KUR´AN BIZDEN NE ISTIYOR?(HIC DUSUNDUK MU?)

"Eüzübillahimineşeytani siyaset" düsturunda islami konuları bildiğiniz kadarıyla buradan paylaşabilirizsiniz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
esmer_jojuk
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 360
Kayıt: Pzr Kas 26, 2006 9:43 pm
Konum: Türkiye

KUR´AN BIZDEN NE ISTIYOR?(HIC DUSUNDUK MU?)

Mesaj gönderen esmer_jojuk » Sal Eyl 16, 2008 12:21 am

Hz. Muhammed (s.a.s.)’in insanlığa getirmiş olduğu evrensel mesaj Kur’an, insanlığı dünya ve ahirette mutluluğa kavuşturmak için vahyedilmiştir.

Peki Kur’an biz inananlardan ne istiyor? Bu soruya Kur’an ışığında cevap verecek olursak;

Kur’an bizden;

1- Okunmasını,

2- Üzerinde düşünülmesini,

3- Anlaşılmasını,

4- İhlâsla açıklanmasını,

5- İbret alınıp, hayatta tatbik edilmesini istemektedir.

ACIZHANE DUYGULARIMLA BU KONUYU SIZLERLE PAYLASMAK ISTEDIM:
Ben hayati NEDENSIZ ve TARIFSIZ yasarim,,,,,,

Kullanıcı avatarı
dogus2008
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 132
Kayıt: Prş Eyl 11, 2008 11:36 pm
Konum: Türkiye

slm

Mesaj gönderen dogus2008 » Sal Eyl 16, 2008 9:27 am

TEŞEKKÜRLER PAYLASIMIN İÇİN GÜZEL YAPMISSIN SU MÜBAREK GÜNLERDE...
SÜREKLİDE ATMANI BEKLERİZ...BENDENDE BU OLSUN...
Şimdi bu hususları kısaca açıklayalım:
1- Kur’an okunmasını istemektedir: Hz. Peygamber’e ilk gelen vahyin okumayı emretmesi bu bağlamda pek anlamlı ve bizim için ilham vericidir. Nitekim Yüce Allah ilk inen ayette şöyle buyurmaktadır: "Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı alaktan (kan pıhtısı biçimini alan embriyodan) yarattı. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir." (Alak, 1-3)
"Kendilerine verdiğimiz Kitab'ı gereğince okuyanlar var ya, işte ona ancak onlar inanırlar. Onu inkâr edenler ise kaybedenlerdir." (Bakara, 121) Tümüyle insanı anlatan ve insanla ilgili olanı tespit eden bu ayetler, insana, "yaşam boyu eğitimi" zorunlu kılmaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.) de bütün hayatı boyunca bu ilkeyi tatbik etmiş, Kur’an ahlâkıyla ahlâklanmış ve müminleri kadın-erkek ilim tahsiline, Kur’an’ı yaşamaya yönlendirmiştir.
2- Kur’an, üzerinde düşünülmesini istemektedir: Kişinin gerçek mutluluğa ulaşması, içerisinde insanlık için bütün saadet ilkelerini içeren Kur’an’ın hikmet dolu prensiplerini uygulaması ve onun gösterdiği yola yönelmesiyle gerçekleşebilir. Pek açıktır ki, bu hikmetli prensiplerin ruhuna uygun olarak davranabilmek de, Kur’an’ın derinlemesine düşünülmesi ve anlaşılmasıyla mümkündür. Zira Kur’an’ı okurken okunan ayetlerin manalarını düşünmek Yüce Allah tarafından istenen bir husustur. Nitekim Yüce Allah: "Allah, düşünesiniz diye size ayetlerini böyle açıklıyor." (Nur, 61; Bakara, 219, 266) buyurmaktadır. Bazı ayetlerde de: "Onlar hâlâ o sözü (Kur’an’ı) düşünmediler mi? Yoksa onlara, ilk atalarına gelmeyen bir şey (bir Peygamber ve Kitab) mı geldi? Yoksa peygamberlerini tanımadıkları (onun doğruluğunu, dürüstlüğünü bilmedikleri) için mi onu inkâr ediyorlar? Yoksa ‘Onda bir delilik var mı diyorlar? Hayır o, hakkı getirdi fakat çokları haktan hoşlanmıyorlar." (Mü’minûn, 68-70) “Kur’an’ı düşünmüyorlar mı?...” (Nisa, 82); “Kur’an'ı düşünmezler mi? Yoksa kalpleri kilitli midir?" (Muhammed, 24) diyerek, Kur’an’ı düşünmeyenleri yermektedir.
3- Kur’an, anlaşılmasını istemektedir: Kur’an’ın hikmet dolu prensiplerinin uygulanabilmesi için elbette ki, onun önce anlaşılması gerekir. Yüce Allah çeşitli ayetlerde; "Biz onu, anlayasınız diye, Arabça bir Kur’an olarak indirdik." (Yusuf, 2) "Biz, düşünüp anlamanız için onu Arabça bir Kur’an yaptık" (Zuhruf, 3) buyurarak, bizden Kur’an’ı anlayarak okumamızı istemektedir.
Hz. Peygamber de Kur’an-ı Kerim’in manasının anlaşılmasının lüzum ve önemini belirtmekte, kurtuluşun ancak, onu doğru anlayıp prensiplerini uygulamakla gerçekleşebileceğini açıklamakta, bu Yüce Kitabı, üzerinde düşünmeden okuyup geçmenin hatalı bir davranış olduğunu vurgulamaktadır. Bir hadis-i şerifte ise şöyle buyurmaktadır: "Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir." (Buhârî, Fadail, 21)
Sevgili Peygamberimiz bu hadisinde, öğrenip öğretmekten maksadın, Kur’an’ın hem okunuşunun, hem de manasının öğrenilmesi olduğunu ifade etmektedir. Zira anlamadan bir şeyi ezberlemek, tam ve kâmil manada onu öğrenmek demek değildir. Yalnız Kur’an’ı yüzünden okumakla yetinmek, mana ve hükümlerini anlamaya çalışmamak doğru bir davranış olamaz. Asıl bizden istenen, ilâhî kelamın manasını anlamaya çalışmak ve Allah’ın mesajından haberdar olmaktır.
Ebû Said el-Hudrî (r.a.), Rasûlüllah (s.a.s.)’ın şöyle buyurduğunu işitmiştir: "İçinizden öyle gruplar türeyecektir ki, siz onların namazları yanında kendi namazlarınızı, oruçları yanında oruçlarınızı, amelleri yanında amellerinizi basit ve küçük göreceksiniz. Onlar Kur’an da okuyacaklardır. Fakat Kur’an’ın feyzi onların boğazlarını geçmeyecektir. Onlar okun yaydan geçtiği gibi dinden çıkacaklardır..." (Buhârî, Fadail, 35)
Bu hadisten anlaşıldığına göre, Kur’an’ı yalnız diliyle okuyup da, üzerinde düşünmeyen, manasını anlamayanlar, ondan gereği gibi yararlanamayacak, onun esprisini kavrayıp kalp ve ruhlarına yerleştiremeyeceklerdir.
4- Kur’an, ihlâsla açıklanmasını istemektedir: Kesin olarak bilinmelidir ki, Kur’an’ın öğretileriyle amel etmek ancak Kur’an’ı düşünüp manasını anladıktan, onun içerdiği nasihat ve uyarılara vakıf olduktan sonra mümkün olur. Bu da, Kur’an ayetlerinin bildirdiği hükümleri beyan edip açıklamakla gerçekleşebilir. Kur’an’ı açıklayan ilme "İlmü’t-Tefsir" denir. Kur’an, nüzûlünden günümüze kadar tefsir edilmiş, kıyamete kadar da tefsir edilecektir. Çünkü insanlar ondaki hakikatlerden ancak bu yolla istifade edebilirler. Nitekim Yüce Allah: "Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere ayetleri apaçık gösterdik." (Bakara, 118) buyurmaktadır. Başka bir ayette de: "(Onları) açık deliller ve kitaplarla gönderdik, sana da bu zikri (Kur’an’ı) indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayasın, ta ki düşünüp öğüt alsınlar." (Nahl, 44) buyurarak, Hz. Peygamber’in Kur’an’ı insanlara açıklamasını istemektedir. Hz. Peygamber, gelen vahyi tebliğ etmesiyle, canlı ve hayatla içice kişiliğiyle Kur’an ayetlerini, hem fiiliyle (davranışlarıyla) hem de kavliyle (sözleriyle) tefsir etmekteydi. Yani o, Kur’an’ın yaşanabilir olduğunun somut örneğiydi. Nitekim Sahâbîler, Hz. Âişe validemize Rasûlüllah’ın ahlâkı nasıldı? diye sorduklarında; Hz. Âişe: "Siz Kur’an okumuyor musunuz? Rasûlüllah’ın ahlâkı Kur’an’ın kendisiydi." (Müslim, Müsâfirîn, 139) buyurmuştur.
5- Kur’an, ibret alınıp, hayatta tatbik edilmesini istemektedir: "(Bu Kur’an), çok mübarek bir kitaptır. Onu sana indirdik ki, ayetlerini düşünsünler ve akl-ı selim sahipleri öğüt alsınlar." (Sa’d, 29) Bu ayette de belirtildiği gibi, Kur’an, ayetlerinin düşünülmesini, içerdiği hakikatlerden ibret alınmasını ve hayatta tatbik edilmesini istemektedir.
Kur’an, getirdiği genel prensipler, anlattığı tarihî olaylar ve kıssalar ile içerdiği hükümlerin hepsi, insanı, dünya ve ahirette saadete götürebilecek niteliktedirler. Onu anlamadan hayata geçirmek, üzerinde düşünmeden ibret ve dersler almak, fikir plânında incelemeden hikmetlerinden yararlanmak mümkün değildir.
Kur’an'a tam olarak uymanın ve gösterdiği yoldan gidebilmenin en önemli şartı, onu doğru olarak okuyup ruhunu, özünü kavramakla mümkündür. Kur’an'ı anlamadan yaşamak veya yaşamaksızın okumak, her ikisi de Kur’an'a karşı saygısızlıktır. Bu yüzden Kur’an'ın, mutlaka anlaşılacak biçimde okunması gereklidir. Bunun için de kişi, öncelikle okuduğunu anlamaya engel sayılabilecek hâl ve durumlardan, kurtulmalıdır.
Bin zulme uğrasan da, bir zulüm yapma. (Hz. Ali (r.a))
Kibir, bele bağlanmış taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur. (Hacı Bayram-ı Veli)

Kullanıcı avatarı
esmer_jojuk
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 360
Kayıt: Pzr Kas 26, 2006 9:43 pm
Konum: Türkiye

Mesaj gönderen esmer_jojuk » Sal Eyl 16, 2008 4:00 pm

eyvallah arkadasim aslinda aciklamalariyla birlikte yazmayi dusundum ama oruclu oruclu uzun konularla bunaltmak istemedim uye arkadaslari yuzeysel bir sewkilde ele lmayi dusundum ama ellerine saglik iyi oldu.
Ben hayati NEDENSIZ ve TARIFSIZ yasarim,,,,,,

EM-re
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 785
Kayıt: Çrş Oca 10, 2007 12:49 am
Konum: Almanya

Mesaj gönderen EM-re » Sal Eyl 16, 2008 4:10 pm

biriniz konuyu özetlemissiniz biriniz tam aciklamissiniz ve cokta anlamli cokta güzel paylasim arkadaslar emeginize saglik
Söz; agizdan cikincaya kadar senin esirin, agizdan ciktiktan sonra sen onun esirisin...!

Cevapla

“İSLAMİYETİ YAŞAYIŞ ve DİNİ KONULAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ” sayfasına dön