1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

KUTLU DOĞUM HAFTASI

Gönderilme zamanı: Cmt Şub 23, 2008 10:42 pm
gönderen zafer.sahin
[align=justify]19-20 MART

[align=center]Resim

Kutlu Doğum ve Mevlid Kandili
Hayatın gayesi, yaratılışın mânâsı silinmiş, yok olmuştu. Herşey mânâsız başıboşluk ve hüzün örtülerine bürünmüştü.

Ruhlar birşey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını içten içe hissediyordu.

O vahşet devrinde kâinat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi. Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi.

İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen "Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?" sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı.

Doğudan batıya bütün âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler?

Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları işaret ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler. Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler.

O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp "Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuştur" dediler.(1)

Bîr Yahudi İleri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda,
- "Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu?" diye sordu.
- "Bilmiyoruz" diye cevap verdiler.
Yahudi, "Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum!
"Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu. Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım. Evet, onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var" dedi.

Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar. Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar. "Bu gece Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu. Adını Muhammed koydular." haberini aldılar.

Ertesi gün Yahudiye vardılar:
"Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu?" dediler.
Yahudi "Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır?" dedi.
Onlar, "Öncedir ve ismi Ahmed'dir" dediler. Yahudi, "Beni ona götürün" dedi.
Yahudi ile beraber kalkıp Hz. Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler.
Pegamberimizi Yahudinin yanına çıkardılar. Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üzerine baygınlık geldi, fenalaştı. Kendine gelip ayıldığı sırada,

"Ne oldu sana, yazıklar olsun" dediler.

Yahudi, "Artık İsrailoğullarndan peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artık Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı. Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir.

"Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir" dedi.(2)

Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı..

Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, "Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver."

Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı.(3)

Aynı gece Hz. Âmine'nin yanında bulunan Osman ibn Âs'ın annesinin gördükleri de şöyle:

"O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük."

Evet bu ulvî anı dile getiren Mevlid'in yazarı Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir:

"Hem Muhammed gelmesi oldu yakin
Çok alâmetler belürdi gelmedin"

Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan'a denk gelen gece idi.

Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar.

Araplara göre o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti. Fakat bir de baktılar ki. Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye ayrılmış, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu.(5)

Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi.

Aynı gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun başaşağı devrildiği görüldü.

Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi.

Sava'da mukaddes tanınan gölün suyunun çekilip gittiği görüldü.

Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi.

Bütün bunlar işaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır.(6)

İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz.
Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir.

Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin.

Kaynaklar:
(1)İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:60.
(2)A.g.e, 1:162-163.
(3)Taberî Tarihi, 2:125; İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:102.
(4)A.g.e., 1:102.
(5)İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:102.
(6)Bediüzzaman, Mektûbat,s:161,162.



Mehmet Paksu, Mübarek Gün ve Geceler, Nesil Yayınları


Resim[/align]

Gönderilme zamanı: Cmt Şub 23, 2008 11:56 pm
gönderen ERKAN_OZDEMIR
İnsanlığı içinde bulunduğu karanlık dünyadan kurtarmak,onlara kılavuzluk yaparak yollarını aydınlatmak üzere işiklar saçan bir kandil olarak seçilmiş ve vazifelendirilmiş olan olan sevgili peygamberimiz(sav) efendimizin dünyaya teşriflerinin kutlandığı kutlu doğum haftasına yaklaşmış bulunmaktayız.Bu büyük olayın bütün İslam alemine ve insanlarımıza hayırlar getirmesini Cenabı Allahtan niyaz ederim.

slm

Gönderilme zamanı: Pzr Şub 24, 2008 12:34 pm
gönderen merkez_60
[font=Arial Black]Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Canım kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed,
Şefâat eyle bu kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Mü'min olanların çoktur cefâsı,
Ahirette olur zevk-u sefâsı,
On sekiz bin âlemin Mustafâ'sı,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Yedi kat gökleri seyrân eyleyen,
Kûrsûn üstünde cevlân eyleyen.
Mi'râcda ümmetin Hak’dan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Ol çâriyâr anın gökler yâridir,
Anı seven günahlardan beridir,
On sekiz bin âlemin serveridir,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz,
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız
Sana uymayanlar gider imânsız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.


İslam alemine ve insanlarımıza hayırlar getirmesini Cenabı Allahtan niyaz ederim.



[/font]

Gönderilme zamanı: Pzt Şub 25, 2008 2:47 pm
gönderen HACI.OMER.SAHIN
KUTLU DOĞUM HAFTASI
20 Nisan 571 tarihine tekabül eden Rebiu'l-evvel ayının 12'sinde, bir Pazartesi gecesi, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (sav) dünyayı şereflendirmişlerdir. Peygamberimiz (sav)'in doğum yıldönümünü anmak; O'nun elçiliğini, yüksek ahlakını anmak ve sünnetine uyma kararlılığımızı tazelemektir. Allah (c.c.)'ın "Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin." (Kalem Suresi, 4) ayetiyle övdüğü Resulullah (sav)'ın üstün ahlakıyla ahlaklanmaya çalışmaktır.

Bu vesile ile, Kutlu Doğum Haftası'nın aziz milletimize ve bütün Müslüman kardeşlerimize mübarek olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ederiz.

Gönderilme zamanı: Çrş Şub 27, 2008 12:54 am
gönderen zeynep
Ömer hocam,

Kutlu doğum haftasısıyla ilgili dernekte herhangi bir faaliyet olacakmı?

Saygılarımla

Gönderilme zamanı: Çrş Şub 27, 2008 8:34 am
gönderen tarihci000
kutlu doğum haftası

tüm müslümanların kutlu doğumunu en içten dileklerimle kutlarım

Gönderilme zamanı: Çrş Şub 27, 2008 4:10 pm
gönderen 5YAGMUR5
[font=Comic Sans MS]BÜTÜN MÜSLÜMAN ALEMİNİN KUTLU DOĞUM HAFTASI KUTLU OLSUN[/font]

Her gün 5 dakika

Gönderilme zamanı: Sal Nis 15, 2008 3:04 am
gönderen mtozdemir
Lütfen beş dakikanızı ayırıp iki satır okuyunuz.

http://2008.kutludogum.org
Resim

Gönderilme zamanı: Sal Nis 15, 2008 3:17 am
gönderen zeynep
mtozdemir,

bende link açılmıyor. nedemek bu güzellik için beş dakıka değil saatlerimizi ayırsak yetmez.

teşekkürler...

Gönderilme zamanı: Sal Nis 15, 2008 3:39 pm
gönderen zafer.sahin
Kutlu Doğum Haftası'nın aziz milletimize ve bütün Müslüman kardeşlerimize mübarek olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ederiz.

Gönderilme zamanı: Sal Nis 15, 2008 3:49 pm
gönderen engin.kaya
iyki müslamınım alahıma şükürler olsun

Gönderilme zamanı: Sal Nis 15, 2008 4:07 pm
gönderen ERKAN_OZDEMIR
"On dört asır evvel, yine bir böyle geceydi, Kumdan, ayın on dördü, bir öksüz çıkıverdi!


Lâkin, o ne hüsrandı ki: hissetmedi gözler; Kaç bin senedir, halbuki bekleşmedelerdi!"


"Bir kerre de, mâmûre-i dünya, o zamanlar Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi.


Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta; Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!“( Mehmet Akif Ersoy, Safahat)


İşte böyle bir zamanda dünyayı teşrif etti Peygamber Efendimiz (as). Bu sebepledir ki, Hz. Peygamberin nezih hayatının bilinmesi ve örnek alınması, her insanın yegane gayesi ve görevi olmalıdır. Bilhassa her müslümanın, O'nu daha iyi tanımak ve sahih sünnetine tabi olmak gibi bir zorunluluğu vardır. Bu aynı zamanda bir iman borcudur. Çünkü Allah’ı sevmek O’nu sevmekle mümkündür: “(Rasulüm) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin”(Al-i İmran Suresi:31)

Aziz milletimizin kutlu doğum haftası mübarek olsun,Cenabı Allah bizlere daha nice kutlu doğum heyecenı yaşatmayı nasip eylesin.

Gönderilme zamanı: Sal Nis 15, 2008 7:17 pm
gönderen Ugur Ozdemir
Bizde Insallah burda bu Pazar dört büyük teskilatin katilimiyla güzel bir Kutlu Dogum programi gerceklestiricez.Diyari gurbetellerde biraz
daha hüzünlüde olsa bu tür programlar kaynasmamiza bir vesile oluyor.

Mevlam Insallah Peygamber Efendimizin(sav) sefaatlerine bizleri nail eylesin.

Gönderilme zamanı: Sal Nis 15, 2008 9:51 pm
gönderen huseyni
esselatuvesselamualeykeyarasulAllah

iyiki doğdun ey Güzel

karanlıkları parçalayan Güneş

kurumuş sahraları gülistana çeviren Yağmur

çürümüş gönülleri yeşerten tazeleyen ve dirilten A-bı hayat

eğer gelmeseydin aleme bülbül ötmez açmazdı güller

hep karanlıkta kalıp mahpus olurdu gönüller

bulutlar gelmez sönerdi güneş

iyiki doğdun ey Güzel


biz O nu s.a.v. değil bir haftaya ömrümüzün her anına hasretmeliyiz
çünkü O s.a.v. yaratılış sebebimiz ve bizler birer parçasıyız

MEVLİDİ NEBEVİMİZ KUTLU VE MUTLU OLSUN TÜM EVRENE

Gönderilme zamanı: Prş Nis 17, 2008 12:15 am
gönderen engin.kaya
NEKADAR ŞÜKRETSEK AZDIR İYKİ MÜSLÜMAN DOGMUŞUM

Gönderilme zamanı: Prş Nis 17, 2008 12:56 pm
gönderen cyildiz
tüm müslümanların kutlu doğum haftası hayırlara vesile olur inşallahhh