29 MAYIS 1453 İSTANBULUN FETHİ
-
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 287
- Kayıt: Prş Oca 24, 2008 9:54 am
- Konum: İstanbul
29 MAYIS 1453 İSTANBULUN FETHİ
İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 1453'te (Jülyen takvimine göre, Gregoryen takvimi göre 7 Haziran 1453), şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusunun, şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis şehrini Sultan II. Mehmed Han'ın komutanlığında fethetmesidir. Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, henüz 21 yaşında olan Sultan II. Mehmed, Fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlanmıştır. Tarihteki en önemli devletlerden olan Doğu Roma İmparatorluğu böylelikle sona ermiştir.
- iskesurlu60
- Destekleyen
- Mesajlar: 519
- Kayıt: Çrş Şub 20, 2008 12:38 pm
- Konum: İstanbul
- ERKAN_OZDEMIR
- Onursal Üye
- Mesajlar: 2218
- Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
- Konum: Amasya
[font=Arial]dünya tarihine damgasını vuran 2.savaştır müslümanlık ve TÜRK TARİHİ açısından İSTANBULUN FETHİ bir ulusun bir sembolün bugüne gelmesini saglayan en büyük ve en anlamlı savaşlardan biri FATİH SULTAN MEHMET adıyla şanıyla daha 21 yaşında göstermiş oldugu azim ve sabır ve bunun sonucunda gelen büyük bi zafer vatanı ugruna şehit olan dedelerimizin yüce rabbim mekanını cennet eylesin
not(FATİH SULTAN MEHMET ölmeden önce verdigi vasiyette ayasofyayı ibadet amaçlı dinimize yönelik kullanın başka amaçlar açısından kullanılmasına izin vermeyin demiş eger kullanılırsa lanetim üzerinize olur demiş şuan ayasofyanın hali içler acısı )[/font]
not(FATİH SULTAN MEHMET ölmeden önce verdigi vasiyette ayasofyayı ibadet amaçlı dinimize yönelik kullanın başka amaçlar açısından kullanılmasına izin vermeyin demiş eger kullanılırsa lanetim üzerinize olur demiş şuan ayasofyanın hali içler acısı )[/font]
Söz; agizdan cikincaya kadar senin esirin, agizdan ciktiktan sonra sen onun esirisin...!
- iskesurlu60
- Destekleyen
- Mesajlar: 519
- Kayıt: Çrş Şub 20, 2008 12:38 pm
- Konum: İstanbul
İSTANBULUN MANEVİ FATİHİ AKŞEMSETTİN
Beyaz atına binmiş, ordusunun önünde giren Fatih Sultan Mehmet, yanında onu yetiştiren Akşemsettin, Molla Hüsrev ve Molla Gürani ile İstanbul'a giriyor. Türk Ordusunu karşılayan şehir halkı yol boyunca dizilmiş, ellerindeki çiçek demetlerini padişaha sunmak için yaklaşıyor.
Şehir ahalisi, beyaz sakalıyla, ağır duruşuyla Akşemsettin'i padişah sanıp çiçekleri ona sunmaya çalışıyorlar. Akşemsettin atını geri çekip göz ucuyla Fatih'i göstererek:
"Sultan Mehmet odur, çiçekleri ona veriniz", demek istiyor.
Fatih Sultan Mehmet, çiçeklerle kendisine doğru yürüyenlere hocası Akşemsettin'i göstererek:
"Gidiniz, çiçekleri gene ona veriniz. Sultan Mehmet benim, ama o, benim hocamdır", diyor.
Fatih Sultan Mehmet tarafından(1464) yılında yaptırılmış olan türbesi Bolu ilinin, Göynük ilçesindedir. İlçede her yıl, İstanbul'un fetih günü olan 29 Mayıs(mayısın son pazarı) tarihinde anma günleri düzenlenmektedir.
Beyaz atına binmiş, ordusunun önünde giren Fatih Sultan Mehmet, yanında onu yetiştiren Akşemsettin, Molla Hüsrev ve Molla Gürani ile İstanbul'a giriyor. Türk Ordusunu karşılayan şehir halkı yol boyunca dizilmiş, ellerindeki çiçek demetlerini padişaha sunmak için yaklaşıyor.
Şehir ahalisi, beyaz sakalıyla, ağır duruşuyla Akşemsettin'i padişah sanıp çiçekleri ona sunmaya çalışıyorlar. Akşemsettin atını geri çekip göz ucuyla Fatih'i göstererek:
"Sultan Mehmet odur, çiçekleri ona veriniz", demek istiyor.
Fatih Sultan Mehmet, çiçeklerle kendisine doğru yürüyenlere hocası Akşemsettin'i göstererek:
"Gidiniz, çiçekleri gene ona veriniz. Sultan Mehmet benim, ama o, benim hocamdır", diyor.
Fatih Sultan Mehmet tarafından(1464) yılında yaptırılmış olan türbesi Bolu ilinin, Göynük ilçesindedir. İlçede her yıl, İstanbul'un fetih günü olan 29 Mayıs(mayısın son pazarı) tarihinde anma günleri düzenlenmektedir.
-
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 287
- Kayıt: Prş Oca 24, 2008 9:54 am
- Konum: İstanbul
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın ?
Fatih’in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!
Sen ne geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini ?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih’in İstanbulu fethettiği yaştasın.!
Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Süleymandır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan !
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan ....
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin !
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...
Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın ?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın ?
Fatih’in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!
Sen ne geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini ?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih’in İstanbulu fethettiği yaştasın.!
Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Süleymandır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan !
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan ....
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin !
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...
Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın ?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!
BİR YERDE KÜÇÜK İNSANLARIN GÖLGESİ OLUŞUYORSA ORDA GÜNEŞ BATIYOR DEMEKTİR.
-
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 287
- Kayıt: Prş Oca 24, 2008 9:54 am
- Konum: İstanbul
- yilmaz.sahin
- Forum Yöneticisi
- Mesajlar: 2053
- Kayıt: Cmt Tem 15, 2006 2:08 am
- Konum: İstanbul
- İletişim:
Asra meydan okuyan, koca imparatorlukları tarihe gömen, dağları deniz yapan bir zamanı yaşamamış gençler, böyle mukaddes mevzulara uzak kaladuruyor ya "nerde ist. aşıkları" demekte haklısın. Allah bizleri ecdadını unutmayan, en azından ruhuna fatihalar okuyan ümmetinden eylesin.zafer.sahin yazdı:eeeeeeeeeeeee nerde istanbul aşıkları
Günün anlam ve önemine binaen bende aşağıdaki alıntıyı paylaşmayı bu konu başlığımızda kendime pay bildim ;
________________________________________________________________________________________________________________
Fatih Sultan Mehmet'in Kişiliği
Efendimiz (sav), Fatih'e işaretle, 'İstanbul'u fethedecek, hükümdar ne güzel hükümdardır' buyuruyor. Bu işareti, onu yetiştiren babası II. Murad'a veya hocası Akşemseddin'e de yapabilirdi. Yapmadığına göre, bu müjdenin ifade ettiği başka gerçekler de vardır: Herşeyden önce Fatih, bir devlet başkanı olarak kurmuş olduğu sistem ve yeşertmiş olduğu zemin ile nice nice Akşemseddin'lerin yetişmesini sağlamıştır. Elindeki imkanları daha değişik şekilde de kullanabilirdi. Bu açıdan, dinî ve müspet ilimler sahasında alimlerin yetişmesi için zemin hazırlayanlar, 'sebep olan, işleyen gibidir' sırrınca, diğerlerine nispeten bir adım önde sayılırlar.[4]
İkinci olarak Fatih, tek buutlu bir insan değildi. Yani, İstanbul'u fetheden muzaffer bir kumandan olmasının yanında, medresede kendisine ayrı oda tahsis edilecek seviyede ilim ve aynı ölçüde bir kalp ve ruh insanıydı. Bir diğer ifadeyle o, madde ve manayı birbiri içinde bütünleştirip bünyesinde barındıran bir alperendi. Şu tek örnek, onun tevazu ve edebini göstermek için yeter ve artar: Hocası Akşemseddin'in olsun devrinin ışık insanlarından Molla Hüsrev ve Molla Gürani'nin olsun, ulemanın yanında, bir talebenin hocasına karşı takınması gerekli tavrı takınır, saygılı davranır ve edeb içinde onların huzurlarında otururdu. Zaten bizim dünyamızdaki fetihler, hep böyle ruh, mana, edep ve aksiyon insanlarının elinde gerçekleşmiş ve insanlığa armağan edilmişlerdir.
______________________________________________________________________________________________________________
Kaynak : http://tr.fgulen.com/content/view/9973/13/
"Söz uçar yazı kalır"
slm
[font=Arial Black]emeğinize sağlık arkadaslar..güzel paylasımlar...[/font]
- ERKAN_OZDEMIR
- Onursal Üye
- Mesajlar: 2218
- Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
- Konum: Amasya
Re: 29 MAYIS 1453 İSTANBULUN FETHİ
29 Mayıs 2010 günü İstanbul'un fethinin yıldönümünü kutlayacağız.Tarihimize altın sayfalar açan İstanbul'un fethi ile orta çağ kapanıp,yeni çağ başlamıştır.İstanbul'un fethini Sevgili Peygamberimiz asırlar önceden insanoğluna "Kostantiniyye (İstanbul) elbette feth edilecektir. O’nu feth eden kumandan, ne güzel kumandandır! Onu fetheden asker ne güzel askerdir!” buyurmuşlardır.
İstanbul'un fethine vesile olan Büyük komutan Fatih Sultan Memmet ve Kahraman Askerlerimizi minnetle ve şükranla anıyoruz.. .. ..
İstanbul'un fethine vesile olan Büyük komutan Fatih Sultan Memmet ve Kahraman Askerlerimizi minnetle ve şükranla anıyoruz.. .. ..
- yilmaz.sahin
- Forum Yöneticisi
- Mesajlar: 2053
- Kayıt: Cmt Tem 15, 2006 2:08 am
- Konum: İstanbul
- İletişim:
Re: 29 MAYIS 1453 İSTANBULUN FETHİ
İnşallah cennet mekan II. Mehmet. Allah Eyyüb El Ensari ve O'nun niyetiyle yola çıkıp yollarda ölen sahabelerden ve Fatih'in askerlerinden razı olsun.
Geçen seneki bu konu mesajlarımızda Zeynep Hanım'ın da yazdığı güzel bir veciz var kendisinin müsaadesi ile alıntı yapmak istiyorum ; "Ey Fatih! sen, yine bizi ve İstanbulu bıraktıgın gibi hatırla.."
Geçen seneki bu konu mesajlarımızda Zeynep Hanım'ın da yazdığı güzel bir veciz var kendisinin müsaadesi ile alıntı yapmak istiyorum ; "Ey Fatih! sen, yine bizi ve İstanbulu bıraktıgın gibi hatırla.."
"Söz uçar yazı kalır"
- Ugur Ozdemir
- Bölüm Yetkilisi
- Mesajlar: 993
- Kayıt: Pzt Ağu 14, 2006 9:36 pm
- Konum: Yurt Dışı
Re: 29 MAYIS 1453 İSTANBULUN FETHİ
Mevlam onlardan razi ve memnun olsun, bizleride Insallah sefaatlerine nail eylesin..
- demet.sahin
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 746
- Kayıt: Prş Ağu 09, 2007 6:12 pm
- Konum: Sakarya
Re: 29 MAYIS 1453 İSTANBULUN FETHİ
Amin, inşallah :?
Ne kadar okursan oku; bilgine yakışır şekilde davranmadığın müddetçe cahilsin demektir...
- FORUM YONETIM
- Kayıtlı Üye
- Mesajlar: 148
- Kayıt: Pzr Ağu 30, 2009 11:29 am
Re: 29 MAYIS 1453 İSTANBULUN FETHİ
Ey İstanbul, imparatorluklar, medeniyetler, geçişler senden sorulur. Fatih'in fethinde "ya ben seni alacağım ya da sen beni" diyerek aldığı, ondan öte, Peygamber Efendimizin kurtuluşunu müjdelediği bir şehirsin.
Yıl 2013, Kurtuluşunun 560. yılı...
Yıl 2013, Kurtuluşunun 560. yılı...
DemirciliSelemen.Com Forum ve Site Yönetimi