Yalanın mektebi varda bizmi bilmiyoruz?.. Pes! doğrusu utanmadan ,sıkılmadan,ezilmeden büzülmeden, uluorta allenen insanların gözünün içine baka baka yalan konuşmak ,ancak mektebine gidilirse bukadar rahat konuşulabilir.
Ne yaptığı belirsiz bir takım insanlar.. nasıl olurda insanların şerefiyle, onuruyla haysiyetsizce oynarlar... Yalanla okadar içiçelerki... gerçekleri görmemekte israr ve inat ediyorlar... Eğer yalan konuşurken yüzünüz kızarmıyorsa, avuçlarınızı içi terlemiyorsa, diliniz dolanmıyorsa...ya imanınızdan şüphe edin, yada bir Ruh dokturuna görünün...
Yalan;
En başta kendine saygısızlık
Kendini kandırmak (maskedir)
şuçlari gizlemek (korkaklıktır)
Gerçeklerden kaçmak(yüzleşmemektir)
Yalanın gerçekler karşısında, hiç şansı yok,elbet birgün çıkar ortaya
Zeynep.
NOT: yazının tüm sorumluluğu bana aittir.
Mektebi' mi var...
Mektebi' mi var...
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.
- ERKAN_OZDEMIR
- Onursal Üye
- Mesajlar: 2218
- Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
- Konum: Amasya
Hepimiz insanız ve zamanla çeşitli hatalar yapmışızdır.Bu insanoğlunun doğasında vardır.Önemli gün geçtikçe hatalarımızn farkına varıp,hatalarımızı en asgari düzeye indirmektir.Bu şekilde yaptığımız takdirme zamanla hatalarımızın daha olumlu yönde geliştiğini farkedeceğiz.
Sürekli yalan konuşmayı adet haline getiren kişiliklerin yapısında aslında ikinci bir benlik vardır.Kendi kendilerini kandırırlar.Kendileri ile mücadele ederler.Yalan öyle bir tehlikeli benliktir ki;sürekli oluştuğunda kişi artık kendisinden uzaklaşır.Yalan tüm olumlu değerleri kaybettirir,karların güneşte erimesi gibi,tüm güzellikleri,sağlam temellere oturtturulmuş birliktelikleri bir anda yok edip eritir ve bitirir.Kaybedileni kazanmak belki çok zaman alır ama,yalanı terketmek kendimizi kazanmak anlamına gelir.Buda benliğimiz için büyük önem arzetmektedir.
Saygılarımla.
Sürekli yalan konuşmayı adet haline getiren kişiliklerin yapısında aslında ikinci bir benlik vardır.Kendi kendilerini kandırırlar.Kendileri ile mücadele ederler.Yalan öyle bir tehlikeli benliktir ki;sürekli oluştuğunda kişi artık kendisinden uzaklaşır.Yalan tüm olumlu değerleri kaybettirir,karların güneşte erimesi gibi,tüm güzellikleri,sağlam temellere oturtturulmuş birliktelikleri bir anda yok edip eritir ve bitirir.Kaybedileni kazanmak belki çok zaman alır ama,yalanı terketmek kendimizi kazanmak anlamına gelir.Buda benliğimiz için büyük önem arzetmektedir.
Saygılarımla.
Bazen karşımızdaki kişinin yalan söylediğini düşünürüz ama hiçbir zaman bundan emin olamayız. Aslında biraz dikkatle kimin yalan söyleyip kimin doğru söylediğini anlamak çok da zor değil. Karşınızdaki kişinin size yalan söylediğini davranışlarına bakarak anlayabilirsiniz. İşte yalanı ele veren 10 hareket...
1. Yalan söyleyenler genellikle göz temasından kaçınır. Ellerini ve kollarını daha az kullanır. Soru sorduğunuzda avucunu sıkar ya da ellerini size çevirmez.
2. Genel tavrı değişir. Sakin bir insan aniden heyecanlı davranırken, daha hareketli insanlar donuk tavırlarla konuşmaya başlar.
3. Sorduğunuz basit sorulara daha önceden cevabını tasarladığı için gerektiğinden detaylı cevaplar verir. Fakat bunun ardından beklemediği bir soru sorarsanız birden bocalar ve cevap vermek için zaman kazanmaya çalışır.
4. Şaşkınlık, korku ya da mutluluk gibi duyguları belirten ifadeleri sadece ağız bölgesiyle sınırlı kalır.
5. Ayakta dururken ya da otururken yalan söyleyen birisi genellikle sırtını dik tutmaz.
6. Bulunduğu rahatsız ortamdan kurtulmak isteğiyle gözünü kapıya çevirir ve konuştuğu kişiyle arasına mesafe koyar.
7. Sorulara net cevaplar vermez. Her zaman sakin karşıladığı sorulara aşırı tepkiler verir. Kendisi size soru yöneltmez.
8. Şakalar yaparak konuyu geçiştirmek ister ya da çok dramatik bir hikaye anlatarak sizi duyarsızlıkla suçlar.
9. Sık sık yüzüne dokunur. Burnunu çeker, başını kaşır. Özellikle ağız bölgesine yakın bölgelere dokunması dikkat çeker.
10. Üstündeki kıyafetleri düzeltir. Gömleğinin yakasını gevşetir. Ya da elinde tuttuğu bir cisimden güç almaya çalışır.
1. Yalan söyleyenler genellikle göz temasından kaçınır. Ellerini ve kollarını daha az kullanır. Soru sorduğunuzda avucunu sıkar ya da ellerini size çevirmez.
2. Genel tavrı değişir. Sakin bir insan aniden heyecanlı davranırken, daha hareketli insanlar donuk tavırlarla konuşmaya başlar.
3. Sorduğunuz basit sorulara daha önceden cevabını tasarladığı için gerektiğinden detaylı cevaplar verir. Fakat bunun ardından beklemediği bir soru sorarsanız birden bocalar ve cevap vermek için zaman kazanmaya çalışır.
4. Şaşkınlık, korku ya da mutluluk gibi duyguları belirten ifadeleri sadece ağız bölgesiyle sınırlı kalır.
5. Ayakta dururken ya da otururken yalan söyleyen birisi genellikle sırtını dik tutmaz.
6. Bulunduğu rahatsız ortamdan kurtulmak isteğiyle gözünü kapıya çevirir ve konuştuğu kişiyle arasına mesafe koyar.
7. Sorulara net cevaplar vermez. Her zaman sakin karşıladığı sorulara aşırı tepkiler verir. Kendisi size soru yöneltmez.
8. Şakalar yaparak konuyu geçiştirmek ister ya da çok dramatik bir hikaye anlatarak sizi duyarsızlıkla suçlar.
9. Sık sık yüzüne dokunur. Burnunu çeker, başını kaşır. Özellikle ağız bölgesine yakın bölgelere dokunması dikkat çeker.
10. Üstündeki kıyafetleri düzeltir. Gömleğinin yakasını gevşetir. Ya da elinde tuttuğu bir cisimden güç almaya çalışır.
Doğruları konuşan, konuştukca doğrulan.. Doğruldukça doğruları çoğaltan bir fert ve daha güzel bir fert olabılmek için SANA, BANA BİZE görevler düşüyor...
Kimse görevini küçümsemesin,ertelemesin. Elimizdeki küçük ve bize ait DEĞERLERİMİZİN kıymetini bilelim..
konuya ilgi gösteren arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Necmi Bey:
Abartma, dürüst insanların yalanıdır. Maistre Hmmm ilginç
Kimse görevini küçümsemesin,ertelemesin. Elimizdeki küçük ve bize ait DEĞERLERİMİZİN kıymetini bilelim..
konuya ilgi gösteren arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Necmi Bey:
Abartma, dürüst insanların yalanıdır. Maistre Hmmm ilginç
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.