DEMİRCİLİ ve SELEMEN'in İnternetdeki En Güzel Köşesi

Zeynep Hanım,

Bazen öyle konulara temas ediyorsunuz ki inanın nereden başlıyacağı mı bilemiyorum.İnsanlar arasındaki ilişkilerde ilk izlenimler,sonuçları iyi yada kötü olsun önemlidir.Çün ki ediğindiğiniz izlenim sizde fikir oluşturacaktır.Kişilerin sosyal hayattaki rolleri, tutum ve davranışları,hitap ve konuşma biçimleri,giyim kuşamları,yaşantısal eylemleri bizlerde izlenim bırakan unsurlardır.Fakat bunlar zaman içerisinde değişiklik gösterebilirler,bu da insanların gelişimleri ile ilgilidir.

Burada asıl önemli olan bizlerin önce kendi ailemizden,çevremizden başlamak suretiyle konumumuz ne olursa olsun arkamızda iyi bir izlenim bırakabilmemizdir.Buda tamamen insanın kendini geliştirmesi ile alakalıdır.Sosyal hayatta kötü izlenim bırakan kişiler,hayatları boyunca o izlenimle anılırlar,iyi izlenim bırakanlar ise takdir ile anılırlar.Eğer siz konuyu biraz daha açarsanız farklı boyutlarda devam ederiz.

Mıhabbetle kalınız.

ABLACIM GÜZEL BİR OKADARDA ENTERASAN Bİ KONU ÖNCELİKLE TEŞEKKÜR EDERİM EMEĞİNE SAĞLIK...

Hiçbir zaman ilk izlenimin önemi inkar edilemez tabii ki
İlk izlenim önemli, evet. Neden mi çok önemli?
Çünkü, Henüz siz ağzınızı bile açmadan dinleyicileriniz hakkınızda bir takım tahminler yapmış olacak ve kendi kişisel deneyimleri ve önyargıları ışığında çoktan artı veya eksi puanlar vermiş olacaklardır.karşındaki insanla ilk kez karşılaşıyorsun. O ânki ruh hali-muhabbet vb.'ne göre ister istemez bir değerlendirme yapabiliyorsun. Çünkü, ilk kez karşılaştığınız için elinizde bir veri yok, yani geçmişe yönelik bir şey yok.
DEVAM EDELİM YORUMLARA....[font=Arial] [/font]

:) Zeynep Hanım cook güzel bır konuya degınmıssınız tskler.

Ben ılk ızlenımlerın cok önemlı oldugunu düzünüyorum sonrasında ınsanın hayalınde ılk o an canlanıyor.

yeni tanıştığımız insanlar hakkında gerçekci fikirler edinmek yerine, geçmişten gelen önyargılarımızı yüklemeyi tercih ediyoruz,farkında olmadan bitakım olaylar bizi etkiliyor dolaysıyla davranışlarımızı yönlendiriyor.

bu konuya değinmemim yagane sebebi bu sene tatilde yaşamış olduğum kötü tecrübedir. şöyleki.. otuz kırk sene önceki yaşanan saptan samandan, maldan mülkten,olumsuz yapılan izdivaç nedeniyle yaşanmış kırgınlıklar ve husumetlerin faturasının bizlere cıkarılması. Enterandır bir takım değerlere cehaletleri yüzünden sahip çıkamamışlar,yalan yanlış ve yarım kulaktan dolma bilgilerle bizleri doldurmuşlar. sonuç itibarıyla istediğimiz samimiyyeti kuramıyoruz. Neden? çünkü hiç günahı olmayan x kişinin falangilllerden olması önyargılı davranmamıza yeterli neden.

Bütün mesele: Gülle dikeni, kuzuyla kurdu, iyiyle kötüyü birbirine zarar vermeden yaşatmak

Arkadaşlar sizlerinde düşüncelerinizi paylaşmanızı bekliyorum.

bencede güzel bir konu zeynep abla şöyle diyeyim ilk izlenimler sizin başkalarının zihnindeki görüntünüz yani imajınızdır bir insan hakkında oluşturduğumuz izlenimler daha sonra o kişiye karşı davranışımıza etki eder zaten bizim insanımız ilk izlenime çok dikkat eder arkadaşlar öyle ya ilk tanışma sırasında bilirizki inceleniyoruz tartılıyoruz ve değerlendiriliyoruz aynı durumu bizde yapıyoruz

bencede ilk izlenim çok önemli

Görüyorum ki bu türden konular,magazin konuları kadar rağbet görmüyor.Arkadaşlar,izlenim demek sadece karşınızdaki kişinin yada sizin kişilere bıraktığınız izler demek değildir.İzlenim her şey demektir.Bu sene Kasabamızda bir sürü iyisiyle kötüsüyle hadiseler yaşandı,bunlar sizde hiç mi bir izlenim oluşturmadı?

Her zaman başlangıçlar zor gelir. İlk tanışma evresini atlatıp, artık karşımızdakine ısındığımız zamana geçebilmek isteriz.

Çünkü o zaman kendimizi daha rahat ve özgür hisseder, daha fazla kendimiz olabiliriz. Öyle ya ilk tanışma sırasında biliriz ki, inceleniyoruz, tartılıyoruz ve değerlendiriliyoruz. Bu nedenle özenli ve dikkatli davranırız. İlk seferde karşımızdakini etkilemeyi başaramazssak, bir daha kim bilir ne zaman ikinci bir şans verilecektir?

Bir insanın karakterini ilk izlenim ile belirlemenin imkansız olduğunu biliriz ama genede, kişilerin davranışlarını 2 boyutlu bir tanımın içine hapseder ve zaman boyutunu göz ardı edip genelleme yaparız. Çoğu kez o insanı daha yakından tanımak için bir daha çaba bile sarfetmeyiz. Belki bunun nedeni, her gün çok fazla insan ile karşılaşıyor olmamız, belki insanları tanımak için fazla zamanımızın olmaması, belkide üşengeçliğimiz ve fazla uğraşmak istemeyişimiz. Sebep ne olursa olsun yeni tanıştığımız insanlar hakkında gerçekçi bir fikir edinmek yerine, geçmişten gelen ön yargılarımızı yüklemeyi tercih ederiz.

Ön yargılarımızdan kurtulmak mümkün mü? Yada kendimizi ön yargılı olmamak için kontrol altına alabilir miyiz? Bu sorulara cevabım hayır olurdu, çünkü sahip olduğumuz tecrübelerin temel nedeni bu tür durumlarda ihtiyacımız olan bilgi eksikliğini tamamlayabilmektir. Fakat her zaman yanılma payı olduğunu ve her insanın bir birinden farklı olduğu gerçeğini her zaman zihnimizin bir köşesinde tutmak oldukça önemlidir. Bu hem insanlar hakkında daha gerçekçi bir fikir edinmemizi sağlar hemde ilişkilerimizin geçmişte yaşanan limitli tecrübelere göre sınırlandırılmasını engeller. Böylece hoş görülü ve değişime açık olmayı başarabiliriz.

ESKİ ÜSTADLARA göre : para ile iman kimde bilemezsiniz demişler ....

Hüseyni demişki,

''''arkadaşlar !
her halukarda iyi bakmaya çalışalım iyilik görelim
yani bizden önce bir iyilik yansısın eğer ters etki yaparsa ozaman değerlendirelim ve yinede ön yargılı davranmayalım
çünkü asıl kınanması gereken bilelim ki kendi nefsimizdir
insanlar hata yapabilir yanlışa müsait bir konumdadır
tekrar diyorum ki karşımızdakini tartmadan önce nefsimizi ve kalbimizi kontrol edelim
olaki yanlışlık bizden de zuhur edebilir

bizler mutluluğu yakalamanın yollarını arayalım''''

Gerçekten güzel bir yaklaşım,insanlarda iyi yada kötü izlenimler bırakmak istiyorsak önce kendi nefsimizden başlamalıyız.Tabiki bizler her zaman iyi izlenimler oluşturma çabası içerisinde olmalıyız.

suan köyümüzde bu yaz gördügüm kadarıyla bazı insanların iyilere kötü bakması kötülere iyi bakması gibi bir durum gördüm bizler iyiligi ve güselligi en iyi sekilde yapmaya calısırız ama karsımızdakiler bunu nası anlar orası soru işareti

herzaman iyiligin ve dogrulugun pe$indeyiz

Ramazanınız mubarek olsun
Bir bilgeye sormuşlar :

Günümüzde bazı kavramların doğru ve gerçek tanımı yapılamıyor neden ? cevap vermiş:"Kimin kime göre tanımladığı önemli.Yani durulan yer ve bakılan pencere..Bolu beyine göre Köroğlu hıyanetin odağıdır, halka göreyse kahraman. Alıntı

naci-tasyurek yazdı:Ramazanınız mubarek olsun
Bir bilgeye sormuşlar :

Günümüzde bazı kavramların doğru ve gerçek tanımı yapılamıyor neden ? cevap vermiş:"Kimin kime göre tanımladığı önemli.Yani durulan yer ve bakılan pencere..Bolu beyine göre Köroğlu hıyanetin odağıdır, halka göreyse kahraman. Alıntı

Sizinde Ramazanı-Şerifinizi mübarek olsun

İllaki.. Muallak cevaplar kabul etmiyoruz. Sizin duruş ve bakış açınız nedir?

İlk izlenim, ilk 30 saniyede yaptığınız ve söylediğiniz herşeyin bir bütünüdür."
"Ne söylediğiniz değil, onu nasıl söylediğiniz önemlidir."
"Basit bir jest, yüzlerce kelimeden daha çok şey ifade eder."
"Beden dili, bilinçdışı motivasyonlarımızı açığa çıkarır."
Bilinen şu ki gerçekte bizler, hal ve davranışlarımız, duygularımız, fikirlerimiz ve kişiliğimizi sözlü ya da sözsüz şekilde ortaya çıkararak iletişim kurarız.
Bizler fikir ve isteklerimizi iletebilmek, karşımızdakiyle iletişim kurabilmek için en çok dilimizi kullanırız. Ancak aynı zamanda tutku, endişe ve korku gibi duygulara sahip yaratıklar olarak, hislerimizi göstermek isteriz. Bilinçli olarak sözsüz mesajlar iletir ve algılarız.İletişimde kullandığımız sözsüz ipuçları, sözlü olanları anlamamıza yardımcı OLABİLİR.
Bakışlar: Bakışlar daha çok kişilerle aramızda olan mesafeyle belirlenir, örneğin çok yakın duruyorsak birbirimize bakmamaya çalışırız. Aynı zamanda bakışlar, konuşmanın konusuyla da çeşitlilik kazanır. İletişimde olduğumuz kişiler ile aramızdaki ilişki düzeyi ve tabi ki kişilik özellikleri de bakışlarda etkilidir. Örneğin içe kapanık kişiler daha az göz teması kurar.

Yüz ifadeleri: Yüz ifadesi kişiye özgüdür ve iletişim tarzımızı belirler. Kaşları kaldırmak, yüzün kızarması, ağzın aşağıya doğru eğilmesi ve bunlar gibi bir çok hareket, iletişimde olduğumuz kişi veya kişilerde belli bir etki ve izlenim uyandırır. Gülümseme belki de en dikkate değer yüz ifadesidir ancak kolaylıkla taklit edilebilir.

El, kol, baş hareketleri ve jestler: Konuşma ve kendimizi ifade etme sıarasında çok sayıda el, kol ve baş hareketleri kullanırız. Zamanın geçmesini beklerken, acelemiz olduğunda, bir konuşma sırasında söylenene katılıp katılmadığımızda ve bunlar gibi daha bir çok durumda jestlerimizi kullanırız.

Bu gruba giren hemen her hareketimiz bir anlam taşır. Örneğin yumruğu sıkmak güç göstergesi iken, kendine dokunma (ağız veya buruna dokunma, kaşıma gibi), eğer aşırıysa, endişenin bir belirtisi olabilir. Eğer genel olarak jestler, el ve kol hareketleri fazlaysa, bu durum o kişinin kısıtlı kelime bilgisine sihip olduğunu gösterir