2. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Gönderilme zamanı: Prş May 22, 2008 6:01 pm
gönderen necmi
konu karısmıs sa arkadasım bana cevap ver ona buna degıl hayvanlardan anlamam

Gönderilme zamanı: Cum May 23, 2008 11:20 am
gönderen huseyni
selamlar

sevgili tarih hocamız tarihi belgelere rusum makbuzundan başlamış sanırım
aslında bu" rusum" kelimesinin anlamı nedir keşke onuda açıklasaydı eskiler bilirler ama yeni nesil anlamayabilir

ben çocukken hatırlıyorum selemene satmak için mal davar götürürdük
perşembe akşamindan çıkardık cuma sabahına erkenden selemene ulaşırdık
(ve ozaman selemenin tadı daha bir başkaydı )
hatırladığım kadarıyla dokuz köşe kasketli birileri gelirdi acele acele mal tespiti yaparlardı fakat uyanık tüccarlar hayvanı alır pazarlığı gizli yaparlardı derlerdi ki siz hayvanınızı satmamış gibi pazarın dışına çıkarın az ilede teslim alırız . tabi biz bunu niye böyle yaparlar diye büyüklerimize sorduğumuzda
- oğlum demircililer toprak bastı parası istiyolar onu vermemek için satılmadı sansınlar diye derlerdi

demekki vergi kaçırma olayları gibi bi şeyler söz konusu imiş

yani anlayacağınız o rusum makbuzu kesenlere epeyce bi toprak bastı parası borcumuz kalmıştır gibi diye düşünüyorum
gerçi o zamandan sonra epeyce bi vergi afflarıda çıkmadı değil hani



ama güzel konular tarihi aydınlatmak herkesin vazifesi olmalı ama doğru olarak

teşekkürler

Gönderilme zamanı: Sal Haz 03, 2008 9:47 pm
gönderen zafer.sahin
Hüseyni bey yanlış olarak aktarılan ne?
Sizin demircili hakkında kulaktan duyma bilgileriniz mi?
Şimdilik bu kadar cevap veriyorum size....

Gönderilme zamanı: Prş Haz 05, 2008 7:54 pm
gönderen ERKAN_OZDEMIR
Hüseyni Bey,

Selimhan Yaylası sadece bizim değil,bütün Karadeniz bölgesine hitap eden bir yayladır.Sizde takdir edersinizki bahsetmiş olduğunuz dönemlerde bölgenin özellikle civar kasaba ve köylerin haftalık her türlü ihtiyacının karşılandığı nadir yerlerden bir tanesi idi.Bahsetmiş olduğunuz hususu bilmiyorum,fakat şu anda makbuz karşılığında gelen esnaflardan çüz'i bir imktar katkı payı alınmaktadır,bundanda kimse şikayetçi değildir.(Demircilililer hariç)Eğer sizin dediğiniz türden hadiseler eskiden olmuş ise bunuda hoş görmek lazım,İnşallah bundan sonra böyle bir şet olmaz.Zaten atların cirit attığı,yüzlerce satılık hayvanın geldiği ortam kalmadı.Her tarafa pazarlar kuruldu.

Saygılar sunarım.

Gönderilme zamanı: Pzt Haz 09, 2008 11:03 pm
gönderen huseyni
zafer kardeşim
yanlış aktardığınıza dair bişeymi demişim acaba anlayamadım
bilakis tarihi vesikaları aydınlattığınız için sevinmiştim gerçekten güzel şeyler eğer öyle bir beceri ve tecrübeniz varsa elbetteki bunu en güzel şekilde anlatmanız ve açıklamanız uygun olanıdır. evet bizim gibi bir çoğu kulaktan dolma bilgilere sahiptir maalesef herkes resmi kayıtları sizin gibi inceleyemez belki gereklide değildir ancak bu kulaktan dolma dediğiniz tevatür yoluyla anlatım çok yaygın ve sağlam bir usuldur bizzat yaşayan insanların ağızdan kulağa ağızdan kulağa doldura doldura getirdikleri bilgiler maalesef kulaktan dolma olarak günümüze kadar gelebilmiştir tarihimizin bi çok olaylarıda böylece anlatıla anlatıla hayatta kalabilmiştir düşünebiliyomusun arşivlerin arasında küflenmiş çürümüş tozlu belgelerin kime ne faydası olmuş elbetteki sağlam belgelerdir ancak mahzenlerde mahpus olmuştur çürümeye terk edilmiştir fakat kulaktan kulağa nesilden nesile anlatılanlar hala gün gibi ayakta ve aydınlatmaktadır
acizane tarihin doğru anlatılmasını istememdeki kasıt
malum tarihimizi bizlere bir çok olayları ve hadiseleri maksatlı ve yanlış olarak aktarılmış olmasındandı yoksa sizinle alakalı bidurum söz konusu değildi bunu anlamış olmanız gerekli idi
siz kısa cevap vermiştiniz biz uzun cevap verdik hakkınızı helal edin


sevgili pomemerkan
elbetteki selimhan yaylası ceddimizin bir mirasıdır asrlarca devam edegelen bir panayırdır
benim anlattığım olay muhabbetle karışık zamanında yaşanmış var olan bir kesitti
elbetteki her yerin ve oluşumun bir usulu ve uyulması gereken durumları vardır

bizim o eski günlerdeki yaşadığımız anılar bambaşkaydı hiçbir zaman unutamayacağımız tatlı izleri mevcud
şimdilerde birer tatlı hatıra olarak anlatıyoruz
ceniğin armudunu tırpan sapını gostilini (patates) mısır ekmeğini meletin tüccarlarını çarşambanın sebzecilerini elimanın tutcularını demircilininde dokuz köşe kasketlerini ben hiçbir zaman unutamam o günlerin bambaşkalığı şuan tatlı hatıralarımızda duruyor ve duracak

çok güzel günlerdi
inşaAllah daha güzel günlere erişiriz

saygılar bizden sağlıcakla kalın

Gönderilme zamanı: Çrş Haz 11, 2008 11:34 am
gönderen zafer.sahin
Hüseyni ama güzel konular tarihi aydınlatmak herkesin vazifesi olmalı ama doğru olarak demişsin ben nasıl anlamalıydım.

Gönderilme zamanı: Çrş Haz 11, 2008 4:52 pm
gönderen naci-tasyurek
Neyse arkadaşlar bu konuları polemik konusu yapmayalım biz belgeyle konuşuyorsak belgeylede karşılık verilmesi daha makbul olur ve dogrusuda budur heralde