AZİZ MAHMUD HÜDAİ HAZRETLERİ

23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim günlerindeki milli bayramlarımız hakkındaki kutlama ve görüşlerinizi bu başlıkta paylaşabilirsiniz. Bu başlıkta unutulmaz şahsiyet ve kişilerde anılabilir.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
yilmaz.sahin
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi
Mesajlar: 2053
Kayıt: Cmt Tem 15, 2006 2:08 am
Konum: İstanbul
İletişim:

AZİZ MAHMUD HÜDAİ HAZRETLERİ

Mesaj gönderen yilmaz.sahin » Sal Kas 25, 2008 2:35 am

Resim
Cihan Pâdişâhlarına Yön Veren Eşsiz Bir Mâneviyat Sultanı

AZÎZ MAHMÛD HÜDÂYÎ HAZRETLERİ

(1541-1628)

Osman Nuri TOPBAŞ



ImageOsmanlı devri İstanbul velîlerinin büyüklerindendir. Asıl adı Mahmûd'dur. "Hüdâyî" ismi ve "Azîz" sıfatı kendisine sonradan verilmiştir. Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri'nin neslinden olup, "seyyid"dir. Bunu ilâhîlerinin birinde:

Ceddim ü pîrim sultan
Sensin yâ Resûlallâh

diyerek kendisi de ifâde eder.
Koçhisar'da doğmuş, çocukluğu Sivrihisar'da geçmiştir.
O, bir asra yakın ömür sürmüş ve sekiz pâdişâh devrini idrâk etmiş bir gönül sultanıdır. Asrında, gerek eserleri, gerekse sohbet, irşâd, vaaz ve nasîhatleri ile ümmet için bir feyiz kaynağı olmuştur.
İlim, tasavvuf ve edebiyat sahalarında parlak bir hüviyete sahip bulunan Hüdâyî Hazretleri, mâneviyat rehberleri arasında müstesnâ bir mevkii hâizdir. O, kuruluş yıllarında Şeyh Edebali Hazretleri'nin yapmış olduğu kıymetli irşâd, hizmet ve faâliyeti, aynı aşk, vecd ve heyecanla yürütebilen nâdir bir mânevî şahsiyettir. Allâh rızâsı istikâmetinde ihlâs, samîmiyyet ve gayret üzere hareket eden Hüdâyî Hazretleri, sahip olduğu zâhirî ve bâtınî liyâkat sebebiyle de hem pâdişâhların hem de bütün teb'anın sevdiği bir Hakk dostu olarak tebârüz etmiştir.
Osmanlı'nın yükselişten yavaş yavaş duraklamaya doğru seyir takip eden bir devrinde yaşayan Hüdâyî Hazretleri, bir yandan sultanlarını âdil, gayretli ve mâneviyat bakımından zinde olmaları için büyük himmetler sarfetmiş, bir yandan da birtakım kargaşadan bunalan devlet ricâlinin ve halkın gönül yaralarını âdetâ hâzık bir hekim gibi sarmasını bilmiştir. Bundan dolayı hemen herkes, onun sohbet, irşâd ve hizmet sofrasına koşarak ferahlamış; dergâhı, bir seâdet ve gönül mekânı olmuştur.
Gerçekten onun devri, seâdetle felâketin birbirini takip ettiği çileli bir zamana rastlamaktadır. Zîrâ siyâsî bakımdan gittikçe artan ve ictimâî bünyeyi de son derece sarsan çalkantılar, bu devirde görülmeye başlamıştır. Askerdeki disiplin ve nizamın sarsılıp bozulmasının fecî bir surette II. Genç Osman'ı katletme derecesine ulaştığı ve IV. Murâd'ın tahtının önünde sadrazamı Hâfızlarının tahta bile bulaşmış olduğu düşünülürse, o günlerin siyâsî ahvâli daha iyi anlaşılır.Image
İşte böyle çalkantılı bir devirde İslâm tasavvufunun tesellî edici nefhasıyla Hakk'ın ve hakîkatin sesine çağıran Hüdâyî Hazretleri, dergâhına diğerlerine nazaran çok farklı bir hüviyet kazandırmıştır. Öyle ki, devlet idâresinde azl ve nefyedilen kimselerin ve cemiyette zuhûr eden anarşinin önünden kaçanların yegâne sığındıkları yer, onun dergâh-ı şerîfi olmuştur. Nitekim Halil Paşa, Dilâver Paşa ve Ali Paşa gibi zevât, başları her dara düştükçe bu dergâha sığınmışlardır. Bu yönüyle Hüdâyî Hazretleri'nin dergâh-ı şerîfi, kimsenin zarar ve ziyânının erişemeyeceği, günümüz tâbiriyle bir nevî dokunulmazlığı olan emîn bir mekân hüviyetine bürünmüştür. Denilebilir ki, o zamanlar Osmanlı mülkünde bu mekândan başka hiçbir dergâh, bu kadar nâil-i hürmet ve ihtirâm değildi.
Burada Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri'nin böyle bir makama hâiz oluşu ve sahip bulunduğu müstesnâ liyâkati elde edişinin nasıl tahakkuk ettiği üzerinde hâssaten ve dikkatle durmak gerekir. Zîrâ onu bu kemâle ulaştıran metod, aynı yolda yürüyenlere müstesnâ bir nümûne-i imtisâldir.

DEVAMI İÇİN BURAYA YIKLAYINIZ (Kaynak : http://hudayivakfi.org.tr)

NOT: Aşağıdaki fotoğraflar İstanbul'da yaşayıpta yada yolu İstanbul'a düşüpte gidip ziyaret edilesi mühim yerlerden biri olan İstanbul Üsküdar'daki türbesinden, 23 Kasım 2008 tarihlidir; .

Resim
Resim
Resim
"Söz uçar yazı kalır"

ENSSHN
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 331
Kayıt: Cum Oca 25, 2008 11:32 pm

Mesaj gönderen ENSSHN » Sal Kas 25, 2008 12:21 pm

cıkıp bir pazar sabahı üsküdar'ın yolunu tutmak gerek..
bir Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri'nde sabah namazıyla sereflendirmek gerek bu yolculugu..
gercekten gününüze güzel bir baslangıc yapmıs olursunuz..
düşünmek taraf olmaktır..

Kullanıcı avatarı
Ugur Ozdemir
Bölüm Yetkilisi
Bölüm Yetkilisi
Mesajlar: 993
Kayıt: Pzt Ağu 14, 2006 9:36 pm
Konum: Yurt Dışı

Mesaj gönderen Ugur Ozdemir » Sal Kas 25, 2008 3:05 pm

Mevlam hepsinden razi ve memnun olsun.

Kullanıcı avatarı
demet.sahin
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 746
Kayıt: Prş Ağu 09, 2007 6:12 pm
Konum: Sakarya

Mesaj gönderen demet.sahin » Pzt Ara 08, 2008 7:54 pm

Okuldaki yoğun ders programı arasında bizde arkadaşlarla 2 araba dolusu kişiyle bi hafta sonu ders programımızı iptal edip AZÎZ MAHMÛD HÜDÂYÎ HAZRETLERİ'ni ziyaret etme fırsatını bulduk çok şükür. Çok güzel bir hafta sonu idi bir günde üsküdarda Hüdayi Hazretlerinden başladık , Süleymaniye Camii, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı, Anadolu Hisarı, Pierroti ve Eyüp SultanHazretlerimizi ziyaret ettik. Müthiş birgündü. Tarif edemem o gün ki mutluluğumu.

Kaldığımız yurda geri döndüğümüzde saat akşam 10'du ve biz bir kere daha gitmek için plan yapmaya başlamıştık bile...

Okul hayatım sırt bu güzellikleri hayat meşgalesine dalar yaşayamam diye biitmesin istiyorum. Ama herşeyin olduğu gibi okulda birgün bitecek.:(

Muhabbetle kalınn ...
Ne kadar okursan oku; bilgine yakışır şekilde davranmadığın müddetçe cahilsin demektir...

Cevapla

“MİLLİ BAYRAMLAR, ÖNEMLİ TARİHLER ve ŞAHSİYETLER” sayfasına dön