
5 ci. jenerasyonun cocuklarinin ana dilinin almanca olmasina özellikle hassayit gösteriyorlar.

bügün karma egitim sistemini savunmak ilerde telafisi mümkün olmayan seyler doguracaktir.
cok uzattigimin farkindayim EGITIM en hassas oldugum bir konudur.

MATRAX bu güzel derin ve hassas konuyu bizlerle paylastigin icin sana ayriyyetten tesekkür ediyorum.
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.

Ayla
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 315
Kayıt: Cmt Kas 04, 2006 9:54 pm
Konum: Türkiye

Mesaj gönderen Ayla » Pzt Şub 19, 2007 8:02 pm

ah Zeynep hanimcim ah.

konuyu uzattim demissiniz.
bencede bu okadar hassas bir konu ki degil surda yazdiginiz on satir, sayfalarca yazi yazmis olsaniz bile az gelmez.

cok haklisiniz. söyle dönüp de genclige baktigimda üzerime düsenin kaldirabilecegimden fazla oldugunu görüyorum.
5'inci nesil? sizde öyle bir nesil varmi. bence kayip bir nesil o.
ne türkcesi var ne yabanci dili.
ne türk (örfüyle, adetiyle, sayfisiyla) nede yabanci (diniyle, lisaniyla, davranisiyla).
yazik gercekten yazik diyorum ben.

1. isin büyük bir kismi yine ana babalara düsüyor.
öyle cocuk yapip bir kenara birakip ot gibi büyümelerini seyretmet degildir barifet. bu is emek ister, bu is mücadele ister.

2. belli yasa gelmissek eger sucu ana babaya atmayi birakip kendi egitimimizi ve etrafimizdakileri uyarmaya biz elimize almaliyiz.

aslinda konu okadar derinki, kusura bakmayin bir ordan bi burdan daldim.
yazilacak okadar cok sey varki???
söyledigin söz, karsindakinin anladigi kadardir.

Kullanıcı avatarı
zeynep
Bölüm Yetkilisi
Bölüm Yetkilisi
Mesajlar: 2659
Kayıt: Pzt Ağu 07, 2006 12:25 am
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen zeynep » Prş Şub 22, 2007 7:12 pm

pes yani arkadaslar hic degilse su konu hakkinda bir iki kelam edebilirdiniz. ferhat,efe,tokadi,nighsmann,gülesevdali,asilkartal,kandogmus,admin vee diger arkadaslar hadi ama :)
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.

Kullanıcı avatarı
yilmaz.sahin
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi
Mesajlar: 2053
Kayıt: Cmt Tem 15, 2006 2:08 am
Konum: İstanbul
İletişim:

Eğitim şart ama temiz eğitim !

Mesaj gönderen yilmaz.sahin » Prş Şub 22, 2007 7:25 pm

Ülkemizin derme çatma eğitim sisteminde 12 yıllık temel eğitimin zorunlu yapılması konuşulurken bu forumdaki bu güzel konuya admin olarak benimde bir iki lafım olacaktır tabi. (Zeynep Hn.)

Ülke AK Partili olan olmayan diye gizli bir ayrım yaşıyor. AK Partili olmayanlar aralarında birlik sağlayamadıkları için AK Parti şimdiden 1-0 galip zaten. Site adminin ağzından böyle parti laflarının dökülmesinin sebebi foruma taşıdığınız eğitimde cinsiyet ayrıştırması ancak şu an ki hükümetin onayı ve yaklaşamı ile gerçekleşir. Bu yüzden AK Partinin ve TBMM inin web sayfalarındaki ilgili kişilere bu sitedeki bu forumdaki bu güzel konunun adresini mailleyebiliriz. Acizane görüşüm aramızda doğruluğu tartışılmayacak kadar net bir konu olan bu konuyu en iyi osmanlı ve islami eğitim tarihine yani medreselere bakarak yorumlasak bu seferde karşımıza din düşmanı çağdaşcık yobazlar geçer ama bence eğitim insan içindir toplum içindir ülke geleceği içindir madem ki aslolan insan ayırsınlar kardeşim bu sınıftaki öğrencileri, hatta okulları. Hatta belkide üniversiteleri. Pilot uygulamalarla başlanabilir mesela. Ben bu sayfayı gücümün yettiği kişilere ileteceğim ki en azından gündeme taşınmış olsun. Tanıdığım birkaç gazete yazarına mail atacağım. Hepiminize saygılar sevgiler. Eğitim şart ama temiz eğitim !
"Söz uçar yazı kalır"

Cevapla

“İSLAMİYETİ YAŞAYIŞ ve DİNİ KONULAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ” sayfasına dön