1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

İSKEFSİR BÖLGESİNİN ÖNEMLİ ŞAHSİYETLERİ

Gönderilme zamanı: Çrş Şub 13, 2008 12:56 pm
gönderen zafer.sahin
Hasan Dede, Danişment Gazi, Hasan Şeyh, İbrahim Şeyh, Nebi Şeyh

( Bu kişiler büyük ihtimalle ve tarihi kayıtların bize gösterdiklerine göre Selçuklu dönemi askerleri olup bu bölümde bu şahsiyetleri başlıklar altında inceleyeceğiz)

Gönderilme zamanı: Çrş Şub 13, 2008 5:39 pm
gönderen ozsahin.mustafa
BÖLĞEMİZE TÜRKLERİN GELİŞİ

ANADOLUYA ABBASİLER ZAMANINDA BAŞLAYAN TÜRK AKINLARI 11,YY,SELCUKLULARLA YOĞUNLAŞACAK VE BİZANS BU TÜRK AKINLARI
KARŞİSINDA İYİCE BUNALACAKTIR SELCUKLU BİZANS DANİŞMENT BİZANS MÜCADELELERİ İLERDE BİZANSDAHA ACIKLANACAKTIR BÖLGEMİZİN
TÜRKLERLE KARŞILAŞMASI SELCUKLU AKINLARINDAN ÇOK DAHA ÖNCELERE ABBASİLER DÖNEMİNE DAYANIR ÖZELLİKLE HALİFE MÜTEVEKKİL
847,861,ZAMANINDA BİZANS SINIRINDAKİ ASKERİ MÜCADELE BÖLĞELERİNİN YÖNETİMİ TÜRK KOMUTANLARININ ELİNDEYDİ BUSR AFSİNİ
KAVIOĞLU AHMET VASİF.ET TÜRKİ BİLGECUR V.B KOMUTANLAR SİVAS AMASYA NİKSAR KAYSERİ KONYA ANKARA ESKİŞEHİR GİBİ BİZANSIN BİRÇOK
ŞEHRİNİ GECİCİDE OLSA İŞGAL ETTİLER HATTA PEKÇOK ĞANİMET VE TUTSAK ALDILAR FAKAT BU DURUM UZUN SÜRMEDİ BİZANSLILAR
KARŞI TAARRUZA GECEREK BÖLGEDE ÜSTÜNLÜĞÜ ELE ALDILAR SEVİM ALİ YÜCEL YAŞAR TÜRK.TAR FETH SELCUKLU VE BEYLİKLER DÖNEMİ
ANK 1989 29 30 İSLAMDÜNYASININ İÇ VE DIŞ TEHLİKELERLE KARŞI KARŞIYA KALDIĞI DÖNEMDE İSLAMİYETİ KABULEDEN TÜRKLER ASIRDA
SELCUKLU DEVLETİNİ KURARAK HEM SINIRLARINI GENİŞLETMEK HEMDE MÜSLÜMANLIĞI YAYMAK ĞAYESİYLEBİZANS A KARŞI ÖZELLİKLE
ANADOLUYA ARKA ARKAYA AKINLAR DÜZENLEMİŞLERDİR BU AKINLAR TUĞRUL BEY ZAMANINDA SİSTEM BİR HALE GELECEK MALAZĞİRT
SAVAŞINDAN SONRA ANADOLUYU VATAN YAPMAK ĞAYESİYLE HIZLANDIRMIŞTIR NİKSAR MLAZĞİRT ÖNCESİ YAPILAN AKINLARLA ALP ARSLAN IN
KOMUTANLARINDAN AFSİN BEY TARAFINDAN FETH EDİLMİŞTİR ÖZTUNA YILMAZ BÜY TÜRK TAR ÖTÜKEN YAY İST 1989 414 BÖLGEMİZİN DE BU AKINLAR
SIRASINDA TÜRK BOYLARINA ACILMASI MUHTEMELDİR ÇÜNKÜ CEVREMİZDE DANİŞMENT TANIŞMANLI DİYE BİR KÖY BULUNMAKTADIR TARİHİN
EN BÜYÜK DÖNÜM NOKTALARINDAN BİRİ OLAN MALAZĞİRT SAVAŞI SONUNDA BİZANS SAVUNMASININ YIKILMASI ROMANOS DİOGENES İN BİZANS TAHTINI
KAYBEDİP SELCUKLU BİZANS ANTLAŞMASININ BOZULMASI ALP ARSLAN IN MEŞHUR KUMANDANLARINDAN EKŞÜOĞLU ARTUK BEYİ ANADOLUYU FETH
ETMESİ İCİN GÖNDERMESİNE SEBEB OLACAKTIR ARTUK BEYDE KIZILIRMAK VE YEŞİLIRMAK HAVZALARINDA ÖNEMLİ FETİHLER YAPARAK SAKARYA BOYLARINAKADAR İLERLEYECEK BU ARADA KELKİT VADİSİNİ NİKSARI VE CİVARINI FETH EDECEKTİR YINANC.M. DANİŞMENTLİLER İSLAM ANS.C.111
İST 1945 S.468.469 ARTUK BEYKAVURT İSYANI DOLAYISIYLA MELİKŞAH TARAFINDAN MERKEZE CAĞRILINCA ANADOLUDAKİ İSTİKRARSISLIKTAN
YARARLANMAK İSTEYEN NORMAN REİSİ RUSSEL AMASYA NİKSAR TARAFLARINAHAKİM OLDU BU SIRADA 100000 KİŞİLİK BİR ORDUYLA ANADOLUYA GELEREK
SELCUKLU KOMUTANLARINJDAN TUTA IN YARDIMIYLA RUSSEL TEHLİKESİ ORTADAN KALDIRILDI MALAZĞİRT ZAFERİNDEN SONRA ARTUK BEY LE BAŞLAYIP
TUTAKLA DEVAM EDEN FETİHLER DANİŞMENT GAZİ KARATEKİN MENĞÜCEK GAZİ EMİR SALTUK ÇAKA BEY KUTALMIŞ OĞLU SÜLEYMAN VE KARDEŞİ
MANSURUN FETİHLERİYLE HIZ KAZANACAK ANADOLU BİR TÜRK YURDU VATANI HALİNE GELECEKTİR



BUNDAN SONRASI

DANİŞMENTLİLER DÖNEMİ


ANADOLU SELCUKLULAR DÖNEMİ


BEYLİKLER DÖNEMİ



HOCAM BU UZADIKCA UZAR GİDER SAYGILARIMLA

Gönderilme zamanı: Prş Şub 14, 2008 10:41 am
gönderen zafer.sahin
Hasanşeyh. Canik dağı eteğinde .Horasan erenlerinden Danişment Gazinin Uç Beyi olan Şeyh Hasan tarafından yerleşim merkezi yakınlarındaki Kabataş Kızılpınar Hasanşoğlu gibi küçük mezraları birleştirilerek Şeyh Hasanın Tekkesi Adı ile kurulduğu , türbesi yerleşim merkezindeki kabristanlıktadır. Osmanlıca uzmanlarının çevrimleri sonucu yukarıda gördüğünüz sarık yapımı taşın üzerinde Melik Şahın Akraba larından Mehmet Efendi hitabesi bulunmaktadır .Çevre köyler arasında bulunan Nebişeyh ve İbrahimşeyh ile bir akrabalık bağları olmadığı . Ordu-Tokat il sınırında.Cin ban yaylası.merası. şark yolu kenarında olup. Büyük zatlardan biridir.

Gönderilme zamanı: Prş Şub 14, 2008 8:00 pm
gönderen volt60
gerçekten güzel bilgiler veriyorsunuz üstad ..... tebrikler

Re: İSKEFSİR BÖLGESİNİN ÖNEMLİ ŞAHSİYETLERİ

Gönderilme zamanı: Cum Şub 15, 2008 3:09 pm
gönderen yilmaz.sahin
zafer.sahin yazdı:Hasan Dede, Danişment Gazi, Hasan Şeyh, İbrahim Şeyh, Nebi Şeyh

( Bu kişiler büyük ihtimalle ve tarihi kayıtların bize gösterdiklerine göre Selçuklu dönemi askerleri olup bu bölümde bu şahsiyetleri başlıklar altında inceleyeceğiz)
Sevgili Zafer Hocamız,
Benim de şahsen merak ettiğim şu "MUSTAFA BAŞOĞLULLARI" mevzuunu tarihi bakış açınla bana ve tüm hemşehrilerimize bir izah eder misin? Kimdir, nereden gelmiştir, nerededir? Tşk.

Gönderilme zamanı: Cmt Şub 16, 2008 12:51 pm
gönderen zafer.sahin
MUSTAFA ABİMİZ BU KONUYU GÜZEL DİLE GETİRMİŞ YILMAZ

ZAFER HOCAM GÜZEL KARDEŞİM NASILSIN ÖNCELİKLE SENİNLE BİR DEMİRCİLİLİ OLARAKTAN KURURDUYOYORUM OKUMUŞ VE BİRYERLERE GELMİŞSİN

TABİKİ KURURDUYULAKCAK BİR KARDEŞİM VARKİ YILMAZ KARDEŞİM BİZE BU İMKANI SUNAN
KARDEŞİMİN ELİNE VE EMEĞİNE SALIK

1 ŞAHİNLER MUSTAFA BAŞOĞULLARI

KÖYÜN KURULUŞ ZAMANLARINDA HORASANDAN GELİP KELKİT VADİSİNE GELEREK BURADA
3 KOLA AYRILMIŞLAR 1 KOLU REŞADİYEYE 4 KM BAĞDADLIYA 2 KOLU REŞADİYEYE 31 KM BAYDARLIYA 3 KOLUDA
DEMİRCİLİYE GELİP YERLEŞMİŞLERDİR BU KABİLEDE OKUYANLARA SIKCA RASLANMAKTADIR
BAŞSA İSMİYLE ANILAN ÖMER DEDELERİ TOKATTA ASKERLİK GÖREVİNİ YAPARKEN ORADA ŞEHİT OLMUŞTUR

Gönderilme zamanı: Cmt Şub 16, 2008 2:57 pm
gönderen yilmaz.sahin
zafer.sahin yazdı:3 KOLUDA
DEMİRCİLİYE GELİP YERLEŞMİŞLERDİR BU KABİLEDE OKUYANLARA SIKCA RASLANMAKTADIR
İşte bu 3. kola ait olan ŞAHİN lerden bizim topraklara yerleşen ilkleri ve onlardan sonraki kaç göbek sonraki ŞAHİN lerle ilgili kaynaklara ulaşabildik onu sordum.

Sevgili hacımız Mustafa konuyu ben gibi avam tarafı için elbetteki güzel yazmış ama ben, senin bu konuda elinde belge kaynak bilgi var mı onu merak ettim. Tabi paylaşılabilecek türden olanlardan bahsediyorum. MEsela ben şimdi sülalemde yaşayan en yaşlı ŞAHİN e gitsem desem ki Dedenizin Dedesi kimdi? orada kalırım. Ama sen daha eskilere gidebilmen, bugünkü şahinlerin bir seçeresini dökebilmen lazım diye düşünüyorum. TAbi varsa...

Gönderilme zamanı: Sal Şub 19, 2008 7:35 pm
gönderen zafer.sahin
YILMAZ BEY MUSTAFA BAŞOĞULLARININ TARİHÇESİNİ BU ZAMANA KADAR DUYMAMANIZ ÜZÜNTÜ VERİCİ
AMA ŞİMDİ ÖĞRENMİŞ OLDUNUZ.

SLM

Gönderilme zamanı: Sal Şub 19, 2008 8:15 pm
gönderen merkez_60
[font=Arial Black]GUZEL BİLGİLER VERİYOSUNUZ... COK SAGOLUN TARIHCEYI BILMEK OGRENMEK OGRETMEK GUZEL.[/font]

Gönderilme zamanı: Sal Şub 19, 2008 11:56 pm
gönderen yilmaz.sahin
zafer.sahin yazdı:YILMAZ BEY MUSTAFA BAŞOĞULLARININ TARİHÇESİNİ BU ZAMANA KADAR DUYMAMANIZ ÜZÜNTÜ VERİCİ
AMA ŞİMDİ ÖĞRENMİŞ OLDUNUZ.
Sevgili kardeşim Zafer Hoca,
En az herkes kadar Başoğlulları hikayesini 50 kez sormuş ve herkesin bildiği kadar duymuşumdur. Ben sizden belge bekliyorum. Tapu nüfus kaydı, Demircili'nin ilk nüfus kağıtları, ilk yöneticicileri...

Ne ise ben sizi, geçmişimize fener tutan bir akademisyen olarak görüyor ve insanlarımızın daha somut şeylerle konu hakkında bilgilenmelerini istiyorum. Ondandır bu mesajlarım. Sakın yanlış anlama. Sitedeki emeğiniz ve uzmanlık dalınızdaki yetkinliğiniz bizi memnun etmiştir. Her daim devamını bekleriz. Sabırla..

Belge ?

Gönderilme zamanı: Çrş Şub 20, 2008 10:17 am
gönderen zafer.sahin
DEDELERİMİZ APDURRAHMANIN COCUKLARI DURSUN GÜLÜZAR ZÜLAL SEYFETTİN APDURAMAN SABAHATTİN SEYFULLAH TENZİLE


DEDELERİMİZ OSMAN SELMAN MIKCI KADIN İPEK MEHMET İKRAM


DEDELERİMİZ KURU HÜSEYİNİN COCUKLARI MEVLÜT OSMAN TOPAL OSMAN

DEDELERİMİZ ÖMERİN COCUKLARI SALİH KEŞ ÖMER

DEDELERİMİZ KOCAAĞANIN COCUKLARI KURŞUNGÖZ SALİH BEŞİKGÖZ MUSTAFA BAŞSA ÖMER KOCABAĞ

DEDELERİMİZ ALİ BABANIN COCUKLARI SÜLEYMAN HASAN SALİH

DEDELERİMİZ SALİHİN COCUKLARI ŞAKİR HÜSEYİN PORİT ZİKRİ

DEDELERİMİZ HÜSEYİNİN COCUKLARI KADİR

DEDELERİMİZ EĞİNİN COCUKLARI HALİS ŞÜKRÜ

Gönderilme zamanı: Prş Şub 21, 2008 5:06 pm
gönderen ERKAN_OZDEMIR
Prof. Dr.Ali Rıza Atasoy;
Prof .Dr. Ali Riza ATASOY : 1875 yilinda Resadiye'de dogdumustur . Babasi Ibrahim Efendi, annesi Hatice Hanimdir.Istanbul'a gelinçe ilk ,orta ve Rüstiye ögrenimini izleyen yillarda Tibbiye mektebine girerek 1900'de mezun olmus ve Paris'te 'Deri ve Zührevi Hastalliklar' Üzerine ihtisasini yapmistir Sonralari kura ile gittigi (o zamanlarOsmanli imparatorlugu'un birer vilayeti olan Bagdat,Hüdeyde ve Sam'da çesitli hastanelerde mütehasis olarak çalismistir. Beyrut vilayetimizde görev almistir 1918'de Suriye'nin düsman isgali üzerine kapatilmis ve mütarekeyi müteakip bütün profesörler aileleriyle beraber Istanbul'a dönmüstür. Istanbul'da Zührevi hastaliklar olmasina ragmen ,memleketi olan Resadiye Merkez Hükümet tapipligini kabul etmis ve salgin hastaliklari bertaraf ettikten sonra 1927' de istanbul'a dönmüstür. Sisli Eftal Hastanesi cildiye bölümü baskani olmus ve sonradan emekliye ayrilmis.Tipta oldugu kadar Tarih Alaninda da arastirmalari ve genis bilgisi vardir.

Gönderilme zamanı: Cum Şub 22, 2008 3:23 am
gönderen isgesürlü
1875 yilinda Resadiye kurulmamıştı galiba. Bir hatamı var

Gönderilme zamanı: Cum Şub 22, 2008 10:29 am
gönderen tarihci000
ORDA ÖYLE BİR İBARE YOK. İSGESÜRLÜ

REŞADİYE 1905 DE KURULMUŞTUR.

Gönderilme zamanı: Cum Şub 22, 2008 9:46 pm
gönderen isgesürlü
Yanlis anlamayin ama peki bu hoca nasil olmayan bir yerde doğuyor?

Gönderilme zamanı: Cmt Şub 23, 2008 3:31 pm
gönderen iskesurlu60
BİR YERDE OKUMUŞTUM.ALİ RIZA ATASOY KIZILCAÖRENLİ DİYE BİLİYORUM. :? AYRICA KIZILCAÖREN OKULU CUMHURİYETEN ÖNCE VARMIŞ. KISACA REŞADİYE KURULMADAN ÖNCE KIZILCAÖREN ÇOKTAN VARMIŞ BİLE.İNTRNTE BAKTIM EMİN OLDUM. :D

Gönderilme zamanı: Cmt Şub 23, 2008 7:22 pm
gönderen ERKAN_OZDEMIR
Sevgili İskefsürlü kardeşim;

Bu konu neden bu kadar kafana takıldı anlayamadım.Yada anlamadığın noktayı direk olarak sorarsan sana daha net cevap veririm.Senin bu konu ile ilgili düzeltilecek bilgin varsa bunları buraya yazabilirsin.Hiç kimse olmayan bir yerde doğmaz.Reşadiyenin kuruluşu 15 yy'a kadar gitmektedir.Kaçıncı yy'da olduğumuzu sanırım söylememe gerek yok.Prof.Dr. Ali Rıza Atasoy 1875 yılında reşediyede doğmuştur,1927 yılında İstanbula dönmüştür.T.C Devleti kurulduktan sonra çıkarılan devrimlerle,özellikle soyadı kanunudan sonra isimler değişmiştir.Reşadiyeninde eski ismi ''İSKEFSÜRDÜR''

Bak sen bile kullanmış olduğun nickini yalnış yazıyorsun ve nerden geldiğini anlayamamışsın.Tarih kitaplarında ''isgesür''diye bir yer geçmez.İSKEFSÜR geçer orasıda bizim şirin Reşadiyemizdir.Olmayan bir yerde değildir,çok eski bir tarihi vardır.

Gönderilme zamanı: Pzr Şub 24, 2008 2:22 am
gönderen iskesurlu60
ABİ PARDON AMA O KADARINI BİLELİM.ELBETTE .. .. ..İSKEFSÜR......BEN KENDİ ADIMA CEVAP VEREYİM , BİZİM ORALARIN HALK AĞZI VARDIR BİLİRMİSİN :?: HAH İŞTE ONUN İÇİN :!: NİCKİM :!: ÖYLE OLDU.DİĞER İSGESÜRLÜDE HERHALDE ÖYLE YAPTI :?: :?: :?: :wink: :wink: :wink:

Gönderilme zamanı: Pzr Şub 24, 2008 2:41 pm
gönderen isgesürlü
Sevgili İskefsürlü kardeşim;

Bu konu neden bu kadar kafana takıldı anlayamadım.Yada anlamadığın noktayı direk olarak sorarsan sana daha net cevap veririm.Senin bu konu ile ilgili düzeltilecek bilgin varsa bunları buraya yazabilirsin.Hiç kimse olmayan bir yerde doğmaz.Reşadiyenin kuruluşu 15 yy'a kadar gitmektedir.Kaçıncı yy'da olduğumuzu sanırım söylememe gerek yok.Prof.Dr. Ali Rıza Atasoy 1875 yılında reşediyede doğmuştur,1927 yılında İstanbula dönmüştür.T.C Devleti kurulduktan sonra çıkarılan devrimlerle,özellikle soyadı kanunudan sonra isimler değişmiştir.Reşadiyeninde eski ismi ''İSKEFSÜRDÜR''

Bak sen bile kullanmış olduğun nickini yalnış yazıyorsun ve nerden geldiğini anlayamamışsın.Tarih kitaplarında ''isgesür''diye bir yer geçmez.İSKEFSÜR geçer orasıda bizim şirin Reşadiyemizdir.Olmayan bir yerde değildir,çok eski bir tarihi vardır.

Sayın Polis Memuru Erkan bey (Pomemerkan), sizin söylediklerinize göre ben yanlis biliyorum. Belke cermik eskiden beri vardı ama Resadiyenin İskefsür oldugunuzu siz söylediniz ben duydum. İskefsür- yerel lisanda "isgesür" -, sartlara göre degisen bir merkezdir. Burasi Resadiyedir demek bence dogru degil bunu tarihci nikli arkadasimizda bilir sanirim. Resadiye o zaman bir merkez falan degil.
Diyeceklerim bu kadardir. Ayrica kusuruma da bakmayin. Yanlis anlasilma var gibi görünüyor herhangi bir sekilde art niyetim falan da yok. Sadece kafama takilan bir noktayi sormak ve eksik ise bilgimi güncellestirmek istedim.

Gönderilme zamanı: Pzr Şub 24, 2008 3:03 pm
gönderen zafer.sahin
sevgili iskefsürlü ve isgesürlü kardeşlerim aranızdaki nick tartışmasımıdır. Yoksa konu hakkında sonuca ulaşmak mıdır bilmem ama REŞADİYE adını 1905 yılında SULTAN REŞAD'dan almıştır. Reşadiyenin eski ismi iskefsür de değildir. İskefsür reşadiyeden bağımsız bir yerdir. İskefsür merkez olarak keçiköydeki kalenin olduğu bir yerdir. İskefsür de zamanında Şebinkarahisara bağlıdır. Ordan da ERZURUM eyaletine....

Gönderilme zamanı: Pzr Şub 24, 2008 4:02 pm
gönderen iskesurlu60
SAYIN ERKAN BEY, BİZ EN İYİSİ ZAFER BEYE SORALIM TARİH KONULARINI.BİLGİYİ KAYNAĞINDAN ALALIM :wink: TEŞEKKÜRLER ZAFER BEY... :wink:DAVA NİCK TİR KARDEŞİM. YÖRESEL TABİR KULLANDIK :D

Gönderilme zamanı: Pzr Şub 24, 2008 5:24 pm
gönderen ERKAN_OZDEMIR
Değerli arkadaşlar;

'''''''İskefsir'a ait elimizdeki en eski belge 1455 tarihli Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’ndeki Tapu Tahrir Defteri’dir. Bu defterin ismi Cem‘u’l-Cumû‘-i Vilâyet-i Bayramlu Me‘a İskefsir ve Milas’dır. Bu defterin 23 sayfası eksiktir ve eksik olarak ciltlenmiştir. Bu eksik sayfalar İskefsir’e aittir. Bu defterdeki Bayramlu Ordu’ya, İskefsir Reşadiye’ye, Milas Mesudiye’ye tekabül etmektedir.'''''

Bu bilgiler Devletarşivleri bilgileridir.Bizim buradaki amacımız kavramları tartışmak değil bir platform oluşturmak ve bu platformda birbirimizden faydalanmaktır.Tarihçi bilir,falancı bilir diye bir yaklaşım hoş değildir.İnsanların çok şey bilmeleri tamamen okuma alışkanlığına bağlıdır.Reşadiyenin İskefsir olduğunu ben söylemiyorum.Yukarıda ki metin söylüyor.O zaman devletarşivleri bu işi bilmiyor,bizler biliyoruz.Buradaki bilgilerin hiç bir tanesi bizlere ait olan bilgiler değildir.Tarihçilerin bizlere miras bıraktığı bilgilerdir,ama kaynakları her zaman tartışılır bu ayrı bir konu.Aslıda sizi ben anlıyorum ama kavramları ifade ederken yalnış yerde kullanıyorsunuz.Bizim konuşma dillerimiz arasında''HALK AĞZI-YEREL LİSAN''yoktur.Ortak dil olarak İstanbul ağzı vardır.Bunları yazdığım için lütfen yalnış anlamayın.

Zafer Beyden ve sizden bu bilgilerin doğru olup olmadığını rica ediyorum.
saygılar.

Gönderilme zamanı: Pzr Şub 24, 2008 7:56 pm
gönderen zafer.sahin
Sevgili erkan abiciğim iskefsür reşadiyeye tekabül eder. Doğrudur ben sadece merkez olarak kuruluş yerini vurgulamak istedim. Bilgileriniz doğrudur. İsgesürlü ve İskefsürlü nickini kullanan kardeşlerimizin konuyu uzatmalarının bir anlamı yok.

Gönderilme zamanı: Pzt Şub 25, 2008 1:49 am
gönderen iskesurlu60
:?: :?: :?:

Gönderilme zamanı: Pzt Şub 25, 2008 4:54 am
gönderen ERKAN_OZDEMIR
Ahmet Günbay Yıldız;

1941 yilinda Tokat'in Resadiye ilcesine bağlı Kizilcaören köyünde
dogdu.
Annesi Saniye Hanim, babasi Haydar Bey'dir.
Ögrenimine köyünde basladi ve on yasina kadar orada sürdürdü. Daha
sonra babasinin işi dolayisi ile Ankara'ya yerlesen ailenin bir ferdi
olarak, Hüseyin Güllüce Ortaokulu ve Yeni Mahalle Lisesi'nde ögrenimini
sürdürdü. Bu arada edebiyata ilgi duydu ve siirler yazdi. Ilk zamanlarda
siir bir tutku haline gelmisken, zamanla edebiyatin diğer dallarina ilgi
duydu. Hikaye ve Deyimleri muhtelif dergi ve gazetelerde yayinlandi.


En önemli çıkışını romanla yapti ve romanda kıldı. Ilk eseri "Cicekler
Susayinca" dir.
Hayati boyunca cesitli insan tiplerini tanima ve onlari tahlil edebilme
yeteneginde olan yazar, bunlari romanlarında cok iyi bir şekilde
kullanabilmistir. Yazar, eserlerinde Türk toplumunun her kesimini ele aldı ve
işledi. Iyi ve kötü yönleri ile Insan ve Toplum arasindaki etkileşimin
ötesindeki sebepleri tespit etti ve gözler önüne serdi. Daha sonra da
çözümü net bir sekilde gösterdi.