zorluklarla mücadele!!!

Yukarıdaki gruplar haricindeki genel bilgilendirme mesajlarınızı bu başlık altında yazabilirsiniz...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
zeynep
Bölüm Yetkilisi
Bölüm Yetkilisi
Mesajlar: 2659
Kayıt: Pzt Ağu 07, 2006 12:25 am
Konum: İstanbul

zorluklarla mücadele!!!

Mesaj gönderen zeynep » Prş May 29, 2008 11:44 pm

‘‘Sorun yaşanmayan bir işi yönetmek için hiçbir özel beceriye ihtiyaç yoktur‘‘. Bu sözler efsanevi zenginlerden Paul Getty"e ait. Gerçek liderler kriz ve zorluk yaşanan durumlarda ortaya çıkar. Günümüzde yöneticiler ortaya çıkan sorunlarla mücadele etmek zorundadırlar. Yapılan araştırmalar ciddi boyutlarda sorun yaşayan yöneticilerin beş tür tepki verdiklerini ortaya koymuştur.
Umutsuz bir bekleyiş içinde olanlar: Bu tür yöneticiler gözleri fardan kamaşan ve olduğu yerde çivilenerek üzerine gelen arabayı seyreden geyikler gibi sorunları karşısında adeta felç olurlar. Ne yapılması veya ne yapılabileceğini kavrayamazlar. Bu nedenle felaketi önleyecek bir önlem alamadıkları gibi, sorunla başa çıkmada da yetersiz kalırlar. Neyin yanlış yapıldığını ve neden yanlış yapıldığını anlayamazlar.
Sükûnetle teslim olanlar veya panik içinde çırpınanlar: Bazı yöneticiler her aksiliği büyük bir felaket olarak yorumlar ve daha başlangıçta, her şeyin kaybedildiğine inanırlar. Önceki gruba girenler nasıl mücadele edileceğini bilmezken, bu gruba girenler ise mücadeleden korkarlar.
Makul olmayan davranışlarla aşırı tepki verenler: Bunlar kafes içinde köşeye sıkıştırıldığında mantıksızca çırpınan ve saldıran kobaylar gibi enerjilerini yanlış yöne kullanırlar. "Kurban mantığı" içinde oldukları için, yaptıkları kazadan ötürü "frenleri" suçlayan sürücülere benzerler. Böyleleri çevrelerinde suçu yıkacak birilerini ararlar, kendilerine komplo kurulduğuna veya şanslarının kötü olduğuna inanırlar.
Cesaretle mücadele eden ancak geleceğin sorunlarına hazırlıklı olmayanlar: Bazı yöneticiler krizlerle başa çıkmak konusunda uzmanlaşmışlardır. Bu yöneticiler aksilik ne kadar büyük olursa olsun çekinmeden cesaretle tehditlere karşı koyar ve sorunları çözerler.
Bu yöneticilerin temel zayıflığı, gelecekteki potansiyel sorunlara hazırlanacak öngörüye sahip olmamalarıdır. Bu tür yöneticiler, önlerindeki hendeği doldurmakta çok başarılı olsalar bile, o sırada başka taraftan aldıkları toprağın daha derin bir hendek oluşturabileceğini görecek zekáya veya deneyime sahip değillerdir.
Sorunun kaynağına inen ve karşı saldırıya geçenler: Gerçek liderler ne teslim olur, ne de aşırı tepki verirler. Bu gruba girenler, sorun ve krizlerin hayatın bir parçası olduğunu kabul eder, sükûnetlerini koruyarak durumu değerlendirir.
Yaşanan aksiliği tersine çevirmek, bazı durumlarda geri çekilmeyi de gerektirebilir. Bunun için durumun objektif değerlendirmesi, aksiliğe yol açan nedenlerin samimiyet ve cesaretle tanımlanması ve farklı bir yol izlemeniz gerekir. Bu değerlendirme kişinin kendi hatalarını da içine aldığı için acılı bir süreçtir ve olgun bir kişiliğe ihtiyaç gösterir. İyi bir lider geri çekilmesi gereken durumda, ordusunun başındaki bir general gibi işlerini akılcı ve organize bir şekilde yapar.
Bundan sonra hücuma geçme süreci gelir. Geri çekilme teslim olmak anlamına gelmez. Geri çekilme bir lider için sadece kaynaklarını toplama ve sorunun üstesinden gelme amacını taşımaz. Bu süreç aynı zamanda güçlerini gelecekteki başarılar için organize ederek harekete geçmeyi içerir.
Bu liderlerin saldırı stratejileri pervasız değil, kararlı ve dikkatlidir. Stres insanı aptallaştırır. Bir liderin gerçek niteliklerinin kriz sırasında ortaya çıktığı unutulmamalıdır. Aşırı tepki vermek, teslim olmak kadar zayıflık işaretidir. Kontrolü ele geçirmenin yolu, bilinen askeri stratejidir. "En iyi savunma, hücumdur". Bunun için olumsuz duyguları kontrol etmekten başlayan bir dizi olgunluk (duygusal zeká) niteliği gerekir.
Peter Krass "Liderlik Bilgeliği" (Book of Leadership Wisdom) kitabında bir zorluğun üstesinden gelmek için atılması gereken adımları şöyle sıralıyor.
1. Durum ne olursa olsun, paniklemeyin.
2. Geçici olarak geri çekilmekten korkmayın.
3. Gerekirse bazı şeylerden vazgeçin.
4. Durumu dikkatle ve sükunetle değerlendirin.
5. Kendi hücumunuzu planlayın.
6. Hazır olduğunuza inandığınız zaman, amacınıza yönelik olarak güvenle ve coşkuyla saldırıya geçin.
Bu aşamada tereddüt göstermeyin. Kararlılığınız sizinle birlikte mücadele edenlere de ilham
verecektir.
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.

Kullanıcı avatarı
merkez_60
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 1351
Kayıt: Çrş Haz 27, 2007 10:17 am
Konum: Tokat
İletişim:

slm

Mesaj gönderen merkez_60 » Cum May 30, 2008 8:51 am

[font=Arial Black]teşekkürler zeynep abla güzel bir paylasım.....[/font]
Resim

necmi
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 186
Kayıt: Cmt Mar 22, 2008 5:22 pm
Konum: Türkiye

Mesaj gönderen necmi » Cum May 30, 2008 12:40 pm

zeynep hanım cok guzel bır yazı dogru yerde dogru zamanda hareket etmek gerekir

Kullanıcı avatarı
demet.sahin
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 746
Kayıt: Prş Ağu 09, 2007 6:12 pm
Konum: Sakarya

Mesaj gönderen demet.sahin » Cum May 30, 2008 3:25 pm

[hr]
Paylasim icin tesekkur ederim Zeynep hanım. Cok guzel bir paylasim. Bu konu ile ilgili sizlere okudugum bir kitabi iletmek isterim ayrıca okumanizi da tavsiye ederim. lisede saygıdager bir hocamın tavsiyesi uzerine okumustum bu kitabı ve gercekten hosuma gitti. universite sinavindan once ilac gibi gelmisti tabiri cahizse :wink: kitabin ismi "%100 dusunce gucu" yazarı yabancı(Jack Ensign Addington) çevirisi yapilmis bir kitap. kitabi türkceye ceviren tercüman ise Birol Çetinkaya.

hayırlı cumalar.... :wink:

[hr]
Ne kadar okursan oku; bilgine yakışır şekilde davranmadığın müddetçe cahilsin demektir...

Kullanıcı avatarı
ERKAN_OZDEMIR
Onursal Üye
Onursal Üye
Mesajlar: 2218
Kayıt: Cmt Tem 14, 2007 5:52 pm
Konum: Amasya

Mesaj gönderen ERKAN_OZDEMIR » Cum May 30, 2008 4:12 pm

Her insanın kendi kişisel yaşa mında acılar, hayal kırıklıkları vardır. Zorlukların üstesinden gelebilen insan, kadim dönem insanlarına nazaran zorluklara karşı daha dayanıklıdır. Bunun da en temel sebebi kaybedilecek imkân ve kıymetlerin çokluğuyla ilgilidir. Aslında insanoğlu ne kadar çok kaybedecek şeyi bulunursa, o denli zorluklardan çekinmekte, mücadele etmekten sakınmaktadır.

Ayrıca, yaşamın zorluklarına karşı koyulmasında inanç ve kişisel özellikler çok önemli ve ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Modern dönemlerin insanı maddeyi önceliğine aldıkça, inanç merkezli bir yaşamın dışına çıkmakta; maddeyle inancı bir türlü uyumlaştırmamaktadır. Bu yüzden modern dönemin zorluklarına karşı makul ve doğru olmayan çarelere başvurulmaktadır. Batı'da gençlerin çoğunlukla uyuşturucu batağının içine düşmeleri, zevk endeksli aykırı ve farklı bir yaşam tercihinde bulunmaları bu yüzdendir. Bununla birlikte Ülkemizde de bu durum korkutucu boyutlara ulaşmıştır.

Çığırından çıkmış gece âlemlerinde ahlaksızlığın doruk noktaya ulaşmasına her gün magazin programlarında şahit olunmaktadır. İnanılmaz çarpıkların her akşam televizyon ekranlarından evlerin başköşesine gelmesi kişilerde derin çelişkilerin yaşanmasına neden olmaktadır. Kendi sorunlarından bunalan bireyler, başkalarının yaşamlarına odaklanarak kısa süreli de olsa sanal bir rahatlama içine girmektedirler. Toplumsal çelişkilerin, farklılıkların arttığı bir anda insanların kendileriyle ilgili seçimlerinin de sağlıklı olmasını beklemek çok yerinde olmayacaktır. Sorunlardan korkan, zorluklarla mücadele edemeyen kişilerin; daha iyi bir yaşama ulaşmak için yapabilecekleri herhangi bir şey, ortaya koyacakları bir çaba da yoktur. Bu sebeple günübirlik çözümlere, kişisel yardımlara itibar eden bir toplumsal anlayışın hâkim olduğu bir dönemden geçilmektedir. Kişisel ihtiyaçların karşılanma isteği, toplumsal ideallerin çok ama çok önüne geçmiştir. O bakımdan gelecekte zorluklara ve sorunlara teslim olmayan her anlamda yüksek ideallere sahip bir toplumsal yapıyı inşa etmek gereklidir.

İnsanlar sorun ve zorlukları çözemediğinde, genellikle teslim olmaktadır. Modern dönemin en önemli ideolojisi artık korku olmuştur. Korku değişik şekilde ortaya çıkmaktadır. Korkutmayla insanların seçimlerinin rasyonel olması engellenmekte, bağımlı bireylerin ortaya çıkmasına neden olunmaktadır.

Sorun ve zorlukların üstesinden gelmek insanı yücelten, ne olduğunu ortaya çıkaran bir durumdur. Aynı zamanda yaşamda zorluklara teslim olmayan kişiler ve toplumlar tarihe yön vermiş, zamanın öznesi olmuşlardır.

Kullanıcı avatarı
zeynep
Bölüm Yetkilisi
Bölüm Yetkilisi
Mesajlar: 2659
Kayıt: Pzt Ağu 07, 2006 12:25 am
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen zeynep » Cmt May 31, 2008 12:22 am

Okuyan gözlerinize, Yorum yapan yüreğinize sağlık.
Yarabbi! Hakkımda hayırlı olanı, gönlüme razı eyle. Gönlümde olanıda hakkımda hayırlı eyle.

EM-re
Kayıtlı Üye
Kayıtlı Üye
Mesajlar: 785
Kayıt: Çrş Oca 10, 2007 12:49 am
Konum: Almanya

Mesaj gönderen EM-re » Cmt May 31, 2008 5:48 pm

zorlukları yenebilmek;sabır ve azim ister örnek vereyim bir aile yi yönetmekte zorluklarla savaşmak demektir her zaman sabırlı azimli olalım her türlü engeli aşarız hayırlısıyla

zeynep abla güzel bi konuya değinmişsiniz saolun bana göre konu azim ve sabırlı olmaya dayalı
Söz; agizdan cikincaya kadar senin esirin, agizdan ciktiktan sonra sen onun esirisin...!

Cevapla

“DİĞER - GENEL - ANONİM - AKLINIZA GELENLER” sayfasına dön