EVLENİLECEK HANIM
- selemenlihamza
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 179
- Kayıt: Sal Tem 01, 2008 2:21 am
- Konum: İstanbul
EVLENİLECEK HANIM
Hazreti Ömer zamanında da kadılık yapmış olan meşhur, Kadı Şüreyh'e birgün bir genç gelerek evlenmek istediğini ve fakat evleneceği kadının tahsilli ve şehirli olmasını istediğini bildirerek nasihatta bulunmasını istedi.
Kadı Şüreyh, o gence Müslümanın evinin cennet olduğunu ve Hazreti Resûlüllah'ın böyle buyurduğunu naklederek başından geçen evliliği şöyle anlattı:
-Gençtim, artık evlenme zamanımın da geldiğini düşünmeye başlamıştım. Birgün Benî Mahzun kabilesinin çadırlarının önünden geçerken bir kız görüp, ona talip oldum. Kız babası kısa bir tetkikten hemen razı olup işi bitiriverelim dedi.
Kısa zamanda düğünler yapıldı, dualar edildi ve evlilik hayatına ilk adımımızı atmış olduk. Fakat çok geçmeden beni bir pişmanlıktır almıştı. Çünkü ben bu bir köylü kızıdır, üstelik tahsil de görmemiş, bununla ben nasıl geçinebilirim diye düşünüyor bu kararımdan dolayı son derece pişman oluyordum.
Çok geçmeden bizim hanım birgün bana şu sözleri söyledi:
- Efendi! Sen alim ve şöhret sahibi bir kimse imişsin. Ben ise yaylalarda gezen şehir hayatından anlamayan bir köylü kızıyım. Aslında cen kendine göre bir evlilik, ben de kendime göre bir hayat kurmalı idim, ama kader bizi birleştirdi. Cenabı Allah benim gibi bir köylü kızını senin gibi bir şöhretli alime nasip etti. Şimdi sen bana benim bilmediğim tarafları anlat ki, ben onlara dikkat edeyim, mesela; senin evine benim sülalemden kimler gelebilir, senin akrabalarından kimleri misafirliğe alayım, kimleri kabul etmeyip onlara karşı soğuk davranarak eve gelmemelerine mani olayım dedi.
Ben kadının bu anlayışı karşısında düşündüklerimden dolayı pişman olup:
- Hatun sen bana öyle şeyler söylüyorsun ki, eğer bunları hakkiyle yaparsan beni bahtiyar edeceksin, dedikten sonra:
- Dindar olmayan hiçbir kimseyi eve almayacaksın, dindar olanlardan da senin tarafın çok çok gelmesin, benim tarafımdan ise; şu, şu şahıslar gelmesinler, şunlar ise hiç gelmesinler diye gerekli talimatı verdim. Tam bir sene huzur içinde yaşadım. Bir sene sonra fetva dairesinden eve döndüğümde evde son derece mütesettire bir hanım görüp kim olduğunu sordum. Hanım annesi olduğunu söyledi. Kayın validem olduğunu öğrenince elimden gelen hürmeti esirgemedim. Bir müddet sonra kayın validem bana:
-Oğlum hanımından memnun musun? Diye sordu. Ben:
-Allah senden razı olsun, kızınızdan çok memnunum. Bu zamana kadar hiçbir şikayetim olmadı, diyerek memnuniyetimi izhar ettiğimde, kayın validem bana şunları söyledi:
- Oğlum kızımdan tabii ki memnun olacaksın. Çünkü biz onu cennette büyüttük. Evimiz Resulüllah'ın bildirdiği gibi bir cennetti. Kur'an ahlakından başka birşey öğretmedik ona... Yine de sen hanımın üzerindeki otoriteni eksik etme! Çünkü kadınlar iki sebepten hemen şımarıverirler: Birincisi ona olan sevgini yüzüne söylediğinde, ikincisi ise bir hayırlı evlat dünyaya getirdiklerinde. (1)
--------------------------------------------------------------------------------
Kaynak:
1) Büyük Dini Hkayeler, İbrahim Sıddık İmamoğlu, Osmanlı Yayınevi
Kadı Şüreyh, o gence Müslümanın evinin cennet olduğunu ve Hazreti Resûlüllah'ın böyle buyurduğunu naklederek başından geçen evliliği şöyle anlattı:
-Gençtim, artık evlenme zamanımın da geldiğini düşünmeye başlamıştım. Birgün Benî Mahzun kabilesinin çadırlarının önünden geçerken bir kız görüp, ona talip oldum. Kız babası kısa bir tetkikten hemen razı olup işi bitiriverelim dedi.
Kısa zamanda düğünler yapıldı, dualar edildi ve evlilik hayatına ilk adımımızı atmış olduk. Fakat çok geçmeden beni bir pişmanlıktır almıştı. Çünkü ben bu bir köylü kızıdır, üstelik tahsil de görmemiş, bununla ben nasıl geçinebilirim diye düşünüyor bu kararımdan dolayı son derece pişman oluyordum.
Çok geçmeden bizim hanım birgün bana şu sözleri söyledi:
- Efendi! Sen alim ve şöhret sahibi bir kimse imişsin. Ben ise yaylalarda gezen şehir hayatından anlamayan bir köylü kızıyım. Aslında cen kendine göre bir evlilik, ben de kendime göre bir hayat kurmalı idim, ama kader bizi birleştirdi. Cenabı Allah benim gibi bir köylü kızını senin gibi bir şöhretli alime nasip etti. Şimdi sen bana benim bilmediğim tarafları anlat ki, ben onlara dikkat edeyim, mesela; senin evine benim sülalemden kimler gelebilir, senin akrabalarından kimleri misafirliğe alayım, kimleri kabul etmeyip onlara karşı soğuk davranarak eve gelmemelerine mani olayım dedi.
Ben kadının bu anlayışı karşısında düşündüklerimden dolayı pişman olup:
- Hatun sen bana öyle şeyler söylüyorsun ki, eğer bunları hakkiyle yaparsan beni bahtiyar edeceksin, dedikten sonra:
- Dindar olmayan hiçbir kimseyi eve almayacaksın, dindar olanlardan da senin tarafın çok çok gelmesin, benim tarafımdan ise; şu, şu şahıslar gelmesinler, şunlar ise hiç gelmesinler diye gerekli talimatı verdim. Tam bir sene huzur içinde yaşadım. Bir sene sonra fetva dairesinden eve döndüğümde evde son derece mütesettire bir hanım görüp kim olduğunu sordum. Hanım annesi olduğunu söyledi. Kayın validem olduğunu öğrenince elimden gelen hürmeti esirgemedim. Bir müddet sonra kayın validem bana:
-Oğlum hanımından memnun musun? Diye sordu. Ben:
-Allah senden razı olsun, kızınızdan çok memnunum. Bu zamana kadar hiçbir şikayetim olmadı, diyerek memnuniyetimi izhar ettiğimde, kayın validem bana şunları söyledi:
- Oğlum kızımdan tabii ki memnun olacaksın. Çünkü biz onu cennette büyüttük. Evimiz Resulüllah'ın bildirdiği gibi bir cennetti. Kur'an ahlakından başka birşey öğretmedik ona... Yine de sen hanımın üzerindeki otoriteni eksik etme! Çünkü kadınlar iki sebepten hemen şımarıverirler: Birincisi ona olan sevgini yüzüne söylediğinde, ikincisi ise bir hayırlı evlat dünyaya getirdiklerinde. (1)
--------------------------------------------------------------------------------
Kaynak:
1) Büyük Dini Hkayeler, İbrahim Sıddık İmamoğlu, Osmanlı Yayınevi
Radyo ISGESUR _Dj_SeLeMeNLiHaMzA
- Ugur Ozdemir
- Bölüm Yetkilisi
- Mesajlar: 993
- Kayıt: Pzt Ağu 14, 2006 9:36 pm
- Konum: Yurt Dışı
- GURBETTEN SILAYA
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 151
- Kayıt: Sal Kas 21, 2006 12:37 pm
- Konum: İSTANBUL
SELAM ;
HAMZACIĞIM GÜZEL Bİ PAYLAŞIM OLMUŞ TEŞEKKÜR EDERİZ.
ZEYNEP HANIM BIRAKALIM EVİ HAYATIN YÜZDE DOKSANI FİTNEVİZYON OLMUŞ. NE MUTLUKİ BUNLARDAN ETKİLENMEDEN HAYAT DEVAM EDİYOR.
ZEYNEP HANIM BIRAKALIM EVİ HAYATIN YÜZDE DOKSANI FİTNEVİZYON OLMUŞ. NE MUTLUKİ BUNLARDAN ETKİLENMEDEN HAYAT DEVAM EDİYOR.
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi. Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!
HAMZA KARDEŞİM ÖNCELİKLE PAYLAŞIMIN İÇİN TEŞEKKÜR GÜZEEEEEEL
AMA VALLA ŞİMDİKİ KÖY KIZLARINA DA PEK GÜVEN OLMUYOR ŞEHER KIZLARINI GEÇTİLER
ONLAR ESKİDENMİŞ HAMZA ....
BEN ONU BUNU BİLMEM ALDIĞIN KIZIN ÖNCE SÜLALESİ AİLESİİİ NE BAK HE BİRDE FAKİRİN KIZINI ALMA
SONRAA NE GÖRDÜM DELİSİ OLUYOR. BUNLAR BENİM GÖRÜŞÜM .....
SİZİ BİLMEM HER ZAMAN KÜLTÜR İYİDİR ZARARI OLMAZ YARARI OLUR...
AMA VALLA ŞİMDİKİ KÖY KIZLARINA DA PEK GÜVEN OLMUYOR ŞEHER KIZLARINI GEÇTİLER
ONLAR ESKİDENMİŞ HAMZA ....
BEN ONU BUNU BİLMEM ALDIĞIN KIZIN ÖNCE SÜLALESİ AİLESİİİ NE BAK HE BİRDE FAKİRİN KIZINI ALMA
SONRAA NE GÖRDÜM DELİSİ OLUYOR. BUNLAR BENİM GÖRÜŞÜM .....
SİZİ BİLMEM HER ZAMAN KÜLTÜR İYİDİR ZARARI OLMAZ YARARI OLUR...
- GURBETTEN SILAYA
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 151
- Kayıt: Sal Kas 21, 2006 12:37 pm
- Konum: İSTANBUL
SELAM ;
SAYIN EBRULİ ;
Bİ KONUDA SANA HAK VERİYORUM FAKAT FAKİRİN KIZI KONUSUNDA ÜZÜLEREK KATILMADIĞIMI SÖYLEYECEĞİM. BEŞ
PARMAĞIN BEŞİDE HİÇBİ ZAMAN BİR DEĞİLDİR. DEĞİL Mİ ? ONLARI ALIP YETİŞTİRMEK HERKESE NASİP OLMAZ SEN
AYDINLATIRSIN SEN ÖĞRETİRSİN SENDE PEKİŞTİRİRSİN YANILIYORMUYUM ....
Bİ KONUDA SANA HAK VERİYORUM FAKAT FAKİRİN KIZI KONUSUNDA ÜZÜLEREK KATILMADIĞIMI SÖYLEYECEĞİM. BEŞ
PARMAĞIN BEŞİDE HİÇBİ ZAMAN BİR DEĞİLDİR. DEĞİL Mİ ? ONLARI ALIP YETİŞTİRMEK HERKESE NASİP OLMAZ SEN
AYDINLATIRSIN SEN ÖĞRETİRSİN SENDE PEKİŞTİRİRSİN YANILIYORMUYUM ....
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi. Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!
- KIYMET_OZDEMIR
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 677
- Kayıt: Çrş Mar 21, 2007 11:49 am
- Konum: İstanbul
Ben harfı harfıne katılıyorum Eda Hanıma cok dogruebruli yazdı:HAMZA KARDEŞİM ÖNCELİKLE PAYLAŞIMIN İÇİN TEŞEKKÜR GÜZEEEEEEL
AMA VALLA ŞİMDİKİ KÖY KIZLARINA DA PEK GÜVEN OLMUYOR ŞEHER KIZLARINI GEÇTİLER
ONLAR ESKİDENMİŞ HAMZA ....
BEN ONU BUNU BİLMEM ALDIĞIN KIZIN ÖNCE SÜLALESİ AİLESİİİ NE BAK HE BİRDE FAKİRİN KIZINI ALMA
SONRAA NE GÖRDÜM DELİSİ OLUYOR. BUNLAR BENİM GÖRÜŞÜM .....
SİZİ BİLMEM HER ZAMAN KÜLTÜR İYİDİR ZARARI OLMAZ YARARI OLUR...
Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terk etmektir
Cevizi kırıp özüne inmeyen,hepsini kabuk zanneder.
Cevizi kırıp özüne inmeyen,hepsini kabuk zanneder.
selamlar üyeler.islam derki Allah için sevdiğini sevdiğinize söyleyin.islam ahlakıyla yetişen birine seni seviyorum demek de bana göre yanlış olmaz.hem bu devirde acaba hangi eş bunu duymak istemez.bir çok hanım ve bey bunu karşı taraftan duymak ister aksi halde arada boşluk ve soğukluk olmaz mı.geçti o devir artık kadında erkekte sevildiğini bilmek istiyor.her zaman olmasada arada bir iyidir.kardeşim evlilik müessesesi resmi kurum değildir.bu işler hassas işler yanlış bilgiler insanları yanlışa götürür.vebaldir.özellikle bekarlar bunu okuyup etki altında kalabilirler.
kalender yazdı:selamlar üyeler.islam derki Allah için sevdiğini sevdiğinize söyleyin.islam ahlakıyla yetişen birine seni seviyorum demek de bana göre yanlış olmaz.hem bu devirde acaba hangi eş bunu duymak istemez.bir çok hanım ve bey bunu karşı taraftan duymak ister aksi halde arada boşluk ve soğukluk olmaz mı.geçti o devir artık kadında erkekte sevildiğini bilmek istiyor.her zaman olmasada arada bir iyidir.kardeşim evlilik müessesesi resmi kurum değildir.bu işler hassas işler yanlış bilgiler insanları yanlışa götürür.vebaldir.özellikle bekarlar bunu okuyup etki altında kalabilirler.
::alkis:: ağzınıza sağlık kalender bey.
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.