ATATÜRK'Ü ANLAMAK...
Gönderilme zamanı: Pzt Kas 10, 2008 7:17 pm
ATATÜRK’Ü ANLAMAK…
Bugün Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 70. yılında rahmet ve minnetle anıyoruz.
Yirminci yüzyılda büyük yankılar uyandıran ve bütün dünya milletlerince kabul edilen bir kişiliğe sahip olarak, evrensel bir anlam kazanan Büyük Önder Atatürk, sadece Türk Milleti için değil, dünya milletleri için de nadir rastlanılan milli bir kahraman, eşsiz bir liderdir. Tarihte çok az lider tarihin akışını değiştirmiş ve tarihi lider olma niteliğini kazanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, hakkında verilen esaret kararına karşı gelen bir milletin kurtarıcısı ve yeni devletin kurucusudur. Çeşitli alanlarda yaptığı inkılâplarla tarihin akışını değiştiren ender liderlerden biridir.
TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİREN LİDER
Atatürk, en umutsuz görülen şartlarda dahi vatan ve millet uğruna bir şeyler yapabileceği inancında idi. Mustafa Kemal, inançlı ve sabırlı bir önderdi, iyi bir komutan ve başarılı bir devlet adamıydı. O, 1919 yılında gerekli ortamın oluşmasını sabırla beklemiş ve Samsun'a çıkmıştır. Birçok kişi Yunanlıların Anadolu içlerine ilerlemelerinden korkmuş, sabırsızlıkla hemen saldırıya geçilmesini istemiştir. Ancak, Atatürk düzenli ordunun kurulmasını gerçekleştirdikten sonra düşmanın geldiği gibi gitmesini sağlamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk dünya tarihindeki ender şahsiyetlerden biridir. Milletimizin tarihindeki dönüm noktalarından birinde en önemli amil olarak ön planda olan büyük önder Atatürk’ü anma ve anlama adına onun dinimizle ilgili söylemlerine ve hayatından bazı anekdotlara göz atmamız gerekir.
İlk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi, Atatürk’ün kendine büyük saygı gösterdiğini şöyle anlatıyor: “Ata’nın huzuruna geldiğimde beni ayakta karşılardı. Utanır, eğilir, büzülür: ‘Paşam beni mahcup ediyorsunuz’ dediğim zaman da ‘din adamlarına saygı göstermek Müslümanlığın icaplarındandır’ derdi.” Bu anekdot Atatürk’ü anlama adına son derece önemlidir ve din adamlarına verdiği değer konusundaki hassasiyeti dikkate değerdir.
BÜYÜK ÖNDERİN DİNİMİZ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün dinimiz hakkındaki görüşlerine baktığımızda önemli cümleler karşımıza çıkmaktadır. O dinimiz hakkında yaptığı bir konuşmasında şöyle demiştir: “Milletimiz din gibi kuvvetli bir fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet, milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz.”(1)
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hakkında ise şu sözleri ifade etmiştir: “Allah, kullarının lâzım olan olgunlaşma noktasına erişinceye kadar içlerinden vasıtalarla dahi kullarıyla meşgul olmayı tanrılık özelliğinin gereklerinden saymıştır. Onlara Hazreti Ãdem (a.s.)’dan itibaren bilinen ve bilinmeyen sayısız denecek kadar çok Nebiler, Peygamberler ve Elçiler göndermiştir. Fakat Peygamberimiz vasıtasıyla en son dinî, medenî gerçekleri verdikten sonra artık insanlıkla aracı ile temasta bulunmaya lüzum görmemiştir.”(2) “Muhammed'i bana, cezbeye tutulmuş sönük bir derviş gibi tanıttırmak gayretine kapılan cahil adamlar, onun yüksek şahsiyetini ve başarılarını asla kavrayamamışlardır. Anlamaktan da çok uzak görünüyorlar. Cezbeye tutulmuş bir derviş, Uhud Muharebesinde en büyük bir komutanın yapabileceği bir plânı nasıl düşünür ve tatbik edebilir.”(3) “Büyük bir inkılâp yapan Hazreti Muhammed (s.a.s.)’e duyulan sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikir ve esasları korumakla tecelli edebilir.”
Mustafa Kemal Atatürk, vefatından on beş gün önce verdiği aşağıdaki mesajın, Başbakan ve Dışişleri Bakanı vasıtası ile tüm dünyaya açıklanmasını istemiştir: “Bütün dünya Müslümanları, Allah’ın son peygamberi Hazreti Muhammed (s.a.s.)’in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmelidir. Tüm Müslümanlar Hazreti Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmelidir. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilir.” (4)
ATATÜRK GÖNLÜMÜZDE YAŞAYACAKTIR
Türk Milletinin tarihindeki en sıkıntılı dönemlerden zaferle çıkan milletimizin ve kahraman ordumuzun başında ve öncüsü olarak yer alan Mustafa Kemal Atatürk unutulmaz bir şahsiyet olarak milletimizin gönlünde yaşamaktadır.
Vefatının 70. yılında Cumhuriyetimizin kurucusu büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını rahmet, minnet ve şükranla bir kez daha anıyoruz.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
(1) Atatürk'ün S.D. II, S. 66-67
(2) Nutuk III, S. 1241
(3) Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 100
(4) Prof. Dr. Hanif FARUK - Urduca Yay. Atatürk, A.Ü. Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Yay.1979, S. 102
Nurettin MİDİLLİ
nurettinmidilli@hotmail.com
Bugün Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 70. yılında rahmet ve minnetle anıyoruz.
Yirminci yüzyılda büyük yankılar uyandıran ve bütün dünya milletlerince kabul edilen bir kişiliğe sahip olarak, evrensel bir anlam kazanan Büyük Önder Atatürk, sadece Türk Milleti için değil, dünya milletleri için de nadir rastlanılan milli bir kahraman, eşsiz bir liderdir. Tarihte çok az lider tarihin akışını değiştirmiş ve tarihi lider olma niteliğini kazanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, hakkında verilen esaret kararına karşı gelen bir milletin kurtarıcısı ve yeni devletin kurucusudur. Çeşitli alanlarda yaptığı inkılâplarla tarihin akışını değiştiren ender liderlerden biridir.
TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİREN LİDER
Atatürk, en umutsuz görülen şartlarda dahi vatan ve millet uğruna bir şeyler yapabileceği inancında idi. Mustafa Kemal, inançlı ve sabırlı bir önderdi, iyi bir komutan ve başarılı bir devlet adamıydı. O, 1919 yılında gerekli ortamın oluşmasını sabırla beklemiş ve Samsun'a çıkmıştır. Birçok kişi Yunanlıların Anadolu içlerine ilerlemelerinden korkmuş, sabırsızlıkla hemen saldırıya geçilmesini istemiştir. Ancak, Atatürk düzenli ordunun kurulmasını gerçekleştirdikten sonra düşmanın geldiği gibi gitmesini sağlamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk dünya tarihindeki ender şahsiyetlerden biridir. Milletimizin tarihindeki dönüm noktalarından birinde en önemli amil olarak ön planda olan büyük önder Atatürk’ü anma ve anlama adına onun dinimizle ilgili söylemlerine ve hayatından bazı anekdotlara göz atmamız gerekir.
İlk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi, Atatürk’ün kendine büyük saygı gösterdiğini şöyle anlatıyor: “Ata’nın huzuruna geldiğimde beni ayakta karşılardı. Utanır, eğilir, büzülür: ‘Paşam beni mahcup ediyorsunuz’ dediğim zaman da ‘din adamlarına saygı göstermek Müslümanlığın icaplarındandır’ derdi.” Bu anekdot Atatürk’ü anlama adına son derece önemlidir ve din adamlarına verdiği değer konusundaki hassasiyeti dikkate değerdir.
BÜYÜK ÖNDERİN DİNİMİZ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün dinimiz hakkındaki görüşlerine baktığımızda önemli cümleler karşımıza çıkmaktadır. O dinimiz hakkında yaptığı bir konuşmasında şöyle demiştir: “Milletimiz din gibi kuvvetli bir fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet, milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz.”(1)
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hakkında ise şu sözleri ifade etmiştir: “Allah, kullarının lâzım olan olgunlaşma noktasına erişinceye kadar içlerinden vasıtalarla dahi kullarıyla meşgul olmayı tanrılık özelliğinin gereklerinden saymıştır. Onlara Hazreti Ãdem (a.s.)’dan itibaren bilinen ve bilinmeyen sayısız denecek kadar çok Nebiler, Peygamberler ve Elçiler göndermiştir. Fakat Peygamberimiz vasıtasıyla en son dinî, medenî gerçekleri verdikten sonra artık insanlıkla aracı ile temasta bulunmaya lüzum görmemiştir.”(2) “Muhammed'i bana, cezbeye tutulmuş sönük bir derviş gibi tanıttırmak gayretine kapılan cahil adamlar, onun yüksek şahsiyetini ve başarılarını asla kavrayamamışlardır. Anlamaktan da çok uzak görünüyorlar. Cezbeye tutulmuş bir derviş, Uhud Muharebesinde en büyük bir komutanın yapabileceği bir plânı nasıl düşünür ve tatbik edebilir.”(3) “Büyük bir inkılâp yapan Hazreti Muhammed (s.a.s.)’e duyulan sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikir ve esasları korumakla tecelli edebilir.”
Mustafa Kemal Atatürk, vefatından on beş gün önce verdiği aşağıdaki mesajın, Başbakan ve Dışişleri Bakanı vasıtası ile tüm dünyaya açıklanmasını istemiştir: “Bütün dünya Müslümanları, Allah’ın son peygamberi Hazreti Muhammed (s.a.s.)’in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmelidir. Tüm Müslümanlar Hazreti Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmelidir. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilir.” (4)
ATATÜRK GÖNLÜMÜZDE YAŞAYACAKTIR
Türk Milletinin tarihindeki en sıkıntılı dönemlerden zaferle çıkan milletimizin ve kahraman ordumuzun başında ve öncüsü olarak yer alan Mustafa Kemal Atatürk unutulmaz bir şahsiyet olarak milletimizin gönlünde yaşamaktadır.
Vefatının 70. yılında Cumhuriyetimizin kurucusu büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını rahmet, minnet ve şükranla bir kez daha anıyoruz.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
(1) Atatürk'ün S.D. II, S. 66-67
(2) Nutuk III, S. 1241
(3) Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 100
(4) Prof. Dr. Hanif FARUK - Urduca Yay. Atatürk, A.Ü. Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Yay.1979, S. 102
Nurettin MİDİLLİ
nurettinmidilli@hotmail.com