ONURLU YAŞAMAK
Gönderilme zamanı: Çrş Şub 27, 2008 2:00 am
Değerli hemşerileri;
Sözlerime başlamada önce hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.
Kaybettiğimiz ve kaybetmek üzere olduğumuz önemli duygulardan bir taneside onurdur. onurlu yaşam, kişilerin yaşamına dair en önemli değer yargısıdır. Onur özünde şeref, haysiyet, yücelik, ululuk, izzeti nefis, kıymet, seçkinlik, iyi ahlak ve fazilet gibi manevi yücelikleri barındırır. İnsan olan insan için bunlar önemli ve önemsenmesi gereken erdemlerdir. Bu saydıklarımı hayatımızdan çıkardığımız zaman geriye ne kalır? Kocaman bir hiç.
Onur ve haysiyet insana değer verip mutluluğun kapılarını aralar. İnsana her şeyden önce saygın bir kişilik kazandırır. Onur insana şahsiyet kazandırır. Sağlam karakterli insanın işidir onur. Onurlu insan hiçbir şeyden çekinmez. Neye mal olursa olsun doğru bildiklerini söylemekten ve yapmaktan çekinmez. Kendine ve çevresine saygısı olmayan insandan erdem beklemek sanıyorum hayal olur. Onurlu insan kendisine ve çevresine zarar verecek her türlü kötü şeylerden özenle kaçınır. Böyle bir toplumda olumsuz bir durum görülür mü? Unutulmaması gereken en önemli nokta, toplum şahsiyetli insanların omuzları üzerinde yükselir. . İnsanı yüceltmek, onur ve haysiyetine saygı duymakla eş anlamlıdır.
Eğitim, insanlık var olduğundan beri devletlerin vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Ve bütün devletlerin eğitimden bekledikleri birinci hedef sağlam karakterli bireyler yetiştirmektir. Yani asıl amaç kişiliktir. Bilgi ikinci planda gelir. Çünkü onursuz, bilinçsiz kişinin elindeki bilginin faydasından çok zararı vardır.Bizim toplumumuzda olduğu gibi.
Onursuz insanın hiçbir değer yargısı yoktur. Silik bir kişiliğe sahiptir. Onların tek değer yargıları vardır, kendi menfaatleri. Menfaatlerini elde etmek için her yol mubahtır. Aklınıza gelebilecek her türlü yöntem ve davranışa çekinmeden başvururlar.Kendilerini ifade edemeyen onursuz ve zavallı insanlar,başka kimliklere bürünerek,insanlara hakaret ve iftira atarak,içine düşmüş olduğu rezalet durumunu kendiliğinden beyan eder.
Zamanın birinde bir zenginin çok güzel bir atı varmış. Herkes ata imrenerek bakarmış. Tanıdığı biri, bir gün zengin adamın yanına gelerek : “Beyim şu ata biraz binebilir miyim?” demiş. Zengin adam arkadaşına güvenmiş ve vermiş. Ama adam ata bindikten sonra hızla oradan uzaklaşmaya başlamış. Zengin adam anlamış adamın niyetini ve arkadan bağırmış: “Hey sen, o atı bana getir, sana 500 altın vereceğim.” Demiş. Atı kaçıran adam durmuş ve zengin adamın yanına gelmiş: “Ben senden altın filan istemiyorum. Ama bana söyler misin? Niye bu ata 500 altın veriyorsun? Oysa istesen bu paraya 10 tane bu at gibi at alırsın? Adamın ağzından ibret dolu şu sözler dökülmüş: “ Evladım sen sadece o atı götürmüyorsun. Yanında benim insanlara olan güvenimi de götürüyorsun.”
Maalesef bugün içinde bulunduğumuz dünya haysiyetsiz ve onursuz insanlar yüzünden güvenini kaybetmiş durumdadır. Bizim insanlığa bu ayıbı yaşatmamamız gerekiyor. Evladımıza onurlu ve haysiyetli bir yaşantının nasıl olduğunu öğretmemiz gerekiyor. Dünya malı için, geçici makam ve mevkiler için eğilip bükülmeden alnımız açık, başımız dik bir hayat sürmeliyiz. İnsan makam ve mevkinin cazibesine aldanmamalıdır. Bunların hepsi gelip geçici şeylerdir. Ama onur ve haysiyet insanın yakasına takılı bir nişandır. Ve mezara kadar onunla birlikte gider. Bundan dolayıdır ki makam ve mevki heva ve heves için onur ve haysiyetten verilen her taviz kişilikten silinen bir güzelliktir.
Oysa İslamiyet insana onur verir. Çünkü Allah insanlardan onurlu olmasını ister. Onur kırıcı her türlü davranış ve düşünceyi de yasaklar. Yalan söylemeyi, ikiyüzlülüğü, riyakârlığı,iftira atmamayı,dedi kodu yapmamayı,küfür etmemeyi vb. duygu ve düşünceleri yasaklar. Oysa İslamiyet dışındaki bütün inançlar, dinler ve görüşler insan onuruna hitap edemezler.
Hepinizi saygı ile selamlıyorum.
Sözlerime başlamada önce hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.
Kaybettiğimiz ve kaybetmek üzere olduğumuz önemli duygulardan bir taneside onurdur. onurlu yaşam, kişilerin yaşamına dair en önemli değer yargısıdır. Onur özünde şeref, haysiyet, yücelik, ululuk, izzeti nefis, kıymet, seçkinlik, iyi ahlak ve fazilet gibi manevi yücelikleri barındırır. İnsan olan insan için bunlar önemli ve önemsenmesi gereken erdemlerdir. Bu saydıklarımı hayatımızdan çıkardığımız zaman geriye ne kalır? Kocaman bir hiç.
Onur ve haysiyet insana değer verip mutluluğun kapılarını aralar. İnsana her şeyden önce saygın bir kişilik kazandırır. Onur insana şahsiyet kazandırır. Sağlam karakterli insanın işidir onur. Onurlu insan hiçbir şeyden çekinmez. Neye mal olursa olsun doğru bildiklerini söylemekten ve yapmaktan çekinmez. Kendine ve çevresine saygısı olmayan insandan erdem beklemek sanıyorum hayal olur. Onurlu insan kendisine ve çevresine zarar verecek her türlü kötü şeylerden özenle kaçınır. Böyle bir toplumda olumsuz bir durum görülür mü? Unutulmaması gereken en önemli nokta, toplum şahsiyetli insanların omuzları üzerinde yükselir. . İnsanı yüceltmek, onur ve haysiyetine saygı duymakla eş anlamlıdır.
Eğitim, insanlık var olduğundan beri devletlerin vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Ve bütün devletlerin eğitimden bekledikleri birinci hedef sağlam karakterli bireyler yetiştirmektir. Yani asıl amaç kişiliktir. Bilgi ikinci planda gelir. Çünkü onursuz, bilinçsiz kişinin elindeki bilginin faydasından çok zararı vardır.Bizim toplumumuzda olduğu gibi.
Onursuz insanın hiçbir değer yargısı yoktur. Silik bir kişiliğe sahiptir. Onların tek değer yargıları vardır, kendi menfaatleri. Menfaatlerini elde etmek için her yol mubahtır. Aklınıza gelebilecek her türlü yöntem ve davranışa çekinmeden başvururlar.Kendilerini ifade edemeyen onursuz ve zavallı insanlar,başka kimliklere bürünerek,insanlara hakaret ve iftira atarak,içine düşmüş olduğu rezalet durumunu kendiliğinden beyan eder.
Zamanın birinde bir zenginin çok güzel bir atı varmış. Herkes ata imrenerek bakarmış. Tanıdığı biri, bir gün zengin adamın yanına gelerek : “Beyim şu ata biraz binebilir miyim?” demiş. Zengin adam arkadaşına güvenmiş ve vermiş. Ama adam ata bindikten sonra hızla oradan uzaklaşmaya başlamış. Zengin adam anlamış adamın niyetini ve arkadan bağırmış: “Hey sen, o atı bana getir, sana 500 altın vereceğim.” Demiş. Atı kaçıran adam durmuş ve zengin adamın yanına gelmiş: “Ben senden altın filan istemiyorum. Ama bana söyler misin? Niye bu ata 500 altın veriyorsun? Oysa istesen bu paraya 10 tane bu at gibi at alırsın? Adamın ağzından ibret dolu şu sözler dökülmüş: “ Evladım sen sadece o atı götürmüyorsun. Yanında benim insanlara olan güvenimi de götürüyorsun.”
Maalesef bugün içinde bulunduğumuz dünya haysiyetsiz ve onursuz insanlar yüzünden güvenini kaybetmiş durumdadır. Bizim insanlığa bu ayıbı yaşatmamamız gerekiyor. Evladımıza onurlu ve haysiyetli bir yaşantının nasıl olduğunu öğretmemiz gerekiyor. Dünya malı için, geçici makam ve mevkiler için eğilip bükülmeden alnımız açık, başımız dik bir hayat sürmeliyiz. İnsan makam ve mevkinin cazibesine aldanmamalıdır. Bunların hepsi gelip geçici şeylerdir. Ama onur ve haysiyet insanın yakasına takılı bir nişandır. Ve mezara kadar onunla birlikte gider. Bundan dolayıdır ki makam ve mevki heva ve heves için onur ve haysiyetten verilen her taviz kişilikten silinen bir güzelliktir.
Oysa İslamiyet insana onur verir. Çünkü Allah insanlardan onurlu olmasını ister. Onur kırıcı her türlü davranış ve düşünceyi de yasaklar. Yalan söylemeyi, ikiyüzlülüğü, riyakârlığı,iftira atmamayı,dedi kodu yapmamayı,küfür etmemeyi vb. duygu ve düşünceleri yasaklar. Oysa İslamiyet dışındaki bütün inançlar, dinler ve görüşler insan onuruna hitap edemezler.
Hepinizi saygı ile selamlıyorum.