BASİT BİR SELAM

"Eüzübillahimineşeytani siyaset" düsturunda islami konuları bildiğiniz kadarıyla buradan paylaşabilirizsiniz.
Cevapla
Emiroglu
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 87
Kayıt: Pzr Ağu 19, 2007 1:27 pm
Konum: Yurt Dışı
İletişim:

BASİT BİR SELAM

Mesaj gönderen Emiroglu » Prş Kas 08, 2007 2:17 am

merkez60 selamlasmakla alakali güzel bir konu acmisti, bilmediklerimizi ögrendik bildiklerimizi tazeledik.
Bende baska bir acidan selamin önemini tasimaya calistim, cok ibretli bir hadise:

BASİT BİR SELAM

1930' larda bir Polonya kasabası olan Prochnik'in saygın baş hahamı Samuel Shapira, kırlık bölgede insanı dinç tutan yürüyüşlere çıkmayı adet edinmişti.

Sıcak, sevgi dolu ve merhametli kişiliğiyle tanınan haham yürürken karşılaştığı yahudi olsun , olmasın herkese selam vermeye dikkat ederdi.

Günlük yürüyüşlerinde sürekli karşılastığı insanlardan biri de, çiftliği kasabanın dışında olan Bay Müller adında bir köylüydü. Haham Shapira, tarlasında harıl harıl çalışan çiftçinin yanından her sabah
geçerdi. Haham başıyla selam verir ve güçlü bir sesle " Günaydın Bay Müller, " derdi.

Haham sabah yürüyüşlerine başlama kararı alıp da Bay Müller'i ilk kez bu şekilde selamladığında, çiftçi soğuk bir bakışla arkasını dönmüştü.
Bu köyde, Yahudiler ve Yahudi olmayanlar arasındaki ilişkiler iyi değildi; dostluklarsa çok nadirdi. Fakat haham yılmadı. Günlerce Bay Müller'i içten bir merhabayla selamladı. En sonunda çiftçi hahamın
içtenliğine inanmış, onun selamlarına şapkasını eğip gülümseyerek cevap vermeye başlamıştı.

Bu olay yıllarca sürüp gitti. Her sabah haham Shapira," Gunaydın Bay Müller! " diye sesleniyor ve Bay Müller şapkasını eğip , " Gunaydın Bay Haham ! " diyerek karşılık veriyordu, ta ki Naziler gelene kadar.
Haham Shapira ve ailesi, köydeki diğer tüm Yahudilerle birlikte toplama kampına götürüldüler. Shapira sürekli, bir toplama kampından diğerine sürülüyordu. En sonunda, onun son durağı olacak olan Auschwitz'e getirildi.

Trende inip yere ayak bastığında, seçmelerin yapıldığı sıraya girmesi emredildi. Sıranın arkasında beklerken, uzakta kamp komutanının sopasıyla sağı solu işaret ettiğini gördü. Sola işaret ölüm anlamına
geliyordu; sağ ise vakit kazandırıyor, hatta kurtuluş anlamına geliyordu.

Kalbi hızla çarpıyordu. Sıra ilerledikce komutana daha da yaklaşıyordu.
Sıra ona gelmekteydi. Karar ne olacaktı; sağ mı, sol mu? Keyfi kararıyla onu alevlere atacak olan seçmeden sorumlu adamın yanına varmasına bir kişi kalmıştı. Bu nasıl bir adamdı? Binlerce insanı bir
günde kolayca ölüme gönderebilen bu adam nasıl biriydi?

Korkmasına rağmen sıra ona geldiğinde cesur bir şekilde komutanın yüzüne baktı.
O anda ikisinin de bakışları birbirine kenetlendi. Haham Shapira komutana doğru yaklaştı ve yavaşca " Gunaydın Bay Müller ! " dedi. Bay Müllerin soğuk ve hiçbir hissin okunmadığı gözleri bir an için
seğirdi. O da alçak sesle , " Günaydın bay Haham! " diye cevap verdi.

Daha sonra sopasıyla işaret edip, güç bela fark edilen bir baş selamıyla bağırdı: " Sağa " Yaşam'a... !

Iste degerli hemsehrilerim basit bir " merhaba " nın hayat kurtarabileceğini kim düşünür? Bazı küçük- ya da bize göre basit ve küçük olan davranışlar büyük sonuçlar doğurabilir. Haham, kurtuluşunun tohumlarını, başkalarının önemsiz bir köylü dediği adama yıllarca neşeyle selam vererek atmış oldu. Bir gün kaderini bu çiftçinin belirleyeceğini düşünebilir miydi?

Kullanıcı avatarı
ERKAN_OZDEMIR
Onursal Üye
Onursal Üye
Mesajlar: 2218
Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
Konum: Amasya

Mesaj gönderen ERKAN_OZDEMIR » Prş Kas 08, 2007 4:39 am

Sevgili Emiroğlu;

Benim bu konuda dikkat çekmek istediğim konu farklıydı ve hiç kimseninde dikkatini çekmedi.

''''''''''' Dini tam bilmeden, insan kendisini haram veya küfürden koruyamaz. Dini tam bilmek yani her hususta lüzumlu bilgileri, kaideleri öğrenmek için, Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabını okumayı tavsiye ederiz. adresinden okunabilir ve temin edilebilir.''''''''''

Yukarıdaki cümleler Merkez_60 yani Nurhan'ın gönderdiği mesajdan alıntıdır.Burada bir kitap ismi İslam Dinini öğrenmek için bir adres olarak gösteriliyor.Bu kitap çok kalın bir kitaptır,yazarıda H.Hilmi Işıktır.Benim buradaki amacım hocaları aleştirmek değildir.Bu kitap benim kütüphanemde vardı,bir gün Kaza namazı kafama takıldı bir bakayım dedim.Kitabı hiç okumamıştım başladım kaza namazını okumaya,kitapta diyorki aynen sana aktarıyorum.''Bir insanın geçmişe dönük kaza namazı varsa ve sonradan namaza başlamışsa,kaza borcu varken sünnet kılması ahmaklıktır diyor.Hatta Kaza namazının nasıl kılınacağınında tarifini yapmış.Mesela öğlen namazını kılıyorsunuz,ilk dört rekat sünnetini kılarken,o sünneti geçmiş kaza namazı yerine kılacağınızı,yani niyet ederken niyet ettim kılamadığım en son öğlen namazının farzına diye.Sonra vaktin farzına diye devam ediyorsunuz.Hatta bu kitap bunun böyle olmadığını söyleyen diğer görüş sahiplerine hakarete varıcı sözlerde kullanıyor.

Bu konuyu yine birgün babası emekli imam olan bir arkadaşımla tartışırken,arkadaş dur babamı arayalım dedi.Hoca efendiye konuyu anlattık,adam telefonda hiddetlendi ''olmaz kardeşim sünnet tekedilmez,sünnet Peygamberimizin sünneti,Farz ALLAHIN farzı,neyse biz hocoya teşekkür ettik,konuyu bir Müftü arkadaşa sorduk,verdiği cevapta bize o kitaptaki bilginin yalnış olduğu,kaza namazı borcu olan bir insanın en güzeli her vakitin arkasından bir kaza namazı kılması gerektiğini söyledi.Bende bu kitabı YAKTIM.Herhalde öğrencilik yıllarından kalmadır,yada birisi vermiştir.

Şimdi buradaki mesele o kadar önemliki çok ince konular,tabiki benim bu örneğim kitaptaki bilgilerin hepsi yalnış anlamına gelmez,bizim dinimiz bütün insanlara açıktır,nice kafirler müslüman olmuştur ve Hz Peygamberin arkasında namaz kılmıştır.İslam Dininde eger kişi bilerek ve alenen Allahın emirlerini inkar ediyorsa ona selam verilmez.Bizim buradaki amacımız doğruları doğru kaynaklardan aktarmaktır.Zaten bu kitap zaman zaman yasaklanmıştı,arkadaşlarımada tavsiye etmiyorum,okuyanlarada saygı duyarım..........

Kullanıcı avatarı
merkez_60
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 1351
Kayıt: Çrş Haz 27, 2007 10:17 am
Konum: Tokat
İletişim:

slm

Mesaj gönderen merkez_60 » Prş Kas 08, 2007 9:19 am

Iste degerli hemsehrilerim basit bir " merhaba " nın hayat kurtarabileceğini kim düşünür? Bazı küçük- ya da bize göre basit ve küçük olan davranışlar büyük sonuçlar doğurabilir. Haham, kurtuluşunun tohumlarını, başkalarının önemsiz bir köylü dediği adama yıllarca neşeyle selam vererek atmış oldu. Bir gün kaderini bu çiftçinin belirleyeceğini düşünebilir miydi?

Demiş emiroğlu arkadaşımız.güzel bi anlatım tam yerinde olmuş.

Tabikide erkan abi bizim dinimiz bütün insanlara açıktır,nice kafirler müslüman olmuştur ve Hz Peygamberin arkasında namaz kılmıştır.İslam Dininde eger kişi bilerek ve alenen Allahın emirlerini inkar ediyorsa ona selam verilmez.Bizim buradaki amacımız doğruları doğru kaynaklardan aktarmaktır eğer geniş çapta bilgisi olan var ise bizi aydınlatsın derim.Kendi adima konuşayım beni aydınlatsın.İyi günler.

Emiroglu
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 87
Kayıt: Pzr Ağu 19, 2007 1:27 pm
Konum: Yurt Dışı
İletişim:

Selam

Mesaj gönderen Emiroglu » Prş Kas 08, 2007 12:54 pm

Degerli Erkan bey,

ben sizin dediginizi cok iyi anladim, hatta o konuyla alakali yorumumu da yaptim, sizin dikkat cekmek istediginiz konuyu da anladim.

Ben bu hikayeyle sadece baska bir yönden yaklasmak istedim olaya, zannedersem önceki konuda hemfikiriz: eger bir insan alenen
bir günah isliyors ve Allahin hükümlerine bile bile isyan ediyor ve kabul etmiyorsa bu kimseye selam verilmez.

Seadet-i Ebediyye adli kitaba gelince, ben bu konuyu yillar önce Abimle (Ugur Özdemir) tartisiyordum. Gercekten cok dengesiz bir
yaklasim o kaza namazi meselesi. Cünki kaza namazlarini insan kerahet vakitleri haric her vakit kilabilir ama mesela mühim gecelerde
kilinacak namazlar var bunlar nafile ibadetler, bunlari o gece terk edip kaza namazi kilarsan o sevaptan, belkide Peygamber Efendimizin
sefatinden mahrum kalacaksin ve o ibadeti yapma imkani bir yil boyunca daha bulamayacaksin. Insan mantikli düsünse yeter: borcumuz
var diye yemek yemeyelim su icmeyelim, taki borcumuzu ödeyene kadar. Bu vehhabilige yakin, yani sünneti terk et, sefate inanma, bir hüküm.
Bende tavsiye etmiyorum, zaten biraz arastirinca insan anliyor.

Neyse konu uzun ve ince, parmaklarim ifade etmekte zorlaniyor :)

Selam ve Saygilarimla

Kullanıcı avatarı
ERKAN_OZDEMIR
Onursal Üye
Onursal Üye
Mesajlar: 2218
Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
Konum: Amasya

Mesaj gönderen ERKAN_OZDEMIR » Prş Kas 08, 2007 3:10 pm

Sevgili Emiroğlu;

Seninde belirttiğin gibi bu site gerçekten güzel.Bizde elimizden geldiği kadar siz değerli genç kuşaklarla beraber katkıda bulunmaya çalışıyoruz.Buradaki amacımız hem vaktimizi boş işlerle harcamamak,hemde insanlarımızla daha yakından tanışmak ve kaynaşmaktır.Tabiki hem fikiriz.Bakın ne güzel sen olaya nereden bakmışsın,ben nereden bakmışım ama bir noktada doğruyu görmüşüz.Ben özellikle senin konunun üzerine diğer konuyu örnek verdim ki konu daha iyi anlaşılsın diye.Hatta o kitapta ''namaz kılmayana selam verilmez der''böyle bir saçmalık olur mu?

Size bundan sonraki eğitim hayatınızda başarılar diliyorum.Ugur Bey'e Hacılara selamlarımı iletin.......

Emiroglu
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 87
Kayıt: Pzr Ağu 19, 2007 1:27 pm
Konum: Yurt Dışı
İletişim:

Mesaj gönderen Emiroglu » Prş Kas 08, 2007 10:40 pm

ve Aleyküm Selam Erkan bey,

selaminizi birazdan iletecegim insAllah, bugün eve geldim simdi odamdayim, birazdan abim girer iceriye,
sonra Babam, gurbet iste. Önceki yazimda da belirttigim gibi bu güzellik insAllah böyle devam eder, bir kac
gündür aktif olarak takip ediyorum ve elimden geldigi kadar takip etmeye calisiyorum gercekten keyif veriyor
kendi insanlarimizla birseyler paylasmak. Basari dilekleriniz icin cok tesekkür ederim ve dua larinizida beklerim.

Hayirli geceler

Cevapla

“İSLAMİYETİ YAŞAYIŞ ve DİNİ KONULAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ” sayfasına dön