iki güzel dügün

"Eüzübillahimineşeytani siyaset" düsturunda islami konuları bildiğiniz kadarıyla buradan paylaşabilirizsiniz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
zeynep
Bölüm Yetkilisi
Bölüm Yetkilisi
Mesajlar: 2659
Kayıt: Pzt Ağu 07, 2006 12:25 am
Konum: İstanbul

iki güzel dügün

Mesaj gönderen zeynep » Çrş Eki 03, 2007 4:40 am

İKİ GÜZEL DÜĞÜN

Eşi, Peygamber Efendimiz'in sevgili kızı Rukayye radıyallahü anha'nın vefatı, kocası Hazreti Osman'ı çok üzdü...ağlıyor, sık sık hanımının kabrine gidiyor ve uzun zaman kabrin başında kalıyordu. Osman bin Affan radıyallahü anh'ın bu ağır üzüntüsü bütün dostları gibi Hazreti Ömer radıyallahü anh'ı da üzüyordu...bu sebeple bu üstün kıymetteki arkadaşının evine gitti:

-Ya Osman! Kabul edersen sana Ömer'in kızı Hafsa'yı nikâhlayabilirim.

Hazreti Osman, bir baba olarak Hazreti Ömer'in kendisi için gösterdiği takdire şayan bu fedakârlığa memnun oldu ve şükranlarını dile getirdi:

-Teşekkür ederim. Ancak bana lütfen biraz düşünebileceğim vakit ver.

......

Bu konuşmalarının üzerinden bir-iki gün geçtikten sonra iki güzel arkadaş, yolda rastlaştılar. Hazreti Osman, Hazreti Ömer'in merakını bildiği için selâmdan sonra mevzuu açtı:

-Beni düşündüğün için; böyle büyük bir fedakârlıkta bulunduğun için tekrar şükranlarımı arz ediyorum...ancak lütfen bağışlayınız. Bir zaman daha evlenme fikrinde değilim.

Hazreti Ömer, tabii ki bir şey demedi...ama kalbine hüzün çiselerinin düşmesine mani olamadı.

......

Şimdi dul olan Hazreti Ömer'in kızı Hafsa radıyallahü anha, Efendimize nebilik vazifesi gönderilmeden beş yıl önce dünyaya gelmişti.

...kocası Huneys bin Huzafe radıyallahü anh ile birlikte Medine'ye hicret etmişti. Hazreti Huneys, Bedr Cenginde aldığı ağır bir yara sebebi ile bilahare Medine'de vefat etti. O'nun vefatı Hafsa'yı genç yaşta yalnız bıraktı.

Bu hal, her babayı düşündüreceği gibi, Ömer bin Hattab'ı da kızına bir şey farkettirmese de düşündürüyordu...bu yüzden, dul kızını, dul ve hâlâ eşini kaybetmenin acıları ile sarsılan Osman bin Affan'a teklif etmişti.

...ama cevap malûm.

Bunun üzerine Hazreti Ömer, aynı teklifi müslümanların gözbebeği Ebu Bekr radıyallahü anh'a yaptı. Şüphesiz ki koca mümin'in yavrularından yana kalbi dağlıydı...cahiliyet zamanında küçücük kızını kendi elleri ile diri diri nasıl toprağa gömdüğünü hatırlayalım. Nerede o islam öncesi katı ve sert tavır; nerede bugün ciğerparesinin dul kalmasını bile kendine dert edinen pamuk gibi yumuşak kalb? Sanki Hafsa'nın şahsında toprağa gömdüğü kızının da gönlünü alıyordu.

Zaten gayet az konuşan Hazreti Ebubekr, sevgili arkadaşının bu teklifine karşı birşey söylemedi.

Hazreti Osman, hiç olmazsa, olumsuz da olsa bir cevap vermişti; Ebubekr'in Ömer'i bundan bile mahrum etmesi, iki kelime ile bir cevap bile vermemesi Hazreti Ömer radıyallahü anh'ı haylice üzdü. O muhteşem insanın narin kalbi örselenmişti.

Bir gün dayanamayıp derdini dertliler sığınağı O yüce Resule açtı:

-Hafsa'yı zevce olarak almaları için önce Osman'a sonra Ebubekr'e söyledim. İkisi de kabul etmedi. Halbuki Osman, şu ân dul..

Sevgili Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, bu seçilmişlerin seçkini can dostu ferahlandırdılar:

-Ya Ömer! Üzülme. Hak teâlâ, kızını Osman'dan hayırlı bir kimseye nasib etti ve Osman'a da kızından hayırlı bir hanım müyesser eyledi.

Hazreti Ömer'in kalbinde bir ânda huzur papatyaları açtı.

......

Bir gün Allah'ın Resulü, Hazreti Osman'ı yanlarına davet ettiler ve sordular:

-Seni çok kederli görüyorum. Niçin?

-Ya Resulallah ben, hem hanımımı kaybettim; hem de Peygambere damat olma nimetini..

Efendimiz, Hazreti Osman'ı da sevindirdiler.

-Ya Osman! Kardeşim Cebrail, yüce Allah'ın emrini getirdi ki, bu emr-i ilahide diğer kızım Ümmü Gülsüm'ü de Rukayye'nin mehri ile sana nikâhlamam buyuruluyor.

...tarifsiz sevinçler, Hazreti Osman'ın oldu. Bir kere daha Resulullah'a damat olma şanına kavuşuyordu. Böyle bir saadet yeryüzünde sadece O'na nasip oluyordu; evet sadece O'na. Yani Osman-ı Zinnureyn oldu; iki nura kavuşan. Peygamberimiz, Ümmü Gülsümle Osman bin Affan'ın nikâhlarını Hicri takvimle üçüncü yıl Rebiül evvel ayında yaptı...düğünse Cümadelahire ayında oldu.

......

Sevgili Peygamberimiz Şaban ayında da Hafsa'yı Ömer bin Hattab'dan istediler...böylece mahzun Hafsa radıyallahü anha'yı Peygambere hanımlık; müminlere annelik tahtına çıkardılar.

Peygamberimiz'in, Hafsa validemize verdiği mehir, dörtyüz dirhem...farklı sebeplerle gönlü kırık iki yüksek dosttan biri damatlık, diğeri de Efendimize kayınpederlik şerefine kavuşuyordu. Hafsa hazretleri ise herkesten üstün bir yere...her şey ne kadar muntazam ne kadar yerli yerince. Ne gönül kırıklıkları kaldı, ne bir şey.

......

Aradan bir zaman geçtikten sonra, bir gün yeri ve vesilesi gelince Hazreti Ömer, Hazreti Ebubekr'e sormadan edemedi:

-Ya kardeşim Ebubekr! Hafsa'yı sana teklif ettiğimde niçin hiç bir cevap vermedin?

Hazreti Ebubekr aziz dostunun yüzüne sevgi dolu gülücüklerle baktı:

-Çünkü O'nu Resulullah'ın isteyeceğini biliyordum.

Hazreti Ömer, heyecanına mani olamadı:

-E, peki bana niçin bu müjdeyi vermemiştin?

Üstün insan, bir umman kadar sâkindi:

-O'na ait bir sırrı nasıl açıklayabilirdim ki?
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.

huseyni
Destekleyen
Destekleyen
Mesajlar: 280
Kayıt: Pzt May 07, 2007 8:09 pm
Konum: Türkiye

Mesaj gönderen huseyni » Prş Eki 04, 2007 12:25 pm

TEŞEKKÜRLER
ZEYNEP

İNAN ÇOK DUYGULANDIM
ZATEN SAHABENİN HAYATI BİRBAŞKA GÜZELLİK SUNUYOR İNSANA
GÖNLÜMÜZÜN GÜLÜ HASRETİYLE DAĞLIYOR CİĞERİMİZİ

BİRDE ANNELERİMİZİN MASUM VE MAHZUN HALLERİNİ GÖRDÜKÇE ERİTİYOR BİZİ
RADİYALLAHUANHUMECMAİN

Emiroglu
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 87
Kayıt: Pzr Ağu 19, 2007 1:27 pm
Konum: Yurt Dışı
İletişim:

Mesaj gönderen Emiroglu » Prş Eki 04, 2007 1:07 pm

eline emegine saglik, bu güzel hadiseyi bizlere naklettigin icin.
Gercekten ibret alinacak hayatlar, tabi ibret alana.

Selam ve Saygilarimla

Kullanıcı avatarı
yilmaz.sahin
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi
Mesajlar: 2053
Kayıt: Cmt Tem 15, 2006 2:08 am
Konum: İstanbul
İletişim:

Mesaj gönderen yilmaz.sahin » Prş Eki 04, 2007 1:14 pm

Evet güzel bir yazı. Benzer sahabe olaylarını sahur vaktinde canlı dinlemek için Kanal7 yi açmanızı tavsiye ederim. (Ömer Döngeloğlu'ndan)
"Söz uçar yazı kalır"

Kullanıcı avatarı
ERKAN_OZDEMIR
Onursal Üye
Onursal Üye
Mesajlar: 2218
Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
Konum: Amasya

Mesaj gönderen ERKAN_OZDEMIR » Prş Eki 04, 2007 1:58 pm

Devamını bekliyoruz İNŞALLAH.

Kullanıcı avatarı
zeynep
Bölüm Yetkilisi
Bölüm Yetkilisi
Mesajlar: 2659
Kayıt: Pzt Ağu 07, 2006 12:25 am
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen zeynep » Cmt Eki 06, 2007 7:05 am

Arkadaslar begendiginize sevindim,okuyan gözlerinize saglik. lakin yukardaki malumati günümüze indirgiyerek yorum yapmis olsaydiniz daha mutlu olacaktim.

Muhabbetle kalin.
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.

Kullanıcı avatarı
salih.cinar
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 869
Kayıt: Cum May 25, 2007 11:17 pm
Konum: Türkiye
İletişim:

Mesaj gönderen salih.cinar » Cmt Eki 06, 2007 1:57 pm

ALLAH RAZI OLSUN ZEYNEP ABLA MÜKEMMEL BİR YAZI...

EVET YILMAZ ABİYE KATILIYORUM SAHURDA KANAL 7 DE MÜKEMMEL BİR SOHBET VAR VAR AYNI ZAMANDA DURSUN ALİ ERZİNCANLI'NIN NÂÂT'LARIDA DİNLENMEYE DEĞER...
HERŞEYİ BİLMENE GEREK YOK, HADDİNİ BİL YETER...

Cevapla

“İSLAMİYETİ YAŞAYIŞ ve DİNİ KONULAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ” sayfasına dön