Köyümüzda alt ve üst Tabaka ne anlama geliyor.
- yusuf_daldal
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 183
- Kayıt: Sal Şub 05, 2008 12:47 am
- Konum: Yurt Dışı
Köyümüzda alt ve üst Tabaka ne anlama geliyor.
selam arkadaslar.
-
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 287
- Kayıt: Prş Oca 24, 2008 9:54 am
- Konum: İstanbul
YUSUF KARDEŞİM SİZİ TANIMIYORUM AMA KASABAMIZDA ALT VE ÜST TABAKA OLDUĞU İNANCI İÇİNDE DEĞİLİM.
O HİNDİSTANDA KAST SİSTEMİ GİBİ BİR ŞEY Mİ.
KÖYÜMÜZ İNSANI ZENGİN OLSUN FAKİR OLSUN BİRBİRİNİ SEVER VE DE FAKİR DİYE KİMSEYİ AŞAĞILAMAZ YOKSULA YARDIM EDER. İFADE ETMEK İSTEDİĞİN ŞEY NE?
O HİNDİSTANDA KAST SİSTEMİ GİBİ BİR ŞEY Mİ.
KÖYÜMÜZ İNSANI ZENGİN OLSUN FAKİR OLSUN BİRBİRİNİ SEVER VE DE FAKİR DİYE KİMSEYİ AŞAĞILAMAZ YOKSULA YARDIM EDER. İFADE ETMEK İSTEDİĞİN ŞEY NE?
BİR YERDE KÜÇÜK İNSANLARIN GÖLGESİ OLUŞUYORSA ORDA GÜNEŞ BATIYOR DEMEKTİR.
- mehtap25_60
- Aktif üye
- Mesajlar: 896
- Kayıt: Sal Ara 05, 2006 8:35 pm
- Konum: Türkiye
- İletişim:
konuyu açan yusuf kardeşimizin ne demek istediğini bende pek anlamadım açıkcası zafer bey ama sizinde söyledikleriniz sanki biraz abartılmış gibi...zafer.sahin yazdı:YUSUF KARDEŞİM SİZİ TANIMIYORUM AMA KASABAMIZDA ALT VE ÜST TABAKA OLDUĞU İNANCI İÇİNDE DEĞİLİM.
O HİNDİSTANDA KAST SİSTEMİ GİBİ BİR ŞEY Mİ.
KÖYÜMÜZ İNSANI ZENGİN OLSUN FAKİR OLSUN BİRBİRİNİ SEVER VE DE FAKİR DİYE KİMSEYİ AŞAĞILAMAZ YOKSULA YARDIM EDER. İFADE ETMEK İSTEDİĞİN ŞEY NE?
siz enson demirciliye ne zaman gittiniz_? :shock:
-
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 287
- Kayıt: Prş Oca 24, 2008 9:54 am
- Konum: İstanbul
- mehtap25_60
- Aktif üye
- Mesajlar: 896
- Kayıt: Sal Ara 05, 2006 8:35 pm
- Konum: Türkiye
- İletişim:
-
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 287
- Kayıt: Prş Oca 24, 2008 9:54 am
- Konum: İstanbul
- yusuf_daldal
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 183
- Kayıt: Sal Şub 05, 2008 12:47 am
- Konum: Yurt Dışı
Sayin Zafer kardesin öncelikle cevap icin tesekr ederin
ben ALMANYADAN katilyorun.Insallah bir gün tanisiriz.
ben alt ve üst tabaka derken köyümüzün insanlarini kötülemek amacinda deyilin,
böyle anlasildiysa özür dilerin,sadece anlatmak istedigin insanlarimizin arasindaki kopukluktan bahsetmistim.
Yani buna ister iletisin eksikligi ister belki yoksul ve zengin cümlesi yanlis olur ama malesef bu gercegi deyistimiyor diye düsünüyorun.
bu konuda bizlere düsen en büyük sorumluk ise bu kopuklugu yani alt ve üst tabaka gercegini ortadan kaldirmak ve daha bir birimizi anlasilir bir
yasama ortami kurmak.
Saygilarimla yusuf baris DALDAL
ben ALMANYADAN katilyorun.Insallah bir gün tanisiriz.
ben alt ve üst tabaka derken köyümüzün insanlarini kötülemek amacinda deyilin,
böyle anlasildiysa özür dilerin,sadece anlatmak istedigin insanlarimizin arasindaki kopukluktan bahsetmistim.
Yani buna ister iletisin eksikligi ister belki yoksul ve zengin cümlesi yanlis olur ama malesef bu gercegi deyistimiyor diye düsünüyorun.
bu konuda bizlere düsen en büyük sorumluk ise bu kopuklugu yani alt ve üst tabaka gercegini ortadan kaldirmak ve daha bir birimizi anlasilir bir
yasama ortami kurmak.
Saygilarimla yusuf baris DALDAL
SLM
[font=Arial Black] bizlere düsen en büyük sorumluk ise bu kopuklugu yani alt ve üst tabaka gercegini ortadan kaldirmak ve daha bir birimizi anlasilir bir yasama ortami kurmak.
DEMİŞ,
EVET BUNU YAPMALIYIZ...[/font]
DEMİŞ,
EVET BUNU YAPMALIYIZ...[/font]
- mehtap25_60
- Aktif üye
- Mesajlar: 896
- Kayıt: Sal Ara 05, 2006 8:35 pm
- Konum: Türkiye
- İletişim:
YUSUF BEY; aslında anlatmak istediğiniz düşünce zenginlik fakirliklede bağlantılı bence yanlış kelimeler kullanılmadı...evet köyümüzde alt tabaka üst tabaka mevcut...bu heryerde olabilir aslında amakesinlikle maddiyatla alakası var...şöyle düşünmek gerekirse köyümüzde kültür farkı yok denecek kadar az...herkez kültür olarak aynı tabandiyebiliriz...yani orantılar abartılacak kadar çok değil...yusuf_daldal yazdı:Sayin Zafer kardesin öncelikle cevap icin tesekr ederin
ben ALMANYADAN katilyorun.Insallah bir gün tanisiriz.
ben alt ve üst tabaka derken köyümüzün insanlarini kötülemek amacinda deyilin,
böyle anlasildiysa özür dilerin,sadece anlatmak istedigin insanlarimizin arasindaki kopukluktan bahsetmistim.
Yani buna ister iletisin eksikligi ister belki yoksul ve zengin cümlesi yanlis olur ama malesef bu gercegi deyistimiyor diye düsünüyorun.
bu konuda bizlere düsen en büyük sorumluk ise bu kopuklugu yani alt ve üst tabaka gercegini ortadan kaldirmak ve daha bir birimizi anlasilir bir
yasama ortami kurmak.
Saygilarimla yusuf baris DALDAL
ama köyümüzde almancı kesim dediğimiz (gurbetçi kesim var), işveren kesin var, işçi kesim var...e doğal olarak bi fark olması lazım!!!!!
:shock:
-
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 287
- Kayıt: Prş Oca 24, 2008 9:54 am
- Konum: İstanbul
- ERKAN_OZDEMIR
- Onursal Üye
- Mesajlar: 2218
- Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
- Konum: Amasya
Değerli arkadaşlar;
Yusuf Bey 'in açmış olduğu bu konu gerçekten bizim toplumumuz için incelenmesi tartışılması gereken bir konudur.Toplumların değişmesi,hızı toplumdan topluma değişiklik gösterir.Geleneksel toplumlarda bizim kasabamızda olduğu gibi değişme yavaş bir şekilde olur,yada hiç değişmeden devam eder.Endüstriyel toplumlarda daha hızlı bir biçimde gerçekleşir,tıpkı Avrupada olduğu gibi.Dünyada tamamen statik bir toplum yoktur.Çagdaş toplumlarda değişme kurumsal,normsal ve gündelik bir olgu haline gelmiştir.Değişme bazı toplumlarda sorunlara çözüm getirirken,beraberinde bir takım sorunları da getirmektedir.
Şimdi sizlere soruyorum Demircili toplumu adanı handi toplumsal sorunlarımızda bir araya gelebildik.Kim kimi tanıdı,kim kimi saydı,insanlarımız bütün konulara toplum adına değilde kendi heva ve heveslerinden bakmadılar mı?Toplumumuzun içerisinde ki değerlere değer vermeyip,kendi toplumumuzdan olmayan kişileri yüceltmedik mi?Şu anda insanlarımızın arasında ki ikilik ve yaşanan bu hadiseler insanları hakir görme, küçük görme değil mi?İnsanlara kendinde olayan sıfatları hemde yalanla dolanla bira bin katarak buralarda övmedik mi?Hangi toplumda olursa olsun birbirimiz hakkında olumsuz düşüncelerden ve ön yargılardan kurtulabildik mi?
Bana göre toplumumuzda insanlarımız arasında alt üst tabaka demeyelimde bunlar farklı kavramlar,müthiş bir gruplaşma ve kutuplaşma son zamanlarda yaşamaktadır.İnşallah düzelir.Çün ki hiç bir topluma kutuplaşma ve gruplaşmadan fayda gelmez kanısındayım.Büzüm toplumumuz bana göre kültürel açıdan zayıf olduğu için değişimimiz çok zorlu olacaktır.
saygılar sunarım.
Yusuf Bey 'in açmış olduğu bu konu gerçekten bizim toplumumuz için incelenmesi tartışılması gereken bir konudur.Toplumların değişmesi,hızı toplumdan topluma değişiklik gösterir.Geleneksel toplumlarda bizim kasabamızda olduğu gibi değişme yavaş bir şekilde olur,yada hiç değişmeden devam eder.Endüstriyel toplumlarda daha hızlı bir biçimde gerçekleşir,tıpkı Avrupada olduğu gibi.Dünyada tamamen statik bir toplum yoktur.Çagdaş toplumlarda değişme kurumsal,normsal ve gündelik bir olgu haline gelmiştir.Değişme bazı toplumlarda sorunlara çözüm getirirken,beraberinde bir takım sorunları da getirmektedir.
Şimdi sizlere soruyorum Demircili toplumu adanı handi toplumsal sorunlarımızda bir araya gelebildik.Kim kimi tanıdı,kim kimi saydı,insanlarımız bütün konulara toplum adına değilde kendi heva ve heveslerinden bakmadılar mı?Toplumumuzun içerisinde ki değerlere değer vermeyip,kendi toplumumuzdan olmayan kişileri yüceltmedik mi?Şu anda insanlarımızın arasında ki ikilik ve yaşanan bu hadiseler insanları hakir görme, küçük görme değil mi?İnsanlara kendinde olayan sıfatları hemde yalanla dolanla bira bin katarak buralarda övmedik mi?Hangi toplumda olursa olsun birbirimiz hakkında olumsuz düşüncelerden ve ön yargılardan kurtulabildik mi?
Bana göre toplumumuzda insanlarımız arasında alt üst tabaka demeyelimde bunlar farklı kavramlar,müthiş bir gruplaşma ve kutuplaşma son zamanlarda yaşamaktadır.İnşallah düzelir.Çün ki hiç bir topluma kutuplaşma ve gruplaşmadan fayda gelmez kanısındayım.Büzüm toplumumuz bana göre kültürel açıdan zayıf olduğu için değişimimiz çok zorlu olacaktır.
saygılar sunarım.
alt tabaka yada üst tabaka tartışılır .. ama gerçek olan .... köyde bütün herkes bi ispat çabası içinde herkes kendini ispat etmek istiyor ....... bu şekilde birbirlerini kırmış oluyorlar böylece alt ve üst tabaka oluşuyor bence...........
YoksuLLuk KorkusuyLa Ömrü Sérvét Peşindé Harcayanda Gördüm FakirLigin Özünü .. Çévirdim Yüzümü ( ! )
aklım çok uzaklarda türkiye sınırları içinde istanbul sınırları dışında
GERÇEKLER ACIDIR GERÇEĞİM ACITIRIM....(İSTANBULUM)
aklım çok uzaklarda türkiye sınırları içinde istanbul sınırları dışında
GERÇEKLER ACIDIR GERÇEĞİM ACITIRIM....(İSTANBULUM)
kültür gibi bi farklılıktan söz edilemez ama söylenildigi gibi herkes kendını ispatlama cabası içinde..'DESİNLER' denilen seyin peşinde kosuyor bısuru cahil insan..köye sen 5katlı ev yapsan nolur 2 katlı kendınıe gore ev yapsan nolur kıme ne gostermeye calısıosun..derdin ne deli gbi illa da koyde para harcama derdindesin..ortaya bi prestij mı koycaksın insanlıgınla koy bunu paranla deil..
düşünmek taraf olmaktır..
- yilmaz.sahin
- Forum Yöneticisi
- Mesajlar: 2053
- Kayıt: Cmt Tem 15, 2006 2:08 am
- Konum: İstanbul
- İletişim:
İkilik...
Bir şekilde üzerimizdeki ikilik yada diğer kullanılan bir ifade ile ayırmcılığı atmalıyız. Dürüst fakir ve egoist zengin ölünce yine memlketimizin mezarlığına gömülüyor. Gerçi bu dengesizlik orada da devam ediyor. Birinin üzerinde bir tutam toprak, diğeri mermerler içinde. Ama her ikiside belki vakti zamanında aynı sürünün peşinde çobandılar. Belkide aynı yaylanın sisinde büyüdüler. Yıllar geçmiş biri avrupaya gitmiş paralanmış, biri köyünde kalmış darlanmış. Ama ortak bir noktamız var, insanlık. Ne zaman bunun farkına varılırsa o zaman bu tabaka dediğiniz farklılıklar insanlık tepsisinde olduklarının farkına varırlar. Hep farkındayızdır yazın Demircili şenlenince bir tarafta selamsızlar burnu büyükler bir tarafta sohbet etmek selamlaşmak kucaklaşmak isteyen sıcak canlar. O tepsinin madeni eğitim, çapıda hayat sarraflığıdır. Bir şekilde o tepsiye konmalı, zamanla sabırlada olsa o çapın içinde buluşmalıyız. En iyi yöntem önce kendimizden sonra ailemizden başlayıp üstümüzdeki kötü duyguları atmaktır. Güzel bakan güzel görür, güzel gören hayattan lezzet alır. Lezzetler bizi bekler. Bu forumda da bunları dile getirerek bir kişinin bile o tepsinin içinde olmasına sebep olursak ne ala bize. Konuyu şahıslara indirgemeden genel sentezle ele alan / alacak herkese teşekkür ederim.
"Söz uçar yazı kalır"
- yusuf_daldal
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 183
- Kayıt: Sal Şub 05, 2008 12:47 am
- Konum: Yurt Dışı
selamlar yilmaz kardsim.
ben bu basligi atarken kesinlikle birilerini kötülemek birilerini övmek amacim yoktu.
malesef kasabamizin bir gerceni anlatmak ve sizlerle bu konuyu tartismak ve cözüm üretmek amacindaydim.
tartismak derken yanlis anlaya sebeb olmasin ,demek istedigim gercekten bu sitede görüslerini ve düsüncelerini deyer vermemiz gereken sahsiyetler var
Ben suna inanirin toplumlar konustukca(Tartisdikca)cözüm üretir ama sagyi ve hos görü icerisinde olma kosuluyla.
ben bu basligi atarken kesinlikle birilerini kötülemek birilerini övmek amacim yoktu.
malesef kasabamizin bir gerceni anlatmak ve sizlerle bu konuyu tartismak ve cözüm üretmek amacindaydim.
tartismak derken yanlis anlaya sebeb olmasin ,demek istedigim gercekten bu sitede görüslerini ve düsüncelerini deyer vermemiz gereken sahsiyetler var
Ben suna inanirin toplumlar konustukca(Tartisdikca)cözüm üretir ama sagyi ve hos görü icerisinde olma kosuluyla.
- yilmaz.sahin
- Forum Yöneticisi
- Mesajlar: 2053
- Kayıt: Cmt Tem 15, 2006 2:08 am
- Konum: İstanbul
- İletişim:
Sayın Daldal,yusuf_daldal yazdı:selamlar yilmaz kardsim.
ben bu basligi atarken kesinlikle birilerini kötülemek birilerini övmek amacim yoktu.
malesef kasabamizin bir gerceni anlatmak ve sizlerle bu konuyu tartismak ve cözüm üretmek amacindaydim.
tartismak derken yanlis anlaya sebeb olmasin ,demek istedigim gercekten bu sitede görüslerini ve düsüncelerini deyer vermemiz gereken sahsiyetler var
Ben suna inanirin toplumlar konustukca(Tartisdikca)cözüm üretir ama sagyi ve hos görü icerisinde olma kosuluyla.
Bende o mesajı genel anlamda bıraktım zaten. Size de tamamen katılıyorum. Bu forum o yüzden var zaten. Birbirizi tanıyalım anlayalım diye. Sizin fikirleriniz hepimiz önemlidir. Bu güzel başlığı açtığınız için bana, şahsınıza ayrıyeten teşekkür etmek düşer.
"Söz uçar yazı kalır"
-
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 287
- Kayıt: Prş Oca 24, 2008 9:54 am
- Konum: İstanbul
VOLT 60 gerçekten bu konuda haklısın bir ispat yarışı var gidiyo bazen bu bence köy adına iyi oluyor olumlu şeyler de yapılıyor. Fakat acı olan taraf ise birbirlerini kırmaları....volt60 yazdı:alt tabaka yada üst tabaka tartışılır .. ama gerçek olan .... köyde bütün herkes bi ispat çabası içinde herkes kendini ispat etmek istiyor ....... bu şekilde birbirlerini kırmış oluyorlar böylece alt ve üst tabaka oluşuyor bence...........
Re: Köyümüzda alt ve üst Tabaka ne anlama geliyor.
Öncelikle konuyu açan Yusuf beye teşekkür ederim. Konun üzerinden 1 sene 10 ay geçmesine ramen kasabamızda hala bazı şahsiyetler banaz tutumlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Kısa bir zaman önce tevafuken bir mekanda karşılaştığım hemde kasabamızın ismi en önde gelen bir zat' ın konuşmalarına tanık oldum.Aman Allahım insanda utanmak için yüz olur tüm samimiyetimle söylüyorum bu insanlar yüzsüz ve arsız olmuşlar.Malesef Kasabamızın Alt tarfında da ÜSt tarafında da kişilik sorunu var.
Bu vesileyle Yurddışında yaşayan hemsehrilerime bir uyarıda bulunmak istiyorum. Kasabada veya Tr' nin herhangi bir yerinde taşınmaz eşyası olanların mallarına Alman devleti el koyacak özellikle FİNANZAMT ve SOZİALAMT gibi kurumlarla bağlantısı olanlar, Bankada parası olanların bilgisine. kaynağını sormayın bilgi sağlam :)
Muhabbetle kalınız. :)
Bu vesileyle Yurddışında yaşayan hemsehrilerime bir uyarıda bulunmak istiyorum. Kasabada veya Tr' nin herhangi bir yerinde taşınmaz eşyası olanların mallarına Alman devleti el koyacak özellikle FİNANZAMT ve SOZİALAMT gibi kurumlarla bağlantısı olanlar, Bankada parası olanların bilgisine. kaynağını sormayın bilgi sağlam :)
Muhabbetle kalınız. :)
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.
- Ugur Ozdemir
- Bölüm Yetkilisi
- Mesajlar: 993
- Kayıt: Pzt Ağu 14, 2006 9:36 pm
- Konum: Yurt Dışı
Re: Köyümüzda alt ve üst Tabaka ne anlama geliyor.
Zeynep hanim cogu insani tedirgin ettiniz :) , apar topar paralar ve gayrimenkuller isimmi degistirecek ne :)
Malesef kisilik sorunu aylar yillar gecsede bu bizim kasabamizin en büyük dertlerinden biri, bende gecen haftalarda dügün vesilesiyle
Almanyada bulundum bu dert buralardada devam ediyor,yani insanimizin nerde oldugu hic farketmiyor Almanyasi,Avusturya,Hollanda,Fransasi hep ayni....
Hz. Cabir (r.a) anlatiyor: Allah Rasulü Peygamber Efendimiz buyurdularki; ''Bana en sevgili olaniniz ve kiyamet günü bana mevkice en yakin bulunacak olaniniz ahlakca en güzel olanlarinizdir,
Bana en nefret edileniniz ve kiyamet günü de mevkice benden en uzak bulunacak olaniniz, gevezeler,bosbogazlar ve yüksekten atanlardir''.
Yüksekten atan kimler diye sorulunca Efendimiz ''Onlar mütekebbir(büyüklük) taslayan kimselerdir'' cevabini verdi.
Mevlam Insallah bize ve bizim insanimizada alcak gönüllü olabilmeyi nasip eylesin.
Malesef kisilik sorunu aylar yillar gecsede bu bizim kasabamizin en büyük dertlerinden biri, bende gecen haftalarda dügün vesilesiyle
Almanyada bulundum bu dert buralardada devam ediyor,yani insanimizin nerde oldugu hic farketmiyor Almanyasi,Avusturya,Hollanda,Fransasi hep ayni....
Hz. Cabir (r.a) anlatiyor: Allah Rasulü Peygamber Efendimiz buyurdularki; ''Bana en sevgili olaniniz ve kiyamet günü bana mevkice en yakin bulunacak olaniniz ahlakca en güzel olanlarinizdir,
Bana en nefret edileniniz ve kiyamet günü de mevkice benden en uzak bulunacak olaniniz, gevezeler,bosbogazlar ve yüksekten atanlardir''.
Yüksekten atan kimler diye sorulunca Efendimiz ''Onlar mütekebbir(büyüklük) taslayan kimselerdir'' cevabini verdi.
Mevlam Insallah bize ve bizim insanimizada alcak gönüllü olabilmeyi nasip eylesin.
- ERKAN_OZDEMIR
- Onursal Üye
- Mesajlar: 2218
- Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
- Konum: Amasya
Re: Köyümüzda alt ve üst Tabaka ne anlama geliyor.
İnsanların ve toplumların manevi hayatlarını hasta eden bazı hastalıklar vardır.Bu hastalıkları zaman zaman burada işlemeye çalıştık.Bu hastalıklar sayesinde toplumlar gerilir,insan ilişkileri zayıflar,bencillik,bağnazlık,kendini beğenmişlik,insanların kendilerini ispatlama hevesi ön plana çıkar.Bunların ortaya çıkmasıyla toplumlar hiç bir hedeflerine ulaşamazlar,kendi içlerinde kavrulup,cehaletin kol gezdiği ve ayrışmaların olduğu bir topluluk haline gelirler.
Riyakar,yalancı,v.s insanların yapmış oldukları hiç bir eylem ve söylem onlar için farketmez.Farketsede sonuçta inkar edeceklerdir.Bunlar alimde olsa cahilde olsa farketmez.İnsanları kendinden farksız kılan bu sebeplere iten bence iki sebep vardır.Bunlardan birincisi çıkar beklentisi,diğeri ise saygı kazanmak ve takdir toplamak hevesidir.Halbuki bizler kendimizi ve nefsimizi gerçek anlamda seviyor isek nefsimizin isteklerine değil bize o nefsi verenin isteklerine göre hareket etmeliyiz.
Başta kendimizi eleştirerek yukarıdaki tesbitlere katılmamak elde değil.Allah dillerimize her ortamda doğru konuşmayı nasip eylesin....
Riyakar,yalancı,v.s insanların yapmış oldukları hiç bir eylem ve söylem onlar için farketmez.Farketsede sonuçta inkar edeceklerdir.Bunlar alimde olsa cahilde olsa farketmez.İnsanları kendinden farksız kılan bu sebeplere iten bence iki sebep vardır.Bunlardan birincisi çıkar beklentisi,diğeri ise saygı kazanmak ve takdir toplamak hevesidir.Halbuki bizler kendimizi ve nefsimizi gerçek anlamda seviyor isek nefsimizin isteklerine değil bize o nefsi verenin isteklerine göre hareket etmeliyiz.
Başta kendimizi eleştirerek yukarıdaki tesbitlere katılmamak elde değil.Allah dillerimize her ortamda doğru konuşmayı nasip eylesin....
- yilmaz.sahin
- Forum Yöneticisi
- Mesajlar: 2053
- Kayıt: Cmt Tem 15, 2006 2:08 am
- Konum: İstanbul
- İletişim:
Re: Köyümüzda alt ve üst Tabaka ne anlama geliyor.
Kendim dahil gurbetçi insanlarımızın neredeyse % 90 ı yazın sadece tatil için Demircili'ye gidiyor. Bu yüzden insanlarımızın Demiricli'dekinden önce Demircili dışındaki ilişkileri çok önemli. Bu anlamda gerek Yenibosna gerekse Avrupa'daki derneklerin sırf daha nasıl birbirimizi anlarız dinleriz saygı gösteririzi işlemesi gerektiğini düşünüyorum. Sıradan dernek faaliyetleri yerine daha samimi çıkışlar gerekiyor. Bunun içinde yeni insanlarımıza ihtiyaç var. Yeni insanlara. Hepimizi şaşırtacak, konuşmasıyla fikirleriyle, hitabetiyle, insanlığı ile yeni yüzlere ihtiyaç var. Forumumuzda da bundan sonra genel konseptimizin bu yönde olacağı kanaatindeyim. Yani mutlaka bizlerinde tanımadığı aklı başında insanlarımız vardır. Onları bulmalı ve onlarla tanışmalıyız. Onların da küçük bir cesaretle kendilerini göstermeleri gerekmekte. Demircililerden banane demeden en azından Demircili için ben buradayım deyip bir adım önce çıkma vakitleri çoktan geldi.
Konu başlığına yaklaşarak yazacak olursam, beldemizde tabakalaşmadan ziyade orantısız ve samimiyetsiz gruplaşmalar çok dikkatimi çekiyor. Hem maddi, hem siyaseten hem de ailesel anlamda. Öncelikle biz kendi ailelerimizdeki husumetleri çözmeden Demircili'deki bu komik gruplaşma yada kutuplaşmalardan kurtulamayız. Haksız babamız dahi olsa "babam hatalı" diyebilmeli. Ha birde yıllardır milletin, neredeyse görmekten duymaktan bıktığı, yalanı dolanı ayan beyan bilinen ya da ne yaptığını ne dediğini bilmeyen tiplerden kurtulunması toplum, gelecek ve Demircili adına çok mühim. Burada kimseyi kötülemiyorum, yeni iyilerle eski kötülerin meydanında iyilerin galip geleceğini düşünüyorum.
Bu zamana kadar Allah rızası için, dillendirmeden, Demircili'ye ve insanlığa maddi manevi emeği geçenleri tenzih ederim. Kısacası, eminimki bir yerlerde yetişmiş ya da yetişen (yetişecek) iyi huylu, Allah'ından korkan ve kendini ifade etmede ARTIK çekinmeyecek hemşehrilerimiz vardır. Ne için mi? Hak için.
"Hakkı hak bilip hakka yakın, batılı batılı bilip batıldan uzak duranlar..." nerelerde!
Konu başlığına yaklaşarak yazacak olursam, beldemizde tabakalaşmadan ziyade orantısız ve samimiyetsiz gruplaşmalar çok dikkatimi çekiyor. Hem maddi, hem siyaseten hem de ailesel anlamda. Öncelikle biz kendi ailelerimizdeki husumetleri çözmeden Demircili'deki bu komik gruplaşma yada kutuplaşmalardan kurtulamayız. Haksız babamız dahi olsa "babam hatalı" diyebilmeli. Ha birde yıllardır milletin, neredeyse görmekten duymaktan bıktığı, yalanı dolanı ayan beyan bilinen ya da ne yaptığını ne dediğini bilmeyen tiplerden kurtulunması toplum, gelecek ve Demircili adına çok mühim. Burada kimseyi kötülemiyorum, yeni iyilerle eski kötülerin meydanında iyilerin galip geleceğini düşünüyorum.
Bu zamana kadar Allah rızası için, dillendirmeden, Demircili'ye ve insanlığa maddi manevi emeği geçenleri tenzih ederim. Kısacası, eminimki bir yerlerde yetişmiş ya da yetişen (yetişecek) iyi huylu, Allah'ından korkan ve kendini ifade etmede ARTIK çekinmeyecek hemşehrilerimiz vardır. Ne için mi? Hak için.
"Hakkı hak bilip hakka yakın, batılı batılı bilip batıldan uzak duranlar..." nerelerde!
"Söz uçar yazı kalır"
Re: Köyümüzda alt ve üst Tabaka ne anlama geliyor.
Uğur bey,asıl sorun mallarını ve paralarını devir ettikleri kişilerde yatıyor... Bu konu gözardı edilmiyecek kadar önemli... Alman maliyesi kancayı takdımı kimse kurtulamaz...Ugur Ozdemir yazdı:Zeynep hanim cogu insani tedirgin ettiniz :) , apar topar paralar ve gayrimenkuller isimmi degistirecek ne :)
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.
- ERKAN_OZDEMIR
- Onursal Üye
- Mesajlar: 2218
- Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
- Konum: Amasya
Re: Köyümüzda alt ve üst Tabaka ne anlama geliyor.
Şeyh Edebalı'nın Osman Bey'e Vasiyeti
EY Ogul!
Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak sana.. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana. Geçimsizlikler, çatışmalar,
uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.
Ey Oğul!
Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah Teala yardımcın olsun. Beyliğini mübarek kılsın. Hak yoluna yararlı etsin. işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç,
ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin. Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize vaat edilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz.
Oğul!
Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima
sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın! Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir. Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır.
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. Dünya, senin gözlerinin gördüğügibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve
adaletinle gün ışığına çıkacaktır. Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme! Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir...
Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime, zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı! Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervasız, kahraman, gözü pek) derler.
En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir. Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sadece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur. Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştüler. Bunun içindir ki, yaşayamadılar. (Bu nasihat Osmanlıyı 600 sene yaşatmıştır.) İnsan bir kere oturdu
mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar. Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!.
Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur. Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı. Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli. Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır. Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir. Bey memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz. Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü,
zaman yok, süre az!.
Yalnızlık korkanadır. Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da! Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin. Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek
ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!.. Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez.
Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.
Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın.. . ..
EY Ogul!
Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak sana.. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana. Geçimsizlikler, çatışmalar,
uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.
Ey Oğul!
Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah Teala yardımcın olsun. Beyliğini mübarek kılsın. Hak yoluna yararlı etsin. işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç,
ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin. Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize vaat edilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz.
Oğul!
Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima
sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın! Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir. Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır.
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. Dünya, senin gözlerinin gördüğügibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve
adaletinle gün ışığına çıkacaktır. Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme! Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir...
Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime, zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı! Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervasız, kahraman, gözü pek) derler.
En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir. Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sadece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur. Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştüler. Bunun içindir ki, yaşayamadılar. (Bu nasihat Osmanlıyı 600 sene yaşatmıştır.) İnsan bir kere oturdu
mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar. Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!.
Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur. Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı. Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli. Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır. Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir. Bey memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz. Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü,
zaman yok, süre az!.
Yalnızlık korkanadır. Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da! Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin. Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek
ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!.. Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez.
Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.
Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın.. . ..