DEMİRCİLİ ve SELEMEN'in İnternetdeki En Güzel Köşesi

Allaaah alla niye hiç kimse bu konuyla ilgilenmedi. Er yada geç ikimizden biri diğer tarafa intikal edecek kaçınılmaz öyle değilmi :)

Nurhan, ben galeye alınmıyorum. Birde sen Ömer hocama seslenirmisin. Bisaniye ya Edingene Sayın MİDİLLİ hoacamada seslenelim konu hakkında bizleri aydınlatsınlar. Eh bu yazıyı okuyupta bilgilendirmezlerse artık vebalinide onlar çeksin diyorum.

ALLAH RAZI OLSUN.

Ömer Hocam,şu konuyu bir açıklığa kavuşturulım ne dersiniz?

ÜSKURU MWTAN BILHARI ÖLENLERIMIZ I HAYIRLA YADETMEMIZ GERIKIR
ölü yıkanıp kefnledıkden sonra son yolculuguna gıderken son bır defa ölunun yuzünü acıp bakılması caızdır ölü erkek olsun kadın olsun hanımlaeı cocukları kardeşlerı yuzunu acıp bakabılırler ancak ölümle nıkah bagı kalkdıgı için erkek karısının yüzüne el sürmeden el degdırmeden bakabılır kadın ise iddet dönemı oldugu ıcın kocasının yüzünü acması bakması dokunması caızdır cunkı kocası ölen kadın 4 ay 10 gun ıddet dönemı vardır bu dönem bıtene kadar kadın bekler ısterse ıddet dönemı bıtınce evlene bılır Ölümle nikâhın düşmesi ise kesin bir delilden yoksundur. Tersine deliller çoktur. Çünkü ahirette cennete gidenler, dünyadaki eşleriyle birleşeceklerdir. Onların ruhları birbirine manen bağlıdır. Bu bağlılık ruhani hayatta da sürer. Ancak kocası ölen kadın, 4 ay 10 gün bekledikten sonra isterse başka bir erkekle evlenir. İşte o zaman eski eşiyle nikâh bağı tamamen kesilmiş olsada

Nikâh ruhlar için değil, fiziksel hayat sahipleri içindir. Ölmüş insanın cesedi kuru maddeden farksızdır. Ölüye kim şehvetle veya istekle bakar ki? İnsan ölünce onun cesedini bir an önce evden çıkarırlar. Kimse onun evde kalmasını istemez. Çünkü çürüyüp bozulacaktır. Ruh bedenden çıktıktan sonra dünya güzeli de olsa onun çekiciliği kalmaz. O halde eşlerin, ölmüş olan kocasına veya karısına dokunması niçin haram olsun? dıyor bazı alımler





***

KADIN ÖLEN KOCASINI YIKAYABILIRMI“Erkek ölen karısının cenazesini veya kadın ölen kocasının cenazesini yıkayabilir mi?”



İnsanın dünya kirlerinden arınarak Allah’ın huzuruna tertemiz çıkmasını sağlayan amellerden birisi de ölen insanın cenâzesine gusül abdesti aldırmaktır, yani onu yıkamaktır İnsan ölüsünü yıkamak, insanın dünyada şerefli olduğunu, şerefli öldüğünü ve âhirette de şerefli olmaya hazırlandığını gösterir
Prensip olarak erkek ölüyü erkek, kadın ölüyü de kadın yıkar
İhtiyaç olduğunda kadın, vefat eden kocasını yıkayabilir Çünkü erkek ölünce kadın dört ay on gün iddet bekliyor ve bu süre zarfında şer’an başkasıyla evlenemiyor Hanefîlere göre erkek, vefât eden karısını yıkayamaz Fakat Şâfiîlere göre kadın erkeğini yıkadığı gibi, erkek de karısını yıkayabilir denılmıştir

Ömer hocam ağzınıza sağlık. Allah razı olsun.

DEGRLI KARDEŞLERIM BU KONULAR GERCEKTEN TUM INSANLARIMIZIN BILMESINDE FAYDE VARDIR INSANLAR BAZI SEYLERI BILMEDEN ANLAMADAN HIC BIR KAYNAKDAN HADISTEN AYETTEN DUMADAN UYGULAMAYA CALISIYOR LAR MESELA BAZILARI CENAZEYI KABRE KOYDUKTAN SONRA HEKES CEKILINCE GÖREVLI HOCA EFENDI TELKIN VERIRYA BUNU INSANLARIN BAZILARI YANLIŞ BILIYORLAR BUNU BIZLER BUNLARI ANLATMAMIZ LAZIM VE ANLATACAGIZ
SAYGILARIMLA HEPINIZI SELAMLARIM
HACI ÖMER

Demetciğim, okuduğun için teşekkür ederim ,gözlerine sağlık.:

Cenazeerın nakıllerı hakkında dusuncelerınız nedır
insan nasıl yaşarsa öyle ölür nasıl ölurse öyle dirilir
nerede ölürse orada defnedılır
bu düşüceye katılıyormusunuz

Hocam muhteşemsiniz üzerinde durulması gereken bir konu. öncelikle sizin kişisel görüşünüzü alabilirmiyiz.

HACI.OMER.SAHIN yazdı:Cenazeerın nakıllerı hakkında dusuncelerınız nedır
insan nasıl yaşarsa öyle ölür nasıl ölurse öyle dirilir
nerede ölürse orada defnedılır
bu düşüceye katılıyormusunuz

.


İnsanoğlunun ölüm anı Cenabı Allah tarafından gizli tutulmuş.Fakat bizler bunun ne anlama geldiğinin farkında bile değiliz.İslamiyeti ve müslümanlığı yaşayan insanlar zaten İslamiyeti yaşarken ölür.Gerçek anlamda yaşayan insanlar için ölüm hiç bir şey ifade etmez.Zaten bunun mükafatı olarakta İslamiyeti yaşayarak dirilirler.

Sevgi ve rahmet peygamberi olan Peygamber efendimiz''İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek manada iman etmiş olamazsınız.'' Buyurarak, sevgi ve imanı toplumsal barışın temel taşı yapmıştır.Bizlerin Müslüman olarak nasıl yaşadığımız çok önemlidir.Çok afedersiniz ama biraz kaba olacak,kimisi ot gibi yaşar,kimisi suya sabuna dokunmadan yaşar,kimisi canı ne isterse onu uygulayarak yaşar,kimisi yalanla,dolanla,riyakarlıkla,sahtekarlıkla,hırsızlıkla v.s yaşar ve bu kavramlarında bir insan olarak ne anlama geldiğinide çok iyi bilir.Birde Müslüman olupta Müslüman gibi yaşamak vardır,yani nefsimize göre değil,Dinimize göre yaşamak,esas tehlikeli olan Müslüman olupta Müslüman gibi yaşamamak vardır,İşte en tehlikeliside budur.

Bizler birer Müslüman olarak nerede ne konuştuğumuzu bileceğiz.Yalan konuşmayacağız,haramdan uzak duracağız,insanları seveceğiz,birbirimize farklı gözlerle bakmayacağız,verdiğimiz sözleri tutacağız,elimize,dilimize hakim olacağız,İnsanları birbirlerine takmayacağız,insanları hakir görmeyeceğiz,insanlara tepeden bakmayacağız,önce kendimizi eleştirip ondan sonra başkalarını eleştireceğiz.Elimizdeki imkanları kötü amaçlı ve art niyetli olarak kullanmayacağız.Ben kavramını kullanmayıp bunun yerine biz kavramını kullanacağız.Bugün bunları buraya yazıyoruz.Bunların dışına çıktığımız zaman bizimki müslümanlık değil,münafıklığın ta kendisi olur.

Yaşamış olduğumuz dünyaya baktığımız zaman,Güneş hiç bir zaman geç doğmuyor.Hiç bir zaman geç batmıyor.Yeryüzü insanoğlu için durmadan çalışıyor.En ufak bir yavaşlama olmuyor.Her şey hatasız bir şekilde görevini yerine getiriyor.O zaman bizlerinde dönüp bir aynaya bakması gerekmez mi?Bu nizamı devam ettiren yüce yaratıcı karşısında Allah aşkına bizler ne yapıyoruz.Biz kimiz,kendimizi ne yerine koyuyoruz?

Ölüm aslında bir doğuştur.Fakat hiç birimiz bunun farkıda değiliz.Ölümün bizleri her an yakalayacağını unutuyoruz.Dolayısıyla düşünmekten kaçmak hiç bir şekilde çözüm değildir.O zaman bizlere tanınan hayatın kıymetini bilmeliyiz.Ömrümüzü en güzel şekilde değerlendirmeye dikkat etmeliyiz.Diyeceksiniz ki ne yapalım?

Yaşamış olduğumuz dünya üzerinde en büyük nimet insanoğluna bahşedilmiştir.O da AKIL dır.Ne yapmamız gerektiğini,nasıl davranmamız gerektiğini,nasıl yaşamamız gerektiğini,neleri yapıp,neleri yapmamız gerektiğini anlayabilir,görebiliriz.Ancak aklımızı kullanırsak gerçeği görebiliriz.Bunu unuttuğumuz an işimiz hani derlerya yaş demektir.Gerçekler hepimizin etrafında gözümüzün önünde tabi anlayana ve bilene.

Ömer Hocam, düşünceye katılmamak mümkün mü?Lakin gerçekleri hepimiz biliyoruz,ah şu nefsimizi de bir terbiye edebilsek....

Hocam haklisiniz insan nasıl yaşarsa öyle ölür nasıl ölurse öyle dirilir , ama nerde ölürse oraya defnedilir meselesi
biz gurbetciler icin biraz zor,beni yine memleketime götürsünler.
Mevlam hepimize hayirli,imanli ölümler nasip eylesin.

bu konuda benım görüsüm yaşadıgım yer ist .burda ölursem burası köyde ölursem köyde defnedılmemı isterim tabıkı avrupada yaşayanlar mustesna zaten dış ulkede cenaze bırakmıyoruz mekke ve medıne dışında .
bu konuarı daha detaylı paylaşırız inşahlah ilrkı gunlerde hepınız e seamar

SAYIN:
ÖMER BAŞKANIM BİLĞİLERİNİZİ BİZLERLE PAYLAŞTIGINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM SAGOLUN .ELİNİZE SAGLIK


YILDIZ İNŞAAT

MÜTAAHİT MUSTAFA YILDIZ
(0535)794 25 77