ÖLÜMÜ HATIRLA....

"Eüzübillahimineşeytani siyaset" düsturunda islami konuları bildiğiniz kadarıyla buradan paylaşabilirizsiniz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
merkez_60
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 1351
Kayıt: Çrş Haz 27, 2007 10:17 am
Konum: Tokat
İletişim:

ÖLÜMÜ HATIRLA....

Mesaj gönderen merkez_60 » Sal Tem 22, 2008 12:26 pm

[align=center]Dünyaya dalan, dünyaya aldanan, şehvetlerine köle olan bir kimsenin kalbi

şüphesiz ki ölümün zikrinden gaflet gösterir. Ölümü hatırlamaz. Kendisine

ölüm hatırlatıldığında bunu hoş karşılamadığı gibi ölümden nefret eder. Onlar

o kimselerdir ki Allah onların hakkında şöyle buyurmuştur:

"De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm muhakkak sizi bulacaktır! Sonra

hem gizliyi hem de aşikârı bilen (Allah'a) döndürüleceksiniz. O size (bütün)

yaptıklarınızı haber verecektir." (Cuma, 8)

İnsanlar, yâ dünyaya dalan veya tevbe edip başlayan veyahut da sonuna

varan bir ariftir.

Dünyaya dalan kimse ölümü hatırlamaz. Eğer hatırlarsa elinden kaçırdığı

dünya için üzüldüğünden dolayı hatırlar. Onun zemmiyle meşgul olur. Bu

kimseyi, ölümü hatırlaması Allah'tan daha da uzaklaştırır.

Tevbe edene gelince, o kalbinde korkunun kabarması, tövbesinin

tamamlanması için ölümü çokça hatırlar. Bazı zamanlar tevbesi tamam

olmadan önce kendisini kapıp götürmesinden korktuğu için ölümden

hoşlanmaz. O ölümü

hoş karşılamamakta mazurdur. Bu durum şu hadisin kapsamına girmez.

"Kim Allah'ın mülakatından hoşlanmazsa, Allah da onu mülakatından

hoşlanmaz."

Zira bu kimse, ölümden ve Allah'ın mülakatından hoşlanmıyor değildir.

Kusurundan ötürü Allah'ın mülakatının elden kaçmasından korktuğu için

ölümü istemez. Bu kimse, tıpkı dostunu razı edecek bir şekilde onu ağırlamak

için hazırlık yapmakla meşgul olduğu için dostu ile buluşmaya geciken kimse

gibidir. Bu kimse, dostuyla buluşmaktan hoşlanmıyor değildir. Böyle

davranmasının sebebi, ölüme hazırlık yapması ve ölümden başka bir

meşguliyetinin olmamasıdır. Aksi taktirde dünyaya dalan kimselerin safına

iltihak etmiş olur.

Hz. Huzeyfe ölüm döşeğinde iken şöyle demiştir: "Bir dosttur ki fakirlik

üzerine geldi. Gelmesinden pişman olan kurtulmasın. Yâ Rab! Eğer katında

fakirlik zenginlikten, hastalık sıhhatten, ölüm yaşamaktan daha sevimliyse

ölümü bana kolaylaştır ki sana kavuşayım."

Selam ve Dua ile........ (YAŞADIĞINIZ HER ANA ŞÜKREDİN)
[font=Arial] [/font] [/align]
Resim

EM-re
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 785
Kayıt: Çrş Oca 10, 2007 12:49 am
Konum: Almanya

Mesaj gönderen EM-re » Prş Tem 24, 2008 2:46 am

ALLAHUTEALA zengine zenginligi fakirlere yardim etsin die zekat versin die vermistir ama malesef zenginler maddi durumu kısıtlı olan fakir insanların rızıklarini ve imkanlarini çalıyorlar Zenginler çok yemekten, fakirler ise geçim sıkıntısının verdiği stresten yüksek tansiyon hastası oluyor buda bi gercek

nurhan paylaşımın güzel ve anlamlı tsk
Söz; agizdan cikincaya kadar senin esirin, agizdan ciktiktan sonra sen onun esirisin...!

Cevapla

“İSLAMİYETİ YAŞAYIŞ ve DİNİ KONULAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ” sayfasına dön